Beyrut’ta enkazlarda arama kurtarma çalışmaları sürüyor. Yaralı sayısının yüksek olması nedeniyle can kaybının artmasından endişe ediliyor. İsmini vermeyen bir güvenlik yetkilisi en az 100 kişinin kayıp olduğunu ve çok sayıda kişinin de enkaz altında olduğunu aktardı.
Patlamanın kurbanları için ülkede Çarşamba günü ulusal yas ilan edildi.
Beyrut Valisi Marvah Abud da AFP’ye yaptığı açıklamada patlamada Beyrut’un yarısının hasar gördüğünü ve yaklaşık 300 bin kişinin evsiz kaldığını söyledi. Valinin tahminlerine göre oluşan maddi hasar 3 ila 5 milyar dolar arasında.
Patlamanın nasıl meydana geldiğiyle ilgili araştırmalar ise sürüyor. Lübnan Başbakanı Hasan Diyab, patlamanın meydana geldiği liman bölgesinde tahminen 2 bin 750 ton amonyum nitratın gerekli güvenlik önlemleri alınmadan depolanmış olduğunu açıkladı. Lübnanlı yetkiler, patlamaya bu tehlikeli maddenin yol açmış olabileceğini tahmin ediyor.
Bu kadar yüksek miktardaki amonyum nitratın Beyrut’ta bulunmasının sebebi ise 2013 yılında farklı gerekçelerle yoluna devam etmesine izin verilmeyen bir yük gemisi.
Gürcistan’dan Mozambik’e doğru yola çıkan geminin Beyrut limanına uğradığı, bazı yasal eksiklikler nedeniyle yola devam etmesine izin verilmediği, mürettebatın ise yasal işlem başlatıldıktan sonra ülkeden çıkışına izin verildiği belirtiliyor. Bunun üzerine işletmecisinin gemiyi kendi haline terk ettiği, tehlikeli patlayıcının bulunduğu geminin bir depoya çekildiği bildiriliyor.
The Rhosus adlı Moldovya bayraklı geminin 2013 yılında Gürcistan’dan Mozambik’e doğru giderken İstanbul Boğazı’ndan geçiş anını gösteren fotoğraflar da ortaya çıktı.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Mustafa Varank, patlamanın Kanal İstanbul’un önemini ortaya koyduğunu iddia etti:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu patlamada yaralanan Türk vatandaşı sayısının 6’ya yükseldiğini, 5 kişinin de hafif yaralı olduğunu açıkladı.
Beyrut patlaması Lübnan gazetelerinin manşetlerinde: Kıyamet!
Patlama, Lübnan’da yayın yapan ulusal gazetelerinin de manşetlerindeydi. Pek çoğunun ofisleri patlama sırasında harabeye dönen gazetelerin manşetlerinde şaşkınlık ve acı vardı:
El Nehar: FACİA
Nida El-Vatan: Ya Beyrut…
Ortadoğu Günlüğü: Kıyamet
El-Cumhuriyet gazetesi: Beyrut… Kanlı Yıkım
El-Akhbar: Büyük Çöküş
Beyrut patlaması Kıbrıs’tan da hissedildi
Beyrut’taki patlamanın hemen ardından Twitter’da Yunanca dilinde deprem ve sallanma kelimelerinin geçtiği tweetlerin atıldığı görüldü. Güney Lefkoşa’da yaşayan Safety Science dergisi baş editörü George Boustras da patlamayı hissettiğini Twitter’dan böyle paylaştı:
Yunan Kathimerini gazetesi ve Lefkoşa merkezli Öteki Kıbrıs sitesi, patlamanın Lefkoşa kentinden hissedildiğini, şok dalgasının kapı ve pencerelerinin titrettiğini yazdı:
Kıbrıs Rum Kesimi’nin doğusundaki kıyı şehri Larnaka’da yaşayan Cleo Spencer da patlamayı hissedenler arasındaydı. Şok dalgasının şehri vurduğu anda neler yaşadığını Serbestiyet’e anlattı:
“Arka arkaya “bam… bam” diye sesler duyduk ve hafif sallandık. Deprem gibiydi ama bir yandan yankılı bir gürültüydü. Sallantı çok az sürdüğünden dolayı depreme pek ihtimal vermedim. Ama kesinlikle büyük bir şeyin şok dalgası gibiydi”
“O sırada benden daha batıda bir şehirde bulunan eşim beni aradı ve herkesin bir patlama sesi duyduğunu söyledi, şehirde olağanüstü bir şeyin olup olmadığını sordu. Hemen sosyal medyaya girdim baktım, herkes bir patlama sesinden bahsediyor ama kimsenin ne olduğu konusunda bir fikri yok. Tam polisi ararken düşen son dakika haberlerinden Beyrut’taki patlama olduğunu öğrendim.”
“Şu an herkes toksik bulutların adaya ulaşmasından endişe ediyor.”