İsviçreli savcılar, Kerimova’nın 100’den fazla şirketi kapsayan “Ofis” adlı bir suç örgütünün başında olduğu iddiasıyla Federal Ceza Mahkemesi’ne bir soruşturma dosyası gönderdi. Avukatı, Kerimova’nın Özbekistan’da yaklaşık 10 yıldır keyfi biçimde tutuklu bulunduğunun altını çizerek suçlamalara itiraz etti.
İddianamede “Ofis”, şiddet ve tehdit de dahil olmak üzere yasadışı ve yasal faaliyetleri harmanlayan profesyonel bir suç örgütü olarak tanımlanıyor. Bu organizasyonun merkezinde ise 2010 yılında batan İsviçre şirketi Zeromax bulunuyor. İsviçre’nin kurumsal bilgileri koruma yasası, süreç boyunca şirketin faaliyetlerinin gizli kalmasına neden olmuştu.
Davada ayrıca, İsviçre’nin önde gelen özel bankalarından Lombard Odier hakkında, Kerimova’nın bankadaki varlıklarıyla kara para aklandığını görmezden geldikleri suçlamasıyla bir soruşturmanın devam ettiğinden de bahsediliyor.
Kerimova, Cenevre’de BM’de görev yaptığı süre boyunca diplomatik dokunulmazlıktan yararlanıyordu. Ancak babasının 2016’da vefat etmesinin ardından dokunulmazlığını kaybetmişti. 2014 yılında ev hapsine alınan Kerimova daha sonra Özbekistan’da zimmete para geçirmekten dolayı yargılandı. Avukatları, Kerimova’nın bu süreçte işkenceye ve çeşitli insan hakları ihlallerine maruz kaldığını söylüyor.
İsviçreli savcılar, “Ofis”in İsviçre’deki faaliyetlerine 2005 yılında başladığını, esas olarak Batılı telekomünikasyon şirketlerinin Özbekistan’ın iletişim ağını geliştirmek için ödediği rüşvetlerden kâr elde ettiğini iddia ediyor.
2010 yılında sızdırılan bir ABD dışişleri bakanlığı diplomatik telgrafında, Gülnare Kerimova’dan “soyguncu baron” olarak bahsediliyordu. İngiltere’nin Ciddi Dolandırıcılıklar Bürosu, Ağustos ayında Karimova’ya ait değeri 20 milyon pound’un üzerinde olan üç mülke el koymuştu.