NATO ve Batı ittifakında, Çin'in otoriter uygulamalarına tepki gösterme konusunda en pasif ülkelerden biri şüphesiz Türkiye’dir. Türkiye, ne Bachelet’in Uygur Bölgesi ziyareti hakkında ne de ziyaret henüz devam ederken BBC’nin yayınladığı, Uygur Soykırımı’nın en somut delillerinden biri olan belgelerle ilgili tek kelime edebildi. Türkiye, tüm dünyanın en önemli gündemlerinden biri olan Uygur soykırımına ve insan hakları ihlallerine bir demokrasinin vermesi gereken en basit tepkiyi bile veremiyor.
Türkiye’de birçok alanı yeterli derinliklerde inceleyip eleştirebilen zihinler ve eleştiri damarları mevcut. Ordu söz konusu olduğunda ise böylesi bir damarın cılızlığından, hatta belki yokluğundan söz etmemiz gerekiyor. Oysa bu, şehitlerin ruhlarına gösterilen sahici bir hürmetin; onların hayattaki silah arkadaşlarını hayatta tutmaya yönelik yurtsever bir çabanın; ve ölümü değil yaşamı savunan bir yurttaş sorumluluğunun alametleri olarak görülmeli.
“Diplomaside dil çok önemli. Sizin imajınızı bozduğu gibi, hukuken de sizi yanlış yere oturtabilir. Milliyetçilik güzeldir ama akılcı olması ve belgelere dayanması lazımdır. Kuru sıkı atarak ‘adalarımızı işgal ediyorlar’ demek yetmiyor. Çünkü işgal ediyorlar derseniz, ‘Git işgali durdur’ derler. Lozan, üç milin dışındaki adaları beğenelim ya da beğenmeyelim Yunanistan’a vermiştir”
Dünyanın birçok farklı ülkesindeki ekonomik gelişmeleri takip eden ve yorumlayan ünlü ekonomist Timothy Ash, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında “Görünüşe bakılırsa Erdoğan ekonomiyi Nobel...
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’nin kuzeyine düzenleyeceği operasyonların hazırlıkları sürerken Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanlığı, Rojava ile Kuzey ve Doğu Suriye’deki son gelişmeleri görüşmek...