Suriye iç savaşının başladığı 2012’den bu yana sosyal medyada Atatürk’e ait olduğu iddiasıyla dolaşan, Sözcü’nün 30 Ağustos’ta manşetten verdiği, İmamoğlu’nun Atatürk’ün öngörüsü diye canlı yayında okuduğu sözleri 12 yıl önce Atatürk’ün sözü diye Facebook’tan yayan Erdal İ., Serbestiyet’e konuştu: “’Atatürkçü’ kitlenin kendilerini Türkiye’nin aydınlık yüzü, harici herkesi cahil sanmasındaki derin çelişki canımı sıkıyordu. Bu tuhaf tutumun yanlışlığını görünür kılmak için bir tür sosyal deney düşüncesiyle bu fikir ortaya çıktı.”
Narin iddianamesinin en önemli delili olarak gösterilen “daraltılmış HTS” raporunu adli bilişim uzmanı ve hukukçu Dr. Levent Mazılıgüney ile konuştuk: “Teknik takibin geriye dönük yapılmasında ciddi problemler var. Çünkü kayıtlar geriye dönük tutulmuyor. Narin dosyasında bu yapıldı. Ancak raporda geçmişe dönük ölçümlerin nasıl yapıldığı bilgisi de yok. Rapordaki gibi oda oda tespitler gerçekçi değil. Baro başkanlarının elde veri olmadan yaptıkları açıklamaları yadırgıyorum. Diyarbakır Barosu’ndan, baz kayıtlarıyla suçlanarak tutuklanan birçok meslektaş hem mevcut Baro Başkanı’na hem Nahit Eren’e bu açıklamalardan rahatsızlıklarını iletti. ‘Daraltılmış baz’ teriminin hukuka ve hukuk ilkelerine bakışımızı ‘daraltmasına’ izin vermemeliyiz.”
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: " Yavaş yavaş Avrupa Kırım konusunu gündeme almaya başladı. Kırım, Sovyetler Birliği zamanında Ukrayna’ya hediye olarak verilmişti. O dönem Ukrayna, Sovyetler Birliği’nin bir parçasıydı. Ancak "hediyeler geri alınır" misali, Rusya bunu işgal yoluyla gerçekleştirdi. Şu anda çok ciddi bir durumla karşı karşıyayız ve tehlike giderek artıyor. Bu çıkmaz sokaktan bir an önce çıkılması gerekiyor. Avrupalıların da bu savaşa olan tahammülü yavaş yavaş azalıyor.”
Muazzez İlmiye Çığ ile kardeşi Turan İtil’in kurduğu 12 Eylül işkencelerine “bilimsel katkı” veren HZİ Vakfı’yla ilgili tek suç duyurusunu yapan ülkücü Recep Küçükizsiz, Serbestiyet’e konuştu: “İtil, askerlerle birlikte bize içinde ‘Bir inekle ilişkiye girdiniz mi?’, ‘Annenizi çıplak gördünüz mü?’ gibi absürt sorular olan 300-400 soruluk bir test dağıttı. Testten sonra uygulamalarda değişiklikler başladı. 80 santimetrekarelik hücreler yaptılar. O hücrelerde günlerce tutulduk. Fiziki işkence grup halinde değil kişilere odaklandı. İçerideki dayanışma bitti, ruhsal ve psikolojik olarak çökertildik. Hayat boyu yaşayacağımız psikolojik travmalar, kişilik bozuklukları oluştu. Bizden aldıklarını sonra Diyarbakır Cezaevi’nde de uyguladılar.”
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Suriye ile ilişkilerde artık iyice talepkâr bir hale geldik. Esad’dan bir beyanat yok. Bizden ise iki günde bir, "Efendim, bekliyoruz," diye açıklamalar geliyor. Trump’ın ekibinden Elon Musk, Birleşmiş Milletler’deki İran temsilcisiyle görüşmüş. Belki daha önce gizli görüşmeler olmuştur ama bu açık bir görüşme. Eğer Trump, Ortadoğu’da barış ve sükûnetin İran’dan geçtiğini düşünüyorsa, çok da haksız sayılmaz.