Çin’de baskı altında tutulan Uygurlara ait yeni sızıntı belgeler yayımlandı. Belgeler, ilgili birimlerin bilgisayar sunucularından hack’lenerek elde edildi.
Yayımlanan belgeler arasında; kamplarda ve cezaevlerinde tutulanlarla onların akrabaları olduğu için fişlenen Uygurlara ait Çin polisi tarafından çekilmiş 5 binden fazla fotoğraf, kamplarda bulunma nedenlerine dair bilgiler, Çin’in “yeniden eğitim merkezi” adını verdiği yerleşkeler, ilgili polis talimatları ve nöbet cetvelleri bulunuyor.
Dosyaların kaynağı olan hacker, belgeleri Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’ndeki bir dizi polis bilgisayar sunucusundan hack’lediğini ve daha önce Uygurların tutulduğu kamplarla ilgili benzer sızıntıları kamuoyuna açıklayan akademisyen Adrian Zenz’e aktardığını söyledi. E-tabloların çoğu Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Şufu (Konaşehir) yerleşim birimine ait.
Belgelerde bazı insanların yıllar önce yaşanmış olaylardan dolayı kamplara ya da hapishanelere gönderildiği ortaya çıkıyor. Mesela 2017’de 10 yıl hapis cezası alan bir kişinin suç gerekçesi olarak 2010 yılında büyükannesi ile Kur’an okuması gösteriliyor.
Belgelere göre yüzlerce kişinin cep telefonu iletişimleri takip edilerek, pek çok insana “yasadışı ders dinleme” veya şifreli uygulamalar yükleme gibi suçlamalar yöneltilmiş.
Belgeler, suçlamaların değiştirilmesi suretiyle verilen cezaların yükseltildiğini de ortaya çıkartıyor. Uluslararası basında daha önce gündeme geldiği gibi bazı adi suçların “toplum düzenini bozma” suçlamasıyla büyütülerek terör kapsamında cezalandırmalara gerekçe yapıldığı görülüyor.
Bir çizelgede, Tursun Kadir adlı Uygura 1980’lerden itibaren İslami kitaplar konusunda çalışma yapma ve “dini aşırılığın etkisi altında sakal uzatma” suçlamaları yöneltiliyor. Tursun Kadir’in bu gerekçelerle 16 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırıldığı görülüyor.