Sedat Peker, “Deli Çavuş” adlı Twitter hesabından Demirören ailesiyle ilgili paylaşımlarda bulundu. Peker, 2018’de hayatını kaybeden Erdoğan Demirören’in 70’lerin başında Milangaz’ın o dönemki sahibi Şevki Kurtkaya’nın kendisine bazı nedenlerle emaneten geçici olarak verdiği hisseleri mafyayla iş birliği yaparak geri vermediğini ve Milangaz’ın bu şekilde sahibi olduğunu öne sürdü. Tartışmalı bir şekilde hayatını kaybeden, Arşimidis şirketinin sahibi iş insanı Yorgi Papadolus’un ölümünün ardında da Erdoğan Demirören’in olduğunu öne süren Peker, Arşimidis’in hukuk müşaviriyle birlikte Papadolus’un servetini ele geçirdiklerini iddia etti. Peker olaylarla ilgili bilgilerinin kaynağı olarak, 1971-1974 arasında İstanbul Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü yapan Cemil Gülmen’in arşivinin eşi tarafından 2000’lerde kendisine teslim edildiğini belirtti. Demirören ailesiyle ilgili yeni iddialar paylaşacağını duyuran Peker, “Kendine ait batık Total’i, Oyak’a nasıl sattığını konuşacağız. Bu satışa itiraz eden Cihat Yaycı Paşa’yı kimlere arattırdığını da konuşacağız” mesajını paylaştı.
RTÜK, Mabel Matiz’in dün (30 Haziran) yayınlanan yeni teklisi ‘Karakol’un klibinde iki erkeğin aşkının yer almasını gerekçe göstererek klibin televizyonlarda gösterilmesini yasakladı. RTÜK’ün tüm televizyonları arayarak bu konuda bilgi verdiği ve uyarıda bulunduğu açıklandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi’nin gerçekleştiği Madrid’den dönerken uçakta bulunan iktidara yakın gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın sorulara verdiği cevaplar kadar, Erdoğan’a sorulan sorular da dikkat çekiciydi. Bir gazeteci muhalefeti kast ederek “Bunlar Türkiye’de ne yapmak istiyorlar?” diye sorarken bir başkası dezenformasyon yasasının gecikmesinden duyduğu rahatsızlığı soru formatında dile getirdi.
Altı muhalefet partisi liderinin 3 Temmuz Pazar günkü buluşması akşam yemeğinden öğle yemeğine alındı. Akşamki buluşmalar sonrası yapılan açıklamaların kamuoyuna geç yansıdığını düşünen liderlerin 3 Temmuz randevusu İyi Parti genel merkezinde saat 14.00’te gerçekleşecek. Buluşmadan cumhurbaşkanlığı adaylığı ya da seçim ittifakı konusunda karar çıkması beklenmese de, siyaset kulislerinde liderlerin bu konuda yeni değerlendirmeler yapabileceği konuşuluyor. Kılıçdaroğlu’nun olası adaylığına İyi Parti’deki temkinli yaklaşım dikkat çekiyor.
“Bu konuda (iadesi istenen kişiler) verilmiş sözler var. Örneğin İsveç 73 teröristi bize gönderecek. Şu anda 3-4 tane gönderdiler. Ama bunlar bizim için yeterli değil. Tabii bunları Adalet Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız, Milli İstihbarat Teşkilatımız yakın markaja alıp takibini yapacak ve bu teröristleri gönderin bakalım diyecek. Bunların hepsi bizim taleplerimiz olarak şu anda ortada. Bunlar geldi geldi; gelmediği takdirde gereği ne ise o gereğini de biz her an kurumlarımız ve birimlerimiz vasıtasıyla yapmaya devam edeceğiz.” Erdoğan’ın ‘dezenformasyon yasası’ hakkındaki bir soruyu cevaplarken muhalefetle “dayanışma”yı ve “mutabakat”ı vurgulaması dikkat çekti.