Böbreğini bağışlamaya karar veren Idit Harel Segal’in babası ve kocası onun bedeni üzerinde hak ve söz sahibi olduklarını iddia edince, önce ailede büyük bir kriz yaşandı. Anne sağcı bir Yahudi ailenin üyesi, böbrekle hayata tutunacak olan kişi de Muhammed adında Gazzeli bir çocuk olunca mesele orada kalmadı, gazetelere haber de oldular.
Heykel, düşmanlığıyla da, “sevgisi”yle de skandal bu ülkede. O eski şarkıdaki gibi, “Varlığı bir dert, yokluğu yara” mı desem. Geleneksel, tarihsel, dinsel olarak “heykel”le kavga eden, ötesi plastik sanatları sahiden plastik (polyester, fiberglass) sanan bir zihniyetle karşı karşıyayız. İktidar heykeli sanatçının değil, kendi “kaide”sinde yükseldiği zaman “hoş görüyor”.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün (2 Temmuz) Sakarya’da katıldığı açılış töreninde bu hafta içinde ikinci kez aynı yanlış bilgiyi tekrarladı, “Avrupa’da ve en gelişmiş ülkelerde aşı ücretli” dedi. Erdoğan’ın sözleri bugünkü Sabah, Yeni Şafak, Akşam, Takvim, Türkiye gazetelerinde yer almadı; Hürriyet ve Milliyet ise iç sayfalarında sakladı.
Ahmet Vehbi’nin İstanbul notlarında bu hafta: Halkın kaldırımını işgaliye karşılığı mekânlara satan belediyeler, yeni hayvan yasası sonrası yapılması gerekenler, toplu taşımada popülizmin zararları, 24:00’ten sonra müzik yasağının kapalı mekânlar için saçmalığı ve artık bitmesi gereken havai fişek terörü.