Haberler

“Önemli olan koltukta oturan değil, Erdoğan’ın politika değişikliğini içselleştirmesi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni dönemde ekonominin başına Mehmet Şimşek’i geçireceği yönündeki iddialar kuvvetleniyor. Peki Şimşek’in ekonominin patronu olması ne anlama gelir? Türkiye’deki ekonomi politikasında ne değişir, ne değişmez? Uğur Gürses ve Yalçın Karatepe Serbestiyet’te tartıştı. Uğur Gürses: “‘Mehmet Şimşek gelir, bu işi toparlar’ kanaatinde değilim. En fazla bu çöküntüyü biraz daha geciktirebilir diye düşünüyorum.” Yalçın Karatepe: “Burada önemli olan o koltuğa kimin oturduğu değil, Erdoğan’ın bu politika değişikliğini içselleştirmesi, kabullenmesi, sahiplenmesi. Erdoğan bence alan açacak. Çünkü pragmatik bir siyasetçi.”

“Türkiye’de kaybedenin zaafı kadar kazananın gücünü görmemiz lazım”

“Mikro siyasi analizler, okumalar seçim öncesinde de seçim sonrasında da yapılır. Sonuçlara taraf gözlüğüyle bakmak bu tür analizleri tahrik eder. Muhalefet kesimde beklenti malumdu: “Türkiye çok kötüye gidiyor. Tayyip Erdoğan ekonomik kriz ve hukuk kriziyle karşı eridi, iktidar değişikliği son derece kaçılmazdır…” Ama olmadı. Muhalefet taraf gözlüğü takınca, bunun nedenini karşı tarafın gücünde değil, kendi eksikliklerinde arar. Şu çok açık: Türkiye'de kaybedenin zaafı kadar kazananın gücünü görmemiz lazım. Yani yüzde elli iki oy almış. Yani yirmi yedi milyon, yirmi sekiz milyona yakın seçmenin yüzde elli ikisinin oyunu almış bir siyasi partinin neden bu oyu aldığını sormak muhalefetin neden kazanamadığını sormak kadar önemli. Hatta daha önemli.”

“Partime Cumhurbaşkanı adaylığına hazır olduğumu belirttim, gerekçe sunulmadan reddedildi”

Demirtaş: “Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları başlamadan önce ben Genel Merkezimize, Cumhurbaşkanı adayı olmaya hazır olduğumu ve seçimi ikinci tura bırakıp o aşamada demokratik hamlelerle daha fazla katkı sunabileceğimizi belirttim. Ayrıca, benim adaylığım partimizin de oy oranını artırabilir dedim. Fakat bu önerim, herhangi bir gerekçe sunulmadan reddedildi. Gerekçesini halen bilmiyorum.”

Erdoğan’dan İmamoğlu’na siyasi yasak: Genel Başkanlığa engel mi?

İmamoğlu’nun siyasi yasağının Yargıtay tarafından onaylanması durumunda, genel başkan olabilmesi açık yasa hükmü gereğince mümkün değil. Aynı tartışma, 21 yıl önce AK Parti’nin kuruluşunda da yaşanmış, siyasi yasaklı olan Erdoğan’ın genel başkan olmasının önü Anayasa Mahkemesi’nin Hasan Celal Güzel hakkında verdiği bir kararla açılmıştı. Kararın ardından Abdullah Gül, AK Parti’nin kuruluşunun hızlandığını açıklamış, Erdoğan’ı ziyaret eden Akşener ise o zamanlar içinde bulunduğu yeni parti çalışmalarının önünün açıldığını ve Erdoğan’ın bu karar vesilesiyle kurucu genel başkan olacağını belirtmişti. Erdoğan ve AK Parti’nin 2002 zaferinden sonra yasa değişti, açık hükümle siyasi yasaklı bir kişinin genel başkan olamayacağı açık bir şekilde düzenlendi.
- Advertisement -

Medyada Kılıçdaroğlu tartışması: “Çekilmeli” vs “Erdoğan’ın yerel seçim hedefinin önündeki engel”

Medyada Kılıçdaroğlu’nu ve Altılı Masa’yı eleştiren tartışmalar devam ediyor. Uğur Dündar ve Necati Doğru, Kılıçdaroğlu’nu çekilmeye çağırdı. Zülal Kalkandelen ise Erdoğan’ın kazanma nedenleri arasında; “CHP’nin NATO’cu ve neoliberal politikalar” savunduğu iddiasını da saydı. Medyada Kılıçdaroğlu’nu ve Altılı Masa’ya olumlu ele alan değerlendirmeler de yapılıyor. Murat Sabuncu: “İlk turdaki Kılıçdaroğlu çizgisinin çok önemli olduğunun altını çizerek sadece isimlere endekslenmiş parti olmanın-kalmanın yıpratacağını-kaybettireceğini düşünüyorum.” Taha Akyol: “Erdoğan, Tek Parti devri CHP’sini göstererek, Kılıçdaroğlu’nun açılımın görülmesini engellemek istiyor. Kılıçdaroğlu’nun politikası doğrudur. Seçimlerin kaybedilmesinin sebepleri farklıdır.” Akif Beki: “Erdoğan, muhalefeti birbirine düşürmeye üç gün sonra da başlayabilirdi. Kılıçdaroğlu'nun nesi yanlış, nesi doğru; oradan hesap edin.”

En Son Çıkanlar