Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı dövize endeksli mevduat sistemini Serbest TV’ye değerlendirdi: “Bu bir acil durum butonuydu. Butona basıldı, frenler çekildi. Artık yola devam etmek için restorasyon ve tamirin mutlaka yapılması gerekiyor…” “Lütfi Elvan bir daha arka kapı satışına gidilmeyeceğini net olarak söylemişti. Belki de son sigortaydı Lütfi Elvan. O da gittikten sonra bu eski yöntemlere dönülmüş gibi görünüyor.”
“Türkiye’de bugün dış politika daha az konuşulur hale gelmiştir. Çünkü içerideki döviz krizi, siyasal kriz, ekonomik belirsizlikler Türkiye’yi bu yola ister istemez sevk etmiştir.”
Muhalefetin her konuda sonuna kadar anlaşması diye bir beklenti zaten olamaz. Ne var ki devlet-Erdoğan bütünleşmesi karşısında asgari ölçekte bir irade beyanına ihtiyaç var. Muhalefetin örneğin basit bir dünya analizinde, Türkiye’nin ‘yeri’ meselesinde, komşularla ilişkide, Kürt meselesinde, sosyal politikalarda, vatandaşlık anlayışında, temel hak ve özgürlüklerde (derin ve kapsamlı olmasa da) ortak bir pozisyon ve eylem haritası üretmesi lazım.
Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekâr Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, 95 yaşında hayatını kaybetti. Aynı zamanda doktor olan sanatçı, 95 yıllık ömrüne 652 beste ile 256 ödül sığdırmıştı.
Bu tarz bir sadakat mizanseni ancak doğup büyüdüğü ülkede esir gibi yaşayanların işi olabilir. Bu kişiler devletle eşit vatandaşlar olarak değil, kul olarak ilişki kurabilir. Bu nedenle devletten asla talepte bulunmazlar, direniş göstermezler. Sadece ‘hoşgörü’ beklerler çünkü kendi çizdikleri çerçevede hak edebilecekleri tek şey budur.