Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor'da bu hafta: "Erdoğan, 'katil' dediği Sisi'yi Ankara'ya davet etti. Ama Türkiye'nin Kahire Maslahatgüzarına göre bu görüşme Kahire'de de olabilir. Bunun sebebi Sisi'nin gelmemesi olabilir", "Putin ile Erdoğan'ın Türkiye'de görüşeceği açıklandı. Türkiye Putin için çok önemli bir ülke. Çünkü NATO içerisinde Rusya'ya karşı farklı bir politika takınıyor", "İsveç sonunda NATO üyesi olacak ama Türkiye'nin bu süreçte Batı ile ilişkileri iyice zayıflayacak."
“Seçim yenilgisi bir siyasi partinin, bir stratejinin, programın başarısızlığından çok bir şahsın, Kılıçdaroğlu’nun başarısızlığı olarak lanse edildi. Değişim elbette önemlidir. Neyin değişimi? Nasıl değişim? Nasıl bir CHP? Nasıl bir liderlik? Bu soruların hiçbirinin cevabı yok. Yani, “Kılıçdaroğlu yaşlandı, eskidi, başarısız oldu. Daha enerjik bir kişi iktidara gelirse başarılı olabilir” iddiası dışında ortada bir şey yok. Bu siyasi partinin belli ilkeler içerisinde, belli yapılanmalar içinde, belli bir istikamette değişmesi gerekir, değişim yaşanacaksa. Yönetimi dahil. Kılıçdaroğlu da meseleye biraz böyle bakıyor.
Kılıçdaroğlu, AKP’deki siyasetçilerin yüzde doksan dokuzundan daha takva sahibi bir insan. Ama faziletsiz bir takvayı temsil ediyor. Fazilet dönüştürücülük kabiliyeti, takva, muhafazayla ilgilidir. Karşı tarafta Erdoğan gibi takvasız bir fazilet var. Yani faziletsiz bir takva ile takvasız bir fazileti halkın önüne koyduğunuz zaman, halk bencildir, senin takvalı olman onu çok ilgilendirmez… Kılıçdaroğlu yapabileceği en iyi şeyi yaptı. CHP’nin ıslahı ve demokratikleşmesi Türkiye için bir kazançtır. Ben orada herhangi bir kayıp görmüyorum. Kılıçdaroğlu’nu da başarısız görmüyorum. Aslında Türkiye siyaseti kazanmıştır… Kemalist Cumhuriyet büyük ölçüde dindarların baskılandığı bir dönemdir, Dindarların iktidarı yani özgür olmayı tatmasıyla baş dönmesi, taşkınlıklar yaşandı, yaşanıyor. Bu semptomdur, daha derinde özgürleşme var. Bu dindarlar için çok değerli. Ve bunu kolay kolay bırakmak istemeyecekler. Eğer korkutulurlarsa, her şeye göz yumarlar.
Meksikalı gazeteci Pamela Cerdeira, Türkiye'deki depremzedeler için solcu Mexico City belediyesine pirinç ve tuvalet kağıdı bağışladı, Airtag ile ürünleri takip etti. Belediyenin ürünleri Türkiye'ye göndermediği, markete sattığı ortaya çıktı.