İranlı muhalif Ruhullah Zam, Fransa’da ailesiyle birlikte mülteci statüsünde ve polis koruması altında yaşarken 2 milyon İranlı tarafından yakından takip edilen Amednews haber kanalında, İran rejimine karşı yaptığı sert muhalefet ile tanındı.
İran rejiminin önde gelen isimlerinin karıştığı yolsuzlukları ifşa ediyor, 2017-18 protesto gösterileri sırasında halkı gösterilere katılmaya teşvik ediyordu. Fransa’da yaklaşık 5 yıl yaşadıktan ve haber kanalını bir yılı aşkın bir süre yönettikten sonra 12 Aralık’ta İran’da idam edildi.
Aceleye getirilen yargılaması ve idamı uluslararası kamuoyunda öfkeli tepkilere ve kınamalara yol açtı.
İdam haberi ajanslar tarafından duyurulduğunda, akıllara takılan soru Fransa’da polis korumasında yaşayan birinin nasıl İran’da idam edilebildiğiydi.
İran’da hâlâ nüfuzlu bir din adamı olarak hayatını sürdüren ve 1973 yılında doğan oğluna sürgündeki lider Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin adını verecek kadar rejim yanlısı olan babası Mohammad Ali Zam, oğlunun idamının ardından onun görüşlerini paylaşmadığını açıkladı.
Dostlarına ve meslektaşlarına göre, Ruhullah Zam tuzak uyarılarına rağmen bir davete uyarak Ekim 2019’da Irak’a gitti. Paris’te Ruhullah Zam ile birlikte çalışan İranlı yazar Mahtab Ghorbani’ye göre, Ruