İktidarın şu anki uygulamaları muhtemelen HDP seçmenini daha da tahkim edecek, hatta diğer parti seçmenlerinden gelen sempati ve destek artacak. Ayrıca şu ana dek dindarlıkları öne çıktığı ölçüde AKP’ye yakın duran Kürtlerde de bir yabancılaşma yaşanacak. Velhasıl bu tür adımların iktidar için hiç de ‘akıllıca’ olmadığını düşünebiliriz. Ne var ki İttihatçılığı veri aldığımızda belki de bunlar ‘akıllıca’ işlerdir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, Taksim Gezi Parkı'nın mülkiyetinin neden Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'na devredildiğini açıkladı. Fakat İBB buradan tam tersi bir sonuç çıkardı: “Gezi Parkı’nın vakıf kültür varlığı olmadığını ve 2. Bayezid tarafından yapılmadığını siz de belirttiğinize göre, hevesinizi de aldıysanız parkımızı geri verir misiniz?”
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasından ötürü hükümete teşekkür eden Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak hükümete yeni istikamet gösterdi: “Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi.”
Ünlü siyaset bilimci ve yazar Ian Bremmer, Beyaz Saray’daki kaynaklarına dayanarak ABD Başkanı Biden’ın seçim kampanyasında defalarca verdiği 1915 olaylarını soykırım olarak tanıma sözünü bu Nisan’da yerine getireceğini söyledi. Ayrıca Biden, Putin’le giriştiği söz dalaşına karışıp Putin’i destekleyen Erdoğan’a çok kızgınmış.
AYM üyesi Engin Yıldırım: “Kafka’nın Dava romanında Josef K. Kendisini aniden bir hukuk sarmalının ve labirentinin içinde bulmuştu. Somut olayımızda başvurucunun neredeyse aynı olguya dayalı suçlamalarla ve kuvvetli şüphe uyandıracak önemli yeni deliller ortaya konulmadan iki kez tahliye edilip üç kez tutuklanması da Kafkaesk bir hukuk sarmalına benzemektedir.”