Bahçeli’nin grup toplantısında hakkının aranmasından rahatsız olduğu Osman, tabii ki Osman Kavala’ydı. Yani Gezi olaylarında mevcut hükümeti yıkmaya çalışmak suçlamasıyla hakkında müebbet hapis cezası verilen Osman Kavala yerine, 99 yıl önce Meclis soruşturması sonucunda bir milletvekilinin öldürülmesinden sorumlu tutulmuş, buna kızıp Atatürk’ün yaşadığı Çankaya Köşkü’nü basıp, içeriyi talan etmiş, askerle çatışmış ve bir eri şehit etmiş bir eski çete reisinin hakkı aranmalı.
Türkiye’nin Tel Rıfat’a müdahale etme ihtimalinin artması üzerine Suriye ordusunun bölgeye takviye güç gönderdiği bildiriliyor. Bölgedeki kaynaklar Tel Rıfat'ın rejimin kontrolünde olduğunu söylüyor.
İran gazetesi Şark’a röportaj veren İran’ın eski Romanya, Macaristan ve Kıbrıs Büyükelçisi Ali Ekber Farazi: “Ukrayna savaşının yoğunlaşması ve ekonomik krizin ağır yükünden ötürü Rusya askeri gücünü revize ederek Suriye'den çekilmeye karar verdiği anda, güvenlik dengesi kaçınılmaz olarak alt üst olacaktır. Böyle bir durumda İran ile Türkiye arasında ‘arzulanmayan bir çatışma’ patlak verebilir.”
"Hatırlatıyoruz: Bu devlet ve devleti temsil eden tüm yetkililer, milleti temsille görevli tüm siyasiler, emniyet teşkilatı, mülki amirler, hepsi Garo Paylan’ın güven ve huzur içinde yaşamasından sorumludur. Onu nefrete karşı korumakla yükümlüdür. Biz Garo’nun Arkadaşları olarak ayrıca belirtiriz ki, Garo Paylan’ın güvenliğinden bu toplum da sorumludur. Bizler de sorumluyuz. Ona yönelik tüm tehdit ve hakaretleri kendimize yapılmış sayıyoruz."
Meseleleri bağırmakla halledemeyiz. Ciddiye alınmamız için kararlılıkla hukuki yollara başvurmalıyız. Biz bağırdıkça tehdit ediliyoruz kampanyası yaparlar. “Revizyonist“ ülke görüntüsü vermemeliyiz. Haklı iken haksız görünürüz. Bilmem anlatabildim mi? Konuları canlı tutmanın ve zaman içinde netice almanın yolu budur diye düşünürüm.