Manşet

Formula 1’de tartışmalı Suudi Arabistan GP’sinin kazananı Verstappen

Formula 1’de sezonun ikinci yarışı olan Suudi Arabistan GP’sinin ilk gününde (25 Mart) pilotların antrenman turları sırasında Cidde’ye Yemen’deki İran destekli Husi milislerinin attığı füzeler ve ikinci gününde (26 Mart) pist kaynaklı gerçekleşen büyük kazadan gerçekleşen yarışın kazananı Red Bull pilotu Max Verstappen oldu. Pilotlar ve yarışseverler Suudi Arabistan GP’sinin önümüzdeki yıllarda yarış takviminde yer almaması gerektiğini savunuyor. F1'in ise Suudi Arabistan ile 10 yıllık 500 milyon Euro tutarında bir sözleşmesi bulunuyor.

Belfast: Gerçekliğin Çocuk Zihnindeki İzi

Belfast, otuz yılı aşacak çatışmaların gölgesindeki bir hikâyeyi anlatmasına rağmen neşesinden, umudundan taviz vermeyen bir yapım. Bunda sinematografide çocuk bakışının öncelenmesi, bu zaviyeye göre kameranın sabitlenmesinin etkisi bariz.

Yaşanmadan yaşanan aşklar

Sokrates Aşk konusunda “çekingen”. Aşk’ı hiç yaşamadığını söylüyor zaten. Ama Sokrates’in “Mani oluyor hâlimi takrire hicabım” makamından çekingen aşklarından söz etmek bence mümkün. Hayatındaki ilk kadın, Antik Miletli Aspasia belagat ve Aşk ustası, akıl hocası. Ona sadece etkili konuşmayı değil Aşk’ı da öğretiyor. Ancak Sokrates Aspasia’nın Aşk’ı yaşadığı yer değil öğrettiği yer maalesef. Zira o koskoca Perikles’e sevdalı.

New York’taki 7 milyar dolarlık Afgan Merkez Bankası rezervlerinin akıbeti

Afganistan Merkez Bankası’nın da yurtdışında 9 milyar dolarlık bir rezervi bulunuyor. Bu paranın önemli bir kısmının kaynağı Taliban öncesi Afganistan’a yapılan Batı finansal desteği ve insani yardımlar. 9 milyar dolardan 7 milyar dolar ABD’nin New York eyaletindeki Federal Rezerv Bankası’nda bulunuyor. Taliban’ın talebi net: 7 milyar doların kendilerine verilmesi. Fakat 7 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervinin akıbeti Taliban’ın düşündüğü kadar net değil ve oldukça karmaşık bir hukuki sürecin parçası.
- Advertisement -

Alain Delon ile ötanazi aynı cümlede…

Yaşlılıkta veya çok genç yaşlarda ve hatta çocukken, geleceğe dair hiçbir umut taşımadan makinalara bağlı yaşamak zorunda kalanların ve bunların yakınlarının dehşetli hikâyeleri bir tarafta duruyor. Diğer tarafta ise, ortalama yaşam süresinin insanlık tarihi açısından çok kısa sayılabilecek bir dönemde, neredeyse 2 katına çıkması, yaşlılık döneminin ne kadar ileriye atılırsa atılsın uzaması ve özellikle alzheimer, demans gibi insanı kendisinden uzaklaştıran hastalıkların yaygınlaşması bir çoğumuza şu soruyu sorduruyor: Uzayan yaşama süresi mi yoksa biz ölümü mü uzatarak yaşıyoruz?

En Son Çıkanlar