ABD Başkanı Biden’ın, seleflerinin tersine 1915’i “Büyük Felaket” yerine “soykırım” olarak nitelemesini Türkiye’deki muhalefetin tavrına bağlayan ve bu tespitiyle “yüksek analiz” sayfamıza konuk olan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’ndan daha yüksek bir analiz: “Cumhurbaşkanımız, Osmanlı tokadını Biden'ın suratına indirdi…”
DEVA Lideri Ali Babacan: İki ay boyunca aşı kıtlığı yaşanacağını öğrendik. Aşı tedarik meselesi hükümetin ilk günden beri eline yüzüne bulaştırdığı bir konu. Plan yok, program yok, basiret yok, tedbir yok. Cumhurbaşkanı’na soruyorum; bu milletin aşısı nerede?
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu: "Muhalefet Türkiye'nin yumuşak karnı hale gelmeseydi, Biden böyle bir karar almaya cesaret edemezdi. Muhalefetin tavrı, Biden’ı da cesaretlendirmiştir. Soykırım kararı muhalefetin de katkısıyla ortaya çıkmıştır.”
Ursula von der Leyen: AB Komisyonu’nun ilk kadın başkanıyım. İki hafta önceki Türkiye ziyaretinde de böyle muamele görmeyi bekliyordum. Ama böyle karşılanmadım. Bu yaşandı çünkü ben bir kadınım. Takım elbiseli ve kravatlı olsaydım bunlar olur muydu?
1978’de, annesi üç ASALA militanı tarafından katledilen emekli büyükelçi Selim Kuneralp: “Bu soykırım iddialarını belki zamanında farklı bir şekilde ele almış olsaydık o zaman belki ASALA’nın da bu korkunç olayları, katliamları, daha doğrusu cinayetleri işlemesi için bir zemin olmazdı. Mesela İsrailliler hiç Alman diplomat öldürdüler mi? Cezayirliler Fransız diplomat öldürdüler mi?”