New York Times’ın dört ünlü muhabiri ABD istihbaratına dayandırdıkları haberde, El Kaide’nin başına 14 milyon dolar ödül konmuş liderlerinden El-Masri’nin saklandığı Tahran’da öldürüldüğünü yazdı. İran, kanlı bıçaklı olduğu El Kaide liderinin Tahran’da öldürüldüğü haberini hemen yalanladı. Bu çarpıcı haberin izini diğer haberlerde sürdük.
Türkiye’de son dönemdeki yargı kararlarına bakılırsa, bir eleştirinin hakaret olup olmadığı söyleyen kişiye göre değişiyor. Hükümet yetkilileri ifade hürriyetini en ileri liberal demokrasi standartlarında kullanırken, muhalefet ve vatandaşlar için yerli ve milli standartlar uygulanıyor. Erdoğan ve Soylu kullandığında ifade hürriyeti kabul edilen sözler, onlara karşı kullanıldığında bir anda hakarete dönüşüp soruşturmalara konu oluyor. Arşivlere girip ifade hürriyetiyle ilgili bu yaman çelişkileri araştırdık...
Eski MB Başkan Yardımcısı, Gelecek Partili İbrahim Turhan: “Yarın (19 Kasım) en az 475 puan hatta belki biraz da üzerinde bir faiz artırımı bekliyorum. Kur artışı büyük bir sorun, faizin artırılması gerekiyor. Ekonomi yönetimi milli geliri sadece sabit tutmayı başarabilseydi, akıl almaz uygulamalarla Türk lirasını itibarsızlaştırmasaydı, beş yılda 475 milyar dolar ya da kişi başına 5.875 dolar daha fazla gelirimiz olacaktı.”
Gelişmiş ülkelerin yüzde 80’ni parlamenter sistemle, gelişmekte olan ülkelerin yüzde 52’si başkanlık veya yarı başkanlık sistemiyle, en az gelişmiş ülkelerin ise yüzde 75’i başkanlık veya yarı başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. İnsani Gelişmişlik Endeksine göre en gelişmiş 10 ülkenin 9’unda parlamenter sistem, en az gelişmiş 10 ülkenin 6’sında yarı başkanlık, 3’ünde başkanlık sistemi var. Sonuç açık; gelişmiş ülkeler ligine çıkmak istiyorsak güçlendirilmiş parlamenter sistemine geçmemizin bir tercih değil bir zorunluluktur.
Adalet ve Milli Savunma bakanlarının kendi alanlarıyla ilgili olarak son iki günde yaptıkları değerlendirmeler, başta Kürt sorunu ve hukuk olmak üzere ekonomi dışındaki bazı alanlarda da politika değişikliğine gidilebileceğinin işaretleri gibi algılandı; en azından bunların anlamı üzerinde bir tartışmaya yol açtı. Biz de Hulusi Akar’ın “Çözüm Süreci”ne ilişkin olumlu sözlerini nasıl değerlendirdiğini Vahap Coşkun’a sorduk.