IŞİD Moskova’daki saldırının sorumluluğunu üstlenmiş ve olayın görüntülerini cumartesi günü Telegram kanallarında yayınlamıştı. Cuma günü silahlı saldırganların Moskova’daki Crocus Belediye Binası konser salonuna baskın düzenleyerek insanlara ateş açtığı ve ardından binayı ateşe verdiği saldırıyı IŞİD-H olarak bilinen kolun gerçekleştirdiği düşünülüyor. Saldırıda şu ana kadar en az 140 kişi öldü, 180 kişi de yaralandı.
Savunma ve güvenlik düşünce kuruluşu Royal United Services Institute’ta kıdemli araştırma görevlisi olan, “Savaşta Taliban”, “Afganistan Ordusu”, “IŞİD-Horasan” gibi kitapların yazarı ve terör uzmanı Dr. Antonio Giustozzi, saldırıyla ilgili şunları söyledi: “Birleşik Krallık sembolik olarak iyi bir yer olabilir ama öncelikli bir yer olduğunu düşünmüyorum çünkü Birleşik Krallık’a girmek zor ama aynı zamanda silah satın almak da çok zor. Grup çaresiz olduğu için denemeye devam edecek. Biraz rulet gibi bu mesele ama gerçek şu ki, terörle mücadele çok daha iyi bir noktaya geldi, bu yüzden yeniden nüfuz etmeleri çok daha zor. Ancak grubun, medyanın fazla ilgisini çekmeyen veya geçiştirilen “Rusya, İran ve Türkiye’deki bir sürü komplonun” arkasında olduğu anlaşılıyor. Yani denediler, denediler, denediler ve bu sefer başarabildiler. Tabii medyada büyük yankı uyandırdı. Onlar için mükemmel bir saldırı oldu çünkü militan olabilecek insanlara ve kaynak sağlayabilecek kimselere bir mesaj vermiş oldular. Suriye İç Savaşı, Afganistan ve Çeçenya’daki savaş nedeniyle hedef alınması muhtemel Rusya’nın yanı sıra, yüksek alarma geçmesi gereken diğer ülkeler arasında Türkiye, Fransa ve Hollanda yer alıyor. Türkiye, IŞİD için bir ‘merkez’ olması ve devletin gruba “baskı yapması” nedeniyle öncelikli olacaktır. Son birkaç yıldır Türkiye, grubun üyelerini gözaltına alıyor ve mal varlıklarına el koyuyor” dedi.
Rusya’da Moskova saldırısıyla ilgili 11 kişi gözaltına alınmış; şüphelilerden dört kişi hâkim karşısına çıkarılmıştı. Tacikistan vatandaşı olduğu belirtilen şüphelilerden ikisinin saldırıdan önce, bir süreliğine Türkiye’de kaldığı ve buradan Rusya’ya geçtiği detayı da ortaya çıktı. Üst düzey bir Türk yetkili, New York Times’a verdiği demeçte, iki şüphelinin saldırıdan haftalar önce İstanbul’da olduğunu doğrularken, Türkiye’de geçirdikleri sürenin çok kısa olmasının burada radikalize olmadıklarına işaret ettiğini ifade etti.
Giustozzi, yabancı düşmanlığı sorunları ve aşırı sağ ile Müslüman topluluklar arasındaki gerginlikler nedeniyle Fransa ve Hollanda’nın da kilit hedefler olacağını, grubun buradaki tansiyonu mükemmel biçimde kullanacağını söyledi.
Birleşik Krallık’taki mevcut tehdit seviyesi, beş olası seviyenin ortası olan ve bir saldırının mümkün olduğu anlamına gelen “önemli” düzeyde kalmaya devam ediyor. Hollanda, terör örgütlerinin etki alanında olan “radikalleşmiş bireylerin oluşturduğu riskler”i vurgulayarak aralık ayında tehdit seviyesini “önemli”ye yükseltmişti. Fransız hükümeti terör alarmını saldırıdan sonra en üst seviyeye çıkardı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransız Guyanası’na yaptığı ziyarette şunları söylemişti: “Bu grup aynı zamanda bizim topraklarımızda da çeşitli eylemler tasarladı ve yapmaya çalıştı.”
Vladimir Putin, saldırıyı “kanlı, barbar bir terör eylemi” olarak nitelendirmiş ve Rus yetkililerin dört şüpheliyi Ukrayna’ya kaçma planları yaparken yakaladıklarını iddia etmişti.
Adını İran, Türkmenistan ve Afganistan’ın bazı kısımlarını kapsayan bölgeden alan İslam Devleti Horasan (IŞİD-H), 2014 yılının sonlarında doğu Afganistan’da ortaya çıktı. Pakistan Talibanı’nın memnuniyetsiz üyelerinden oluşan örgüt, kısa sürede gösterdiği vahşetle ün kazandı.