İyi Parti’nin iktidarında ilk gün, ilk altı ay ve ilk yılda sığınmacı sorununun çözümü için alacağı kararları ve atacağı adımları anlatan “Göç Doktrini ve Stratejik Eylem Planı” Ankara’da “Kararlı ve Planlı Geri Dönüşe Az Kaldı” sloganıyla kamuoyuna açıklandı.
İyi Parti lideri Meral Akşener, planın ayrıntılarına geçilmeden önce yaptığı konuşmada Türkiye’de 8 milyona yakın sığınmacı ve kaçak göçmen olduğunu belirtirken kamuoyuna yabancılara dönük öfkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönlendirilmesi gerektiği çağrısını yaptı:
“Sığınmacılara, mültecilere, kaçakçılara kızabiliriz. O öfkenin odaklanacağı yer Sayın Erdoğan ve iktidarıdır. Yabancılar üzerinde öfke odaklanırsa bu ülkeye yapılan kötülükleri perdelemiş olur. Bu hesap sorulmalıdır. Bu hesap ülkemizi hendek haline getiren sayın Erdoğan ve iktidardan sorulmalıdır. Bu hesap sandıkta demokrasiyle sorulmalıdır. AK Parti ve sayın Erdoğan sayesinde Türkiye göçmen deposuna dönüşmüştür.
“Ben sayın Erdoğan’a çağrıda bulundum. ‘Sinirini yenemiyorsan ben Suriye’ye gidip Esad ile görüşmeye hazırım’ dedim. İktidar bizi duymazdan gelmeye, sorunu görmezden gelmeye devam etti. Birbiriyle çelişen yapay açıklamalarla milletimizi tedirgin etti. Artık takke düştü kel göründü.”
Sığınmacı ve kaçak göçmen sorununu bölge ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyayla işbirliği yapıp önleyeceklerini anlatan Akşener, “1 Eylül 2026’da tüm Suriyeli sığınmacıları memleketlerine kavuşturmuş olacağız. İktidara gelişimizin ilk gününde atacağımız adımlar ve tedbirler hazır” dedi.
“Ulus devlet” kaygısı
“Göç Doktrini ve Stratejik Eylem Planı”nın ayrıntılarını İyi Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Tolga Akalın anlattı. Akalın, iktidarın sığınmacı politikasını eleştirirken, Türkiye’nin demografik yapısının değiştirilmesine dönük planlar olduğunu öne sürdü:
“İktidarla işbirliği içinde olan paramiliter örgüt SADAT ve onun düşünce kuruluşu ASSAM’ın yayımladığı anayasa taslağı incelendiğinde Türkiye’nin demografik yapısının değiştirilmesine yönelik hedefler daha sarih bir biçimde anlaşılabilir. Bu taslakta, başkenti İstanbul, resmi dili Arapça, adı Asrika olan yeni bir rejim öngörülmüştür. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halihazırda izlediği ve izlemeye devam edeceğini ilan ettiği siyaset, Türk devletinin ‘ulus devlet’ niteliğini, Türk milletinin ise ‘Türklük’ vasfını muğlaklaştırarak tahrif etme amacına matuftur.”
Suriye, İran, Irak sınırında insansız hava araçlı sınırlar
Akalın, partisinin göç doktrininin 4 ilke üzerine dayandığını duyurdu: Sınır güvenliği, geri dönüş, önleyici göç, uluslararası göç mutabakatı.
Sınır güvenliği ilkesiyle, “hudut namustur” anlayışının bütünüyle hayata geçirilmesi hedefleniyor. Sınırlardan kaçak geçişlerin önlenmesi için öncelikle Suriye, İran ve Irak sınır duvarlarının tamamlanması, bu duvarların elektro-optik keşif ve gözetleme sistemleri, insansız hava araçları, aydınlatma ve entegre güvenlik sistemleri ile güçlendirilmesi öngörülüyor.
“YPG tasfiyesi” hedefi
Geri dönüş ilkesi Türkiye’ye gelen sığınmacılar ile kaçak göçmenlerin tamamının kapsamlı bir plan dahilinde geri gönderilmesini hedefliyor:
“Türkiye ile Suriye’nin müzakere ve iş birliği süreci sonunda Suriyeli sığınmacıların geri dönüş planı üzerine inşa edilmiştir. Bu plan özellikle Suriye’nin yeniden inşası ve ekonomik yardım noktasında AB’nin siyasi çözüm sürecine dahil olmasını da öngörmektedir. Öncelikli planın gerçekleştirilememesi halinde ise Türkiye kendi çözümünü sağlama ve güvenli bölge ihdası yoluna gidecektir. Uluslararası şartlar ve çözüm yolunun mahiyeti ne olursa olsun, Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü ve Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG yapılanmasının tasfiyesi hedefi mutlaka icra edilecektir.”
Planda önleyici göç ilkesi; Türkiye’nin gelecekte maruz kalması muhtemel kitlesel göçlere karşı siyasal, iktisadi ve sosyal tedbirlerin alınması olarak anlatılıyor.
