Ana SayfaHaberler“2018’de ortak aday olmadı, ülke 5 yıl kaybetti”

“2018’de ortak aday olmadı, ülke 5 yıl kaybetti”

Ali Babacan, 2018’de Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerine konuştu: 2018‘de ortak adaylık teşebbüsü vardı. Olmadı, ülke 5 yıl kaybetti. Ben de işin göbeğindeydim. Siz ortak aday olursanız biz sizi destekleyeceğiz diyenler son güne kadar sözlerinin arkasında dursa idi o iş o gün olurdu.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV’de katıldığı canlı yayın programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde oldu:

“Her partinin kendi parlamenter sistem önerisi ile çıkması faydalı bir şey mi, emin değilim”

“Parlamenter sistemi konuşmaya hazırız. Diğer partilerin de hazır olmasını bekliyoruz. Usul olarak önce aramızda konuşmayı sonra gerekirse ortak açıklama yapmayı da önerdik. Ama öyle anlıyorum ki her parti önce kendisininkini açıklayacak, ortaya 5 tane ayrı parlamenter sistem çıkacak. Bu faydalı bir şey mi, emin değilim.”

“Abdullah Gül ortak aday gösterilse rahatlıkla kazanırdı”

“2018‘de ortak adaylık teşebbüsü vardı. Olmadı, ülke 5 yıl kaybetti. O günkü aritmetikte, kamuoyu hissiyatında muhalefet ancak ortak aday çıkarttığında başarılı olacaktı. Tek tek adaylar girerse orada bir başarı çıkmayacağını saygın araştırma kuruluşları söylüyordu. Muhalefet dağınık olursa Sayın Erdoğan kazanır diyordu. Memleket 5 yıl kaybetti. Sayın Gül’e diğer siyasi parti genel başkanları teklif ettiler. Ortak aday olsaydı rahatlıkla seçimi kazanacaktı. Teklif edildiği ortamda ben de vardım. Bir-iki partinin destek verip, diğer partilerin destek vermemesi ortak adaylık değil, başka bir model.”

“Karşı karşıya kalınan tablo çok can sıkıcı”

“Ülkenin karşı karşıya kaldığı tablo çok can sıkıcı. Çete, mafya, suç örgütü gibi yapılar devletin zayıfladığı ve kamu görevlileriyle bu tür yapılar arasındaki ilişkilerin güçlendiği durumlarda tezahür eder.”

“Yakın zamanda bir suç örgütünün hapiste olan bir lideri, iktidarı küçük ortağının açık desteğiyle ve Meclis’te özel bir yasal düzenlemeyle serbest bırakıldı. Siyasal şiddet sokaklara döndü.”

Sedat Peker’in yayınladığı videolar : “Adalet ve İçişleri Bakanı niçin susuyor?”

“Üç tane video yayınlanmış. İlkinin 2-3 dakikasını izledim, dayanamadım, kapattım.”

“Bugünkü Adalet ve İçişleri Bakanı niçin susuyorlar? Savcılar, hakimler çekiniyor. ‘Bir iş yaparsam başım derde mi girer?’ gibi baskılar var. Yargı önemli konularda hükûmetten sinyal bekliyor.”

“YouTube’da yayınlananlara niye üzüldüm? 10-12 yaşında çocuklar, 15 yaşında liseye giden gençlerimiz, üniversite öğrencilerimiz izliyor. ‘Benim çalışıp hayatımı geçireceğim ülke bu mu?’ diyorlar.”

“Hala adım atılmaması da başka bir ayıp”

“İktidar gücünü bir mıknatısa benzetirsek, nasıl ki bir mıknatıs hurdalıkta her şeyi üzerine toplar, çok yanlış isimlerin etrafında toplandığı bir mekanizma haline geldi şu anda iktidar. İlkeler, prensipler işlemiyor. Bir sürü menfaat şebekesi zaman içerisinde oluştu. İktidar gücünü merkezde ya da yerelde kullanan ve bu gücü kendi şahsına ve çevresine fayda sağlamakla kullanan insanlar oluştu.”

“Kamu görevlileri ile dışarıdaki insanların beraberce menfaat ilişkileri oluştuğu sürece, bir süre sonra bu menfaat ilişkileri, menfaat çatışmasına da dönebilir. Bu iş menfaat çatışmasına dönmüş. ‘Bu ülkeyi koruyayım, ülkeye hizmet edeyim’ değil. Çok çok yazık. Bunların ortalığa dökülüp de hala adım atılmaması da bir başka ayıp.”

“Birleşmiş Milletler’in 2030 hedefleri konuldu. Dünyanın 2030 yılı hedeflerini oluşturan heyetin içerisinde ben de vardım. Sadece Türkiye’nin içinde yaşadığı krizlerden bahsetmiyoruz, dünyanın karşı karşıya olduğu sınamalardan bahsediyoruz. Burada çok ciddi bir kriz yönetim tecrübesi var. Ben bunun verdiği rahatlıkla konuşuyorum.”

“Erdoğan, küçük ortağın sadece kâra değil zarara da ortak olmasını isterdi”

“Küçük ortağın hükûmet, yönetim ve Cumhurbaşkanı üzerinde ciddi bir gücü var. Bu gücü kullanıyor. Kendi insan kaynağı yapısını kamuya empoze etmekte kullanıyor. İktidara ortak olmanın nimetlerinden yararlanmakta kullanıyor ama MHP’li bir bakan yok. Sayın Erdoğan, hiç olmazsa sadece kâra değil, zarara da ortak olsun diye isterdi.”

- Advertisment -