Şebnem Korur Fincancı, Narin Davası’nda Güran ailesi mensuplarına işkence iddiaları ve Diyarbakır Barosu’nun tutumunu Serbestiyet’e değerlendirdi: “Hiç kimseye işkence yapılamaz. ‘Hiç kimse’ye hakkında çok ağır suçlar isnat edilenler veya ispat edilenler de dahildir. Diyarbakır Barosu, işkence iddiasının kendilerine iletildiği görüşmenin ardından suç duyurusunda bulunmalıydı. BM’nin İstanbul Protokolü’ne göre soruşturma için işkence iddiasının ortaya atılması yeterli. İnsanlar, tekrar işkence görebileceği kaygısıyla belge imzalamaya çekinebilir; Baro daha aktif tutum almalı. Diyarbakır Baro Başkanı’nın işkence iddiası için ‘afaki beyan’ demesi olacak iş değil. İçişleri bakanları ‘kırın ayaklarını’ diyor profesyonel kurumlar da dahil toplum da bu mesajlardan etkileniyor.”
Narin Davası sanığı Salim Güran’ın cinayet gecesi, Narin’in cansız bedeninin bulunduğu Eğertutmaz yakınına gittiği iddia edilmişti. Kamera görüntülerinde marka, model ve rengi belirlenemeyen bir aracın 22.35 civarında Eğertutmaz'a doğru hareket halinde olduğu, 22.47-22.55 aralığında da Eğertutmaz’ın yakınında bulunduğu tespit edilmiş; bu aracı Salim Güran’ın kullandığı kanaatine ise HTS daraltılmış baz raporundaki tespitlerle ulaşılmıştı. Ancak Salim Güran’ın 22.41’de yaptığı bir telefon konuşmasının ses kaydı, iddiayla ilgili şüphe oluşturuyor. Ses kaydında, iddianameye göre o sırada araçla hareket halinde olan Salim Güran’ın etrafından insan sesleri geliyor ve Salim Güran’ın yürüdüğünü düşündüren sesler duyuluyor.
Diyarbakır Baro Başkanı Abdülkadir Güleç’le Narin Davası üzerine konuştuk: “Jandarmanın soruşturmada esası etkileyecek çok ciddi bir eksikliğinin olduğunu düşünmüyorum. (…) Sanıkların işkence gördüklerine dair iddiaları varsa Baro’ya müracaat etmeli. Onlara işkence yapılmadığını iddia etmiyorum ama Baro’ya başvuru olmadı. Soyut, afaki bir beyan. Başvuru olursa takipçisi ben olacağım. Türkiye’de işkence yapılıyor. İşkenceyle mücadele edebilmemiz için o başvurunun yapılması gerekir.”
Güran ailesinin, Narin’in bulunmasından önceki akşam (7 Eylül) bir kişiyi sorguladıkları görüntüler ortaya çıkmıştı. Sorgulanan kişinin Narin’in cansız bedenini dereye gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın yeğeni Ahmet Akgün (32) olduğu ortaya çıktı. Narin’in amcası Erhan Güran Serbestiyet’e konuştu: “Bir şey gördün mü diye sordum hızla kaçtı. Ertesi gün çağırdık gelmedi haliyle şüphelendim.” Ahmet Akgün: “Bir şey gizlediğimi sandılar. Çok dövdüler. Şikayetçi olmadım, yüzlerini görmesem daha iyi.”
Narin cinayetini aydınlatacağı düşünülen Daran-2 askeri üsteki hareketli (dönen) kameranın cinayet günü olan 21 Ağustos’a ait kayıtlarının kayıp olduğu Serbestiyet’in haberiyle ortaya çıkmıştı. Serbestiyet, jandarmanın tutanağına ulaştı: “Kısıtlı kayıt alma kapasitesine sahip hard diskte 23.24.25 Ağustos 2024 tarihlerine ait görüntülerin olduğu tespit edilmiştir.” Hareketli kameranın, Tavşantepe’nin girişi ile Eğertutmaz Deresi arasını görmesi nedeniyle dava açısından önemli görüntüleri ortaya çıkartabileceği değerlendiriliyordu.