Ve Fakat’ın yeni bölümünde Cemalettin Taşcı’yla HDP ve sol ittifakın neyi, nasıl başarabileceğini konuştuk. HDP siyasetinin sol, ekoloji, feminizm üzerinden ilerlemesinin ne gibi sonuçları olur ve Kürt seçmen buna nasıl bir tepki verir? Taşcı: ‘’İnsanlar belirli ittifaklar vesaire üzerinden daha önce sormadıkları soruları sormak, kendileriyle yan yana olanlar hakkında daha fazla düşünmek zorunda kalırlar ve bu onları dönüştürür. Siyaset zaten bir dönüştürme işidir. HDP de siyasetiyle bu anlamda Kürt olmayan genç seçmenle Kürtçü seçmeni birbirinin derdini daha iyi anlar duruma getirmiştir, getirmektedir.’’
Anayasa hukukçuları, Anayasanın seçimlerin sadece savaş nedeniyle ertelenebileceğini hükme bağladığını söyledikten sonra ne kadar büyük olursa olsun bir depremin ‘savaş’ sayılamayacağını anlatmak için bin dereden su getiriyor. Bu görüşe ben de katılıyorum, ama öyle olduğunu göstermek için anayasa metninden öteye gitmeye gerek yok.
Serbest TV'de haftalık yayınlanan Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor'da bu hafta: Depremin uluslararası yansımaları, Blinken'in Türkiye ziyareti, Münih zirvesi ve Rusya'nın Ukrayna'ya tekrar saldırması ihtimali.
Madencilerin arama kurtarma çalışmalarına katılması için saatlerce AFAD’ı ikna etmek için uğraşan CHP’li Deniz Yavuzyılmaz sahada yaşanan hataları anlattı: “Deprem olduktan hemen sonra süreci yönetmesi gereken AFAD, kendisi bir afet olduğu için bu süreci yönetemedi. Sadece bir ekip talep etti. Bir ekip, 12 madenci demek. Yani düşünün on binin üzerinde yıkılmış bina var. Ve AFAD sadece 12 madenci istiyor.”
Dicle Üniversitesi’nden anayasa hukukçusu Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, seçimlerin deprem sebebiyle Mayıs ya da Haziran’dan daha ileri bir tarihe ertelenmesinin hukuki boyutunu Serbestiyet’e değerlendirdi: “Cumhurbaşkanının bu kararı alma yetkisi yoktur. Bu açık hükme rağmen böyle bir karar alması yetki gaspı oluşturur. Anayasa Mahkemesi’nin bu kadar açık seçik hukuka aykırılık oluşturan bir kararnameyi içtihat değiştirerek denetleyeceğini ve iptal edeceğini düşünüyorum.”