Sığınmacıların Türkiye’de kalmasına dönük anlaşmalara son
Uluslararası göç mutabakatı ilkesinde İyi Parti, Türkiye’nin AB ile yaptığı geri kabul anlaşmasının gözden geçirileceğini ve gerektiğinde iptal edileceğini duyuruyor:
“Avrupa Birliği başta olmak üzere hiçbir devletler topluluğu ya da ulus-devlet ile sığınmacıların ve kaçakların Türkiye’de kalmasına yönelik zımni ya da açıktan bir anlaşma yapılmayacaktır. Bu anlayışla AB ile yapılmış Geri Kabul Anlaşması da gözden geçirilecek, gerekli görülmesi hâlinde iptal edilecektir. Türkiye’nin herhangi bir ülkenin ya da devletler topluluğunun hendek ülkesi haline getirilmesine asla müsaade edilmeyecektir. Göçün hedef ülkeleriyle göçün kaynağında çözülmesi hususunda her türlü iş birliği teşebbüsünde bulunulacaktır.”
İyi Parti; iktidarda olduğunda göçmen sorunun çözümü için atılacak adımları şöyle kategorize ediyor:
“İktidarın ilk gününde” alınacak kararlar: Açık kapı politikasına son
*Türkiye’ye yönelik kitlesel göçün sınıra ulaşmadan sınır ötesinde tutulacağı dünya kamuoyuna açıklanacak.
*”Hudut namustur” denilerek açık kapı politikası terkedilecek. Sığınmacılara hiçbir şart altında vatandaşlık verilmeyecek. Sığınmacılara tanınan tüm ayrıcalıkları iptal edilecek.
*Sınır hatlarında tespit edilen tüm göç hareketlerine karşı “geri itme” politikası uygulanacak.
*Tüm kaçak göçmenler geri gönderme merkezlerinde toplanacak ve peyderpey iade/sınır dışı etmeye başlanacak.
*Kayıtlı göçmenler için il, ilçe ve mahalle bazında yüzde 10 kota sistemi uygulanacağı duyurulacak.
*Ülke içindeki sığınmacı hareketliliğine son verilecek, bu konuda kontrol ve denetimler artırılacak.
*Özellikle kadınların sosyal hayatını kısıtlayacak ve taciz edecek şekilde görüntü kaydeden, sosyal medyada Türk örf ve adetlerine uygun olmayan ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Milleti’ne hakaret içerikli kayıt paylaşan tüm yabancı uyrukluların haklarında süratle yasal işlem yapılacak ve sınır dışı edilecek.
*Valiliklere; sığınmacı ve kaçak göçmenlerin; park, bahçe, sahil ve plaj gibi kamusal alanlarda toplumsal huzuru bozacak şekilde bulunmaması için her türlü tedbirin alınması talimatı verilecek.
*Belediyelere; sığınmacı ve kaçak göçmenlere ait ruhsatsız işletmeleri süratle tespit edip işlem yapılması talimatını verilecek.
“İlk ay” atılacak adımlar: Kolluk kuvvetleriyle birlikte hareket
*Herhangi bir yolla sınırı geçen kaçak göçmenlerin ülke derinliklerine ulaşmasını önlemek üzere kolluk kuvvetleri ile ek önlemler alınacak.
*Göç İdaresi Başkanlığı ve ilgili diğer kurumlar yeniden teşkilatlandırılacak. Kayıtlı göçmenler için, geri dönüş süreci tamamlanıncaya kadar, tüm ülkeyi kapsayan bir “yerleştirme planı” yapılacak ve sığınmacıların ülke içindeki dağılımında il, ilçe ve mahalle bazında yüzde 10 kota sistemi uygulamasına geçilecek.
*TCK’da değişiklik yapılarak “Kaçak göçmenleri kayıtsız olarak çalıştıran işletmelere veya bunlara ev kiralayanlara” cezai yaptırım uygulanmaya başlanacak.
* Kısa süreli vize muafiyeti”, “turist vizesi” uygulamalarını istismar ettiği tespit edilen ülkeler için bu uygulamalar kaldırılacak, bu devletlerle yapılan mutabakat ve anlaşmalar iptal edilecek.
*Türkiye’de kayıt dışı çalışan Suriyeli sığınmacılara bir yıllık süre ile ikamet ve çalışma izni verilecek. Bir yıl sonunda söz konusu sığınmacılar ülkelerine dönüş sürecine dahil edilecek.
*ikamet ve çalışma izni almadan çalıştığı saptanan Suriyeli ve uluslararası koruma altındaki sığınmacılar sınır dışı edilecek.
“İlk yıl” atılacak adımlar: Geri gönderme merkezleri
*Türkiye’nin Suriye, Irak ve İran sınırlarındaki duvarlar; elektro optik kuleler, aydınlatma sistemleri, gece görüşlü kameralar, insansız hava araçları ve entegre güvenlik sistemleri ile güçlendirilecek.
*Belirlenen merkezi illerde 10’ar bin kişilik 20 geri gönderme merkezi kurulacak.
*kaçak göçmenlerin tamamının iade/sınır dışı işlemi bir yıl içinde tamamlanacak.
*Özellikle Afganistan mahreçli yoğun göç akımı karşısında ABD ile akdedildiği anlaşılan mutabakat/anlaşma gözden geçirilecek, bu kapsamdaki kaçak göçmenlerin menşe/üçüncü ülkelere sınır dışı işlemleri hızlandırılacak.
*Sığınmacı künye kayıt sistemi oluşturulacak.
*2011 yılından bu yana; evlilik, gayrimenkul alımı-yatırım, ikamete dayalı ve istisnai olarak verilen vatandaşlık işlemleri incelenecek. Yanlış beyan/bilgi/belgeye dayananlar iptal edilecek.