Suriyeli mimarlık öğrencisi Safaa Alghazoli: “Türk vatandaşı olduğum için çok mutlu oldum ve paylaşmak istedim. Hakkımda çıkan haberlerden sonra özelden yüzlerce tehdit ve hakaret mesajı geldi. Herkesi çok iyi anlıyorum ama ben bu ülkeye faydalı olabilmek için elimden geleni yapıyorum ve size söz veriyorum, ileride ülkemde barış sağlandığı an ülkeme, çalışmaya ve hayat kurmaya geri döneceğim.”
Toplum kendisine rehber bildiği kişi ve kurumların peşinden giderken onlara bir hikmet de yüklüyor. Zira aksi halde bu tutumunu kendi gözünde meşrulaştıramaz. Diğer deyişle sadece liderler ya da devlet mekanizması değil, toplum da otoriter ve ataerkil. Dolayısıyla çıkan kararı akli bir irdelemeye tabi tutmak yerine, doğru kabul etmeye daha teşne.
"Bana kıyafetim, yaşım, anneliğim, cinsiyetim, eşliğim ya da sanatkarlığım üzerinden kurulmaya çalışılan tüm baskılar gibi eğer çeşitli baskıların içine hapsedilmiş, nefessiz, umutsuz, çaresiz bırakılmaya çalışılmış tek bir kişi dahi varsa okuyup nefes bulsun, küçük sandığı dünyada aslında yalnız olmadığını, kabul görüldüğünü ve çok sevildiğini bilsin istedim. Çünkü yaşam, bu zihniyetler kadar küçük değil. Yaşam kocaman ve yaşamak çok güzel.”
İsmail Saymaz, Anayasa Mahkemesi’ne seçilen Çorum Barosu Başkanı Kenan Yaşar'ın kendisine yaptığı açıklamaları yazdı: "Ben Alevi kökenli bir muhafazakarım. O kesimi de tanıyorum, diğer kesimi de", "İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını da eleştirdim, çoklu baroyu da", "Yahudilerle ilgili paylaşımımda yanlış bir kelime kullandığımı düşünüyorum."
İdlip son yılların en ağır kışını yaşıyor. Türkiye sınırına yakın kurulan çadır kentte fırtına ve en ağır kış şartları nedeniyle pek çok çadır yıkıldı. Binlerce insanın yaşadığı çadır kentte soğuk en çok küçük çocukları etkiliyor.