SORU: Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci yılı için yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yönetim yapımızda köklü değişikliklere gittik. Tabii bu yönetim sistemi, gerek ve ihtiyaç duyulduğunda her türlü değişikliğin süratle yapılabilmesine imkân sağlayan dinamik bir sistemdir. Hayatımızın hiçbir döneminde olmadığı gibi şimdi de, ‘Biz yaptık, öyleyse en doğrusu budur’ gibi bir inatlaşmaya girmiyoruz. Daha iyisini, daha efdalini, daha güzelini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüz de, siyasetimiz de açıktır. Nitekim bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle pek çok yapısal değişikliği hayata geçirdik. Kabinede ve üst düzey bürokraside, ihtiyaç hâsıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz.”
Bu sözler Cumhurbaşkanlığı sisteminde bir reform sinyali olarak okunabilir mi?
CEVAP: Erdoğan’ın sözlerinden ‘reform’ beklentisi çıkarmak için Erdoğan’ın kafasındaki ‘reform’ anlayışının genel reform konseptine ne kadar uygun olduğuna bakmak lazım. Nitekim Erdoğan, ‘daha iyisini daha güzelini bulduğumuzda’ değiştirdik derken kararnamelere ve bakanlar kurulunda yaptığı değişikliklere gönderme yapıyor. Diğer deyişle cumhurbaşkanlığı sisteminin zorlama ve keyfilikle ‘alan genişletmesini’ daha iyi ve güzel buluyor. Bundan sonraki değişimlerin de aynı minvalde gitmesi en gerçekçi beklenti olur.
Erdoğan bu sözlerle dizginleri elinde tuttuğunu, her an her türlü değişimi ‘iyi ve güzel’ bulabileceğini de belirtmiş oluyor. Bu ‘esnek’ tutumun nedenlerinden biri muhtemelen cumhurbaşkanlığı sisteminin aksaklık ve yanlışları hakkında iktidar cenahında bazı gözlem ve iç tartışmaların yaşanıyor olmasıdır. Ama asıl mesaj, herhangi bir değişimin ancak kendi iradesi sayesinde olabileceğini bir kez daha hatırlatması.
Diğer taraftan bu tür ‘geleceğe uzanan’ cümlelerle Erdoğan cumhurbaşkanlığı sisteminin statik bir yapı olmadığının, ülkenin ihtiyaçlarına göre her an ve her şekilde revizyona tabi tutulabileceğinin de altını çiziyor. Böylece tabanına içeriği belirsiz olsa da güven aşılamayı hedefleyen bir vizyon sunuyor.
Nihayet bu tür sözlerin pratik ve güncel bir işlevi olabileceğini de akılda tutmak lazım. Önümüzdeki günlerde yeni kararnameler veya yeni bakanlar görürsek şaşırmayalım…