Haberler

İspanyol Merdivenleri’ne Maseratilerini sürüyorlar, Venedik kanallarında gondol kaçırıp, çıplak yüzüyorlar, Trevi Çeşmesi’nde "La Dolce Vita" filmindeki öpüşme sahnesini yeniden canlandırmaya çalışıyorlar. En son geçen hafta Kolezyum duvarına “Ivan+ Haley 23” yazarken videolarını paylaşan iki çift artık İtalyanları çıldırttı. Kültür Bakanı, çiftin bulunması için kampanya başlattı. Nihayet çift İngiltere’de tespit edildi. İtalya’ya dönerlerse onları hapis ce para cezası bekliyor. İtalyanlar uzun süredir hassas şehirlerini ziyarete gelen turistlerin vandallıklarından şikayetçi. Bazı uzmanlara göre bunun sebebi İtalya hakkındaki “Kural yoktur” önyargısı. Başka uzmanlara göre ise sorun turist psikolojisinde: "Bir anonimlik hissimiz var. Tanınmıyoruz ve bu da bize biraz koruma sağlıyor. Ayrıca parayı verince her şeyi hakettiğini düşünmek de var"

Fransa’daki olaylarda Paris’in güneyindeki L'Hay-les-Roses banliyösünün belediye başkanı Vincent Jeanbrun’un evi ateşe verildi. Jeanbrun’un eşi ve beş ve yedi yaşındaki iki çocuğundan biri yaralandı.

2 Temmuz 1993 günü Sivas Madımak Otel’de çaresizce olayların bitmesini bekleyenler arasında 23 yaşında Hollandalı bir kadın akademisyen de vardı. Leiden Üniversitesi Antropoloji bölümü son sınıf öğrencisi Carina Cuanna Thedora Thuys. Aylar sonra günlüğü annesine teslim edildi. Annesi paketi açtığında yüzüne duman kokusu vurdu. Günlüğüne en son şu satırları düşmüştü: “Bir sürü sloganlar atılıyordu ve bağrışmalar vardı. Bununla birlikte bir sürü de polis vardı. Fakat ben bütün bunlardan ne anlarım ki? Dışarıdan yüksek tonda bağırmalar geliyor ama ne olduğunu anlamıyorum.”

Nahel M.'nin ölümünün ardından çıkan olaylarda Fransa'da dün gece 486 kişi daha gözaltına alındı. Ama olayların yatışmaya başladığı görülüyor. Fransa, olayların sebeplerini konuşuyor. Le Monde gazetesi, Nahel protestoları hakkında başyazı yayınladı: “Polis memurlarıyla her teması bir adaletsizlik ve aşağılanma gibi yaşayan gençlerin cumhuriyetçi eşitlik söylemine bağlı kalmaları nasıl mümkün olabilir? Hem kentsel ayrışmanın hem de ayrımcı uygulamaların hedefi olan gençlere verilen sosyal içerme sözü nasıl inandırıcı hale getirilebilir?”

16 Temmuz 1993 günü öğle saatlerinde İstanbul semalarında dört pırpır uçağının sesi duyuldu. Gökyüzüne doğru bakan İstanbulluları büyük bir sürpriz bekliyordu. Alçaktan uçan uçaklardan...