YSK’nın 6 Temmuz’da atamaları tamamlanması gereken il ve ilçe seçim kurulları başkanlarını belirlemek için harekete geçmesi üzerine, seçim kurullarında görev almak istemeyen bazı hakimlerin YSK’ya sağlık raporları sunması iktidara yakın medyada eleştirel haberlere konu oldu. Gelecek Partisi’nden Ayhan Sefer Üstün: “2019’da yerel seçim sürecinde sandık başkanları, seçim kurulu üyeleri sıkıntı yaşadı. Evlere baskınlar yapıldı. İnsanlara bir suç örgütü üyesi gibi muamele edildi.” Saadet Partisi’nden Bülent Kaya: YSK’nın bu konuda verdiği bir karar var ve sunulan sağlık raporları YSK tarafından kabul edilmeyecek. YSK ‘bir hâkim ya da savcı sağlık sebeplerini gösterip kuraya dahil olmak istemiyorsa bu kişinin hakimlik, savcılık yapıp yapamadığına bakılmalı’ diyor. ‘Eğer bu görevleri yapıyorsa seçim kurullarında da görev yapabilir’ diyor.”
Erdoğan, 23 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine günler kala 19 Haziran günü katıldığı bir toplantıda "24'ünde bu kardeşinize yetkiyi verin, şu faizle şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz" demişti. O sözlerin üzerinden 4 yıl geçti...
Hablemitoğlu cinayeti soruşturmasında gözaltına alınan 8 şüpheliden 4’ünün gözaltı süresi uzatıldı. Cinayetin tetikçisi şüphesiyle tutuklanan eski Özel Kuvvetler MAK Komutanlığı’nda görevli emekli Yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'nun suikast günü Kazakistan’da resmi görevde olduğu bildirilmesine rağmen Türkiye’de olduğu tespit edildi. Bu, Mumcuoğlu’nun tutuklanma gerekçesi oldu. MİT operasyonuyla Ukrayna’dan Türkiye’ye getirilen Nuri Gökhan Bozkır’ın ifadeleriyle gözaltına alınan diğer eski askerler ise Bozkır’ın disiplinsizlik nedeniyle TSK’dan atılmasından kendilerini sorumlu tuttuğunu ve bu nedenle iftira attığını ileri sürdüler.
Yönetmenliğini Steven Spielberg’in yaptığı Münih filmi, 1972 Münih Olimpiyatları sırasında Filistinli Kara Eylül örgütünün kaldıkları apartmanı basıp rehin aldıktan sonra çatşmada öldürdükleri 11 İsrailli sporcunun MOSSAD tarafından alınan intikamını anlatır. Filmde Kara Eylül baskınının organizatörü olduğu iddiasıyla eşiyle birlikte öldürülenlerden biri de Yaser Arafat’ın yakınlarından El Fetih yöneticilerinden Muhammed Yusuf al-Najjar’dı. Najjar daha sonra San Diego’ya yerleşti ve burada Hispanik bir kadınla evlendi. İlk oğullarına Arafat’ın kod adı olan Ammar adını verdi. ABD’de üniversite okuyan ve annesi gibi Katolik olan Ammar Campa-Najjar Demokrat Parti’den siyasete atıldı, önceki denemelerinde rakipleri geçmişini ona karşı kullandı ama nihayet ön seçimleri kazandı ve önümüzdeki kasım California eyaletine bağlı Chula Vista kentinin belediye başkanlığı için yarışacak
Ekim Devrimi, 7 Kasım 1917 gecesi nasıl (ne kadar küçük ölçekte) başlamış olursa olsun, dalga dalga yayıldı ve milyonları kapsadı. Doğruluğu yanlışlığı bir yana, muazzam bir depremdi. Bütün bir çağı etkiledi. Dolayısıyla Nâzım Hikmet gerçek bir devrim gördü. Bizlerse 60’ların sonları ve 70’lerin başlarında sübjektif hayallerimizde yaşadık. Toplumdan kopuk, dünyadan habersiz çoluk çocuktuk. Koşullar sıfırken devrimcilik oynadık.