İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul seçimlerini kaybetmesi durumunda yeni bir parti kurabileceği iddialarına “Kazanmak ya da kaybetmek üzerinden gelecek planı yapmıyorum. Parti kuracağımı iddia eden, kendi ruh halini tarif ediyordur” sözleriyle tepki gösterdi. “İstanbul, tek adam rejiminden kurtulma umudunu büyütüyor” diyen İmamoğlu, CHP içindeki küskünlüklerle ilgili konuşmadı, “Kırgınlıklar zamanla çözülür” dedi, Kılıçdaroğlu ile arasındaki buzların eriyeceği mesajını verdi. İmamoğlu, kendisinin ikinci Erdoğan olarak tanımlanmasına “Ben hayatım boyunca demokrat olma iddiasını ortaya koydum ve uyguladım. Erdoğan’a tamamen zıt” dedi.
İsmail İçen’in hazırladığı Küçük Meseleler’de Etyen Mahçupyan bu hafta: “Laik kesim Türkiye’yi yönetmeyi hak etmiyor. Birtakım vasıflara sahip, potansiyeli var. Ama bunu hak edecek siyasi ideolojik, zihniyetsel duruşu sergilemiyor. Ötekiyle beraber bir bütün olma idealinden çok uzak, çok egoist. Bu kadar bencil bir yaklaşımla, hele sizin dışınızdaki insanlar çoğunlukken, “Türkiye bizim istediğimiz gibi yönetilsin” demek kibrin üst noktası. O yüzden laik kesimin Türkiye’yi yönetme meşruiyetine sahip olamayacağını ve hiçbir zaman da kazanamayacağını düşünüyorum. Eğer bir şey olacaksa bu daha melezleşen bir dünyada olabilir.” Küçük Meseleler şimdi yayında.
İYİ Parti’nin İstanbul adayı Buğra Kavuncu, gazetecilerle buluştu: “Hükümetin yarattığı düzensiz göç sıkıntısını eleştirmek ayrı bir konu, savaştan kaçmış ülkemize gelmiş insanları aşağılamak ve onlara karşı nefret dili oluşturmak apayrı bir konu. İkinciyi reddediyoruz. Bu bizim medeniyetimize, inancımıza, ideolojimize yakışmaz.” “Daha önce bize yer veren muhalif basın şimdi bize lal oldu.” “90’larda da başka vesayet vardı. Babam, BBP Genel Başkan yardımcısı. ODTÜ İktisat mezunu kardeşim, Merkez Bankası’na müfettişler gelip evdeki kitapları görünce girememişti.” “Kılıçdaroğlu’nun Kurultay’da kaybetmesini sağlayan İBB Başkanı’ydı, bu herkes biliyor.” “Seçilirsem rozetimi çıkarırım, iktidarla da uyumlu çalışırım.”
CHP’yle yerel seçim işbirliği için masaya oturan DEM Parti heyetinden Saruhan Oluç, DEM’in AK Parti’yle görüşmeler yaptığını söyleyen CHP lideri Özgür Özel’i “tutarsız” olmakla suçladı, konuşmalarını “şık bulmadığını” söyledi. “AK Parti’yle görüşsek gizlemeyiz” diyen Oluç, “Kayyum son bulsun diye AK Parti’den bir söz değil, icraat bekliyoruz” dedi. Oluç, İmamoğlu’nun yerlerine kayyum atanan Selçuk Mızraklı ile Ahmet Türk’ü Diyarbakır’da ziyaret etmesine kıymet verdiklerini ama yetersiz bulduklarını söyledi. Danışıklı dövüş iddiaları için “Öyle olsa Meral Danış Beştaş’ı, Murat Çepni’yi yani en güçlü isimlerimizi gösterir miydik?” dedi. Tunç Soyer’i övdü: “Soyer; kalplerimizi fethetti.”
HÜDA PAR’ın Ankara Yenimahalle’den belediye başkan adayı olarak gösterdiği Yılmaz Akgül, Serbestiyet’e konuştu: “Manisa Kula’ya bağlı bir Alevi köyü olan Kenger’de doğdum. Adım Yılmaz Güney’den geliyor. Sosyalist olmam için her şey hazırdı ama 1992’de lisedeyken Muhsin Yazıcıoğlu ile yolum kesişti, vefatına kadar BBP camiasında bulundum. Yazıcıoğlu'ndan, ilay-ı kelimetullahı savunduğu için aynı onun gibi bedel ödeyen Zekeriya Yapıcıoğlu'na geçiş çok sıkıntı olmadı benim için. Şafî/Hanefî Kürt yoğunluk içerisinde bir Türk Alevi olarak HÜDA PAR’da hiç “öteki” olmadım. Alevi olduğumu her zaman her yerde gururla söylerim.”