CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın yabancı öğrenciler için “Bu öğrencilerin kendi ülkelerinde hangi okul mezunu dahi olduğunu bilmiyoruz. Ajanslar türedi. Uluslararası öğrencilerin otobüs biletlerine astronomik bir zam yapacağız” çıkışına, Bizim Afrika Platformu’nun Genel Koordinatörü Faruk Mintoiba cevap verdi: “Tanju Özcan’ın bahsettiği ajanslar yasaların olmadığı bir ülkede mi kurulmuş? Bu ajanslar üniversiteler ile de iş birliği halinde çalışıyorlar… Lise mezunu olmayıp de üniversite başvurusu kabul edilen kimse olamaz. Öğrenciler ve belgeleri çok ciddi denetimlerden geçiyor. Tanju Özcan Türkiye’deki üniversitelerin ne iş yaptığını bilmiyor.”
Siyaset bilimci Doğan Gürpınar ile 31 Mart seçim sonuçları üzerine konuştuk: “Seçimlerde turuncu değil renkli bir haritanın ortaya çıkmasının birinci nedeni, AK Parti’nin ‘sağ bloğun hakimi’ hüviyetini yitirmeye başlaması. Erdoğan, 2023 seçimlerini AK Parti’nin lideri olarak değil ‘sağ bloğun lideri’ olarak kazandı. CHP ise kendi bloğunun dominantı haline geldi. (…) 2023 seçimleriyle ilgili ‘milliyetçilik yükseliyor’ değerlendirmelerinin aksine Anadolu’da oy verme davranışında milliyetçilik o kadar da hayatın merkezi değilmiş, birçok kaygıdan biriymiş.”
DEVA Partisi, 31 Mart Yerel seçimlerinde bir ilçe ve dört beldede belediye başkanlığı kazandı. DEVA’nın tek ilçe belediyesi Adıyaman Çelikhan. 20 yıllık AK Parti yönetimini bitiren 66 yaşındaki Mahmut Şahin’in amcası da Çelikhan’da belediye başkanlığı yapmış. Şahin, projelerini Serbestiyet’e anlattı: “Çat Barajı üzerindeki yüzen adaları turizme açarak devretmek istiyorum. Yap, işlet, devret modeliyle bir şirkete verip buradaki âtıl durumda kalmış adaları devretmeyi planlıyoruz. Barajın etrafına koşu yolları, teleferik, bungalov evler yaptırma fikrimiz var, gerçekleştirebilirsek Çelikhan turizmine katkı sağlayacağız.”
Gazeteci, yazar Adem Özköse, İslâmî camia içerisinde insan hakları ve hukuk hassasiyeti ile öne çıkan isimlerden. Özköse ile yerel seçimlerin sonrasında çıkan tabloyu, muhafazakar kesimlerin özeleştiri sürecini konuştuk: “Gönülden düşme vardı ama siyasi partiler alternatif oluşturamayınca, AK Parti seçmeni kendi alternatifini oluşturdu, sandığa gitmedi. Tepkisini, öfkesini böyle dile getirdi. Ekonomi bir neden. Kendisinden olmayanı konuşturmayan ya da kendinden olsa bile az biraz farklı düşünenleri cezalandırmaya çalışan bir düzen oluşturuldu. Benim çevremde sandığa gitmeyenler için bir sebep de İsrail ile ticaretin sürmesi oldu. Bundan sonrası kolay değil. Çok yazıldı, çizildi, söylendi. Demek ki bir tokat yemeleri gerekiyormuş. Seçmen bu kadar güçlü bir tokat atmasaydı, yine geçiştireceklerdi. Bu AK Parti için de büyük bir fırsat.”
İsrail’e yönelik ekonomik yaptırımlar uygulanmasını talep eden ve İsrail’le ticareti protesto ederken İstiklal Caddesi’nde şiddete uğrayan ve gözaltına alınan aktivistlerden biri de avukat Beyza Bengisu Akyüz’dü. Kız kardeşiyle birlikte gözaltına alınan Akyüz, 2010’da Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin baskınında öldürülen 9 gönüllüsünden biri olan Cengiz Akyüz’ün kızıydı. Beyaz Akyüz, o gün yaşadıklarını yaşadıklarını Serbestiyet’e anlattı: “Rabbim ve melekleri niyetimizin ne olduğunu biliyor. Dünyevi ikbal ve endişelerini “devlet elden gidiyor” çığırtkanlıkları ile kapatmaya çalışanlarla hesaplaşmamız ahirete kaldı. İftira ve yalanların hesabını en büyük mahkemeye bırakıyorum. Ben ve kardeşim “Katillerle yol yürüyen ve destekleyenleri reddediyoruz” diyerek ahiretimize bir şerh düştük.”