ABD Kongresi bünyesinde faaliyet gösteren ABD Temsilciler Meclisi Denetim Komitesi, Türkiye, Malezya, Katar, Suudi Arabistan, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Trump yönetimini etkilemek için 2017-2019 yılları arasında başkent D.C.’de bulunan Trump International Oteli’nde toplam 750 bin dolar harcama yapmış olabileceğini belirten bir rapor yayınladı. Rapora göre, Türkiye ile bağlantılı olan Amerikan Türk Konseyi, otelde iki konferans düzenledi ve otel yönetimine toplam 65 bin dolar ödedi. Raporda, Türkiye’nin ABD Büyükelçiliği’nin de otele ödeme yaptığı belirtiliyor. Komite üyeleri, harcanan paraların Trump’ın aldığı kararları etkilediği sonucuna ulaşılması için ek delillere ihtiyaç duyulduğunu açıkladı.
2015 ve 2016 yıllarının içinden 7 Haziran-1 Kasım aralığını kesip alınca ve sadece Türkiye’ye bakınca çifte seçimlerle bu saldırılar arasında bir bağlantı kurmak da mantıklı görünüyor olabilir.
Peki ya sadece bu aralığa değil 2015 ve 2016’nın tamamına ve sadece Türkiye’ye değil dünyaya bakarsak?
"Hükümetin moral üstünlüğü var ama saman alevi gibi"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Altılı Masa'nın bugün yapacağı toplantıda kritik konuların konuşulacağını belirterek, anayasa çalışmalarının...
8 Kasım ABD ara seçimlerinde Demokrat John Fetterman, Cumhuriyetçi Mehmet Öz’ü yenerek Pennsylvania senatörü seçildi. 2 metre boyundaki dev adam, Senato çoğunluğunun Demokratlar tarafından kazanılmasını sağladı. Seçilseydi ABD’nin ilk Türk Kongre üyesi ve ilk Müslüman Senatörü olacak Mehmet Öz, ise bütün seçim süreci boyunca kendi hikayesini yazamadı, neden siyasete girdiğini halka anlatamadı. Hikayesi olmayanların, özünü inkar edenlerin hikayesini ise her zamanki gibi başkaları yazdı ve Öz tarihi bir fırsatı kaçırdı. Öz’ün kaçırdığı fırsat, baba parasıyla geçinmesine rağmen halk çocuğu algısıyla kampanya yürüten John Fetterman’ın zaferine dönüştü.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin 10 Kasım’da Atatürk’ün sevdiği Puccini’nin Tosca operasını temsil etmeden önce orkestranın 1 dakikalık saygı duruşu yapmasına Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan’ın izin vermediğini iddia etti, “Not ettik Karahan” diye yazdı. Cevap Karahan ve orkestra çalışanlarından geldi: “10 Kasım’da bizzat Atamızın anısına en sevdiği operayı sahnelemek ona en büyük saygı duruşumuzdur.” “Biz zaten 3 perde boyunca tüylerimiz diken diken halde saygı duruşundaydık.” “Kendisi koyu bir Atatürk'çüdür. Böyle bir şey söz konusu bile olamaz.”