Yaşam

Fazıl Say bestelediği 100. Yıl Marşı ile tüm kutupları birleştirdi: “Olmamış”

Bestesi Fazıl Say’a, sözleri şair Ayten Mutlu’ya ait “100. Yıl Marşı”nı neredeyse hiçbir kesim beğenmedi. Marşı sanatsal açıdan eleştirenler de oldu, içinde ‘Türk’ ve ‘Cumhuriyet’ geçmediği ‘milli’ bulmayanlar da. Fazıl Say ise eleştirilere sosyal medyadan cevap verdi: “Kimseye bu marşı sevin demedik, söyleyin demedik, hatta dinleyin bile demedik, ne haddime?”

Yeni Rakı reklamı: Muhalifler ikiye bölündü, ‘Reisçi’lerde “suçüstü yakaladık” sevinci…

Sosyal medyada birçok AK Parti muhalifi, “O gün geldiğinde” sloganıyla 14 Mayıs seçimlerine gönderme yapan Yeni Rakı reklam filmine olumlu yorumlar yaptı. Ancak bir kısım muhalif, reklamın AK Parti’nin işine yarayacağı düşüncesiyle kaygılı yorumlar paylaştı. “Reisçi” hesaplar ise rakı reklamının muhaliflerce sahiplenilmesinin AK Parti’ye küskün seçmeni geri getirebileceğini düşünüyor. Bazı AK Parti yanlısı hesaplar ise “O gün geldiğinde” kutlama yapmaya hazırlanan ve yurtdışında yaşadığı anlaşılan reklam filmi karakterlerinin “firari FETÖ’cüler”i temsil ettiğini iddia etti.

İran sinemasından yine parlak bir örnek: Güzel şeylerin olmasından bile korkan “Leyla’nın Kardeşleri”

İnsanın sürekli alışık olduğu duyguya dönmek istemesi, yalnızca olumlu duygulara özgü değil. Sürekli başarısızlık ve mutsuzluk duygusunu taşımış birisi de bildiği, alıştığı o duyguya dönebilmek istiyor. Çünkü yabancısı olduğumuz durumların bize vereceği tek duygu, kaygıdır. Bu yüzden Leyla’nın erkek kardeşlerinden biri olan Ali Rıza’nın dediği gibi, güzel şeylerin olması bile insanı bazen korkutabiliyor.

Beyin travması geçiren ve 7 yıldır tedavi altında olan Schumacher ile yapay zekâ söyleşisi yayımlayan editör işten atıldı

Geçen hafta Alman dergisi Die Aktuelle, 2013’te yaşadığı kayak kazası sonucu beyin travması geçiren F1 pilotu Michael Schumacher ile yapay zekâ uygulaması ChatGPT aracılığıyla...
- Advertisement -

Antakya’da bir bayram sabahı

6 Şubat 2023'te saat 04:17'de deprem oldu. Anlamam 60 saat sürdü: Antakya diye bildiğimiz kent artık yoktu. Akrabalarımın büyük çoğunluğu sağdı, ancak artık aile apartmanımız yoktu. Bayram namazına gittiğimiz Meydan Camii de yoktu minaresi de yoktu. Ekmek aldığımız fırın yoktu. Bayramlık almak için gezdiğimiz mağazaların bulunduğu Atatürk Caddesi yoktu. Arefe geceleri döner yemek için gittiğimiz Saray Caddesi yoktu. Çocukluğuma dair hatırladığım ne varsa, onların yaşandığı mahalleler, sokaklar, binalar, dükkanlar, evler ve odalar artık yoktu. Ama Antakya’da yaşadığımız o eşsiz bayram sabahları hatıralarımızda var olmaya devam edecek.

En Son Çıkanlar