İtalyan kara sularının göçmenlere tamamen kapatılmasını savunan Meloni’nin Afrikalılar da pek umurunda değil. Ama Türkiye sağıyla soluyla içinde Batı karşıtlığı, emperyalizm geçen her konuşmaya bayılıyor. Ayrıntılarla ilgilenmiyor. Ama günün sonunda Avrupa’nın en geri, en ırkçı, en aşırı sağcılarının hamasi konuşmaları Türkiye’de beğeni rekoru kırıyor. İslam’dan ve Müslümanlardan nefret eden bir İtalyan siyasetçi, hacı amcaların Whatsapp gruplarında dolaşabiliyor. Twitter hesabında bile Arapça Nun harfi var. Nasıranın Nunu bu IŞİD’in Hristiyanların evlerine koyduğu işaretti Nun harfi. Meloni de İslamcı terörizm tehlikesi unutulmasın diye hesabında tutuyor bu işareti.
Bugün (26 Eylül) Küba’da halk yeni Aile Kanunu’nu onaylamak için sandığa gitti, halkın yüzde 66’sı eşcinsel evliliğin yasallaşması lehine oy verdi ve böylece Küba’da...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, IŞİD'in 2016 yılında yakarak katlettiği iki askerden biri olan Fethi Şahin’in ailesini Konya’daki evinde ziyaret etti. Burada açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Bütün ayrıntılarını iktidar olduğumuzda açıklayacağız ve gelip aileyle helalleşeceğiz. Bizim bu konudaki hedefimiz, ilkemiz budur… Bu arada beni en çok üzen, olay sosyal medyaya yansıdıktan sonra ordumuzdan ve hükümet kanadından hiçbir açıklamanın gelmemiş olması” dedi.
Gazeteci Barış Terkoğlu, Alman firması Siemens’in kazandığı TCDD’nin Yüksek Hızlı Tren (YHT) ihalesinde, muhalefetin “beşli çete” diye suçladığı şirketlerden Kolin İnşaat’ın “aracılık” yaptığı iddialarını gündeme getirmişti. Kolin İnşaat, iddialar üzerine ihalenin alımında dahlinin olmadığını belirterek “Siemens firması, ihaleyi kazanıp, TCDD ile sözleşme imzalamasını takip eden süreçte, Kolin ile taşeron olarak hizmet sözleşmesi imzalamıştır” açıklaması yapmıştı. Terkoğlu bugünkü (26 Eylül) yazısında Kolin’le Siemens arasındaki ihale öncesi yazışmaları açıkladı.
Kemal Varol’un aynı adlı romanından Özcan Alper’in çektiği “Âşıklar Bayramı” filmi: “Babalar hep yarım kalır” ama babalar da evlatlarını yarım bırakır; bazen hayatlarıyla bazen ölümleriyle. Ya da Yusuf’un hikâyesinde olduğu gibi, hem hayatları hem de ölümleriyle…