Yetkin’in yazısının bu bölümü şöyle:
“Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Yönetim Kurulu 8 Ocak’ta İstanbul’da ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield’i konuk etti. Toplantının amacı, ABD’de Joe Biden Başkanlığı devralmadan önce ABD ile iş yapan Türk iş dünyasının taleplerini Büyükelçilik Kanalıyla Washington’a iletmekti. Bunların başında ABD’nin Rusya’dan alınan S-400 füzeleri nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını erteletebilmek, Trump’ın ortaya atıp Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dört elle sarıldığı ticareti yılda (20 milyar dolardan) 100 milyar dolara çıkarma hedefine devam ve sorunların iki ülkenin dışişleri ve savunma bakanlarınca oluşturulacak ‘ikili komisyon’ tarafından ele alınması vardı. Daha geçenlerde TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Biden’a yazdığı mektupta bu konulardan söz etmişti. TAİK, siyasi ilişkiler ne olursa olsun ekonomik ilişkilerin, yaptırımların ekonomik boyutuna rağmen yaptırımlardan olumsuz etkilenmemesini sağlamayı umuyordu.
Toplantıya Yalçındağ başkanlık ediyordu. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ve Türkiye ile ABD arasındaki ticarette söz sahibi olan Ahmet Çalık’tan Ali Kibar’a, Cüneyd Zapsu’dan Temel Kotil’e dek etkili iş insanları, üst yönetici ve danışmanlar da katılıyordu.
Toplantıya katılan TAİK yönetim kurulu üyeleri ABD büyükelçisinin özellikle yaptırım konusundaki katı tutumu ve üslubuyla adeta buza kesmişti.
İsimlerinin saklı tutulması kaydıyla konuşan toplantı kaynaklarına göre, büyükelçi diplomatik inceliklerle zaman kaybetmeden doğrudan konuya giriyor, söyleyeceklerini yumuşatmaya çalışmadan söylüyordu. Örneğin bir üye ticaretin artırılması için beklentilerden söz edince, Türk tarafının önerilerini ciddiye alıp durumu anlamak için resmî kanaldan sorular sorduklarını ama “on dört aydır yanıt dahi alamadıklarını” söylemişti. Bir başka üye Türk halkının aslında ABD’yi sevdiğini söyleyince, gülerek, anketlerin öyle göstermediğini, Türkiye’nin anti-Amerikan duyguların en yüksek olduğu ülkelerden biri olduğu yanıtını vermişti.
Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nden bir yetkili, TAİK toplantısı üzerine sorulara yanıt vermeyeceklerini, bu konuda TAİK’in açıklama yapacağını söyledi; 11 Ocak akşamı yapılan açıklama oydu.
TAİK ve DEİK, Amerikan Büyükelçiliği üzerinden yaptırım kararlarının Türkiye-ABD ticaretine zarar vereceği, bunun Amerikan yatırımcılarının da zararına olduğunu söylemek istemişti. Ancak bunu bilen ve Ankara’da her istediğiyle, istediği zaman görüşme zorluğu çeken büyükelçi de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a S-400 mesajını bir kez de iş dünyası üzerinden iletmek istemişti.
Bana sorarsanız ikisi de imkansızın peşindeydi.”
Yazının tamamını okumak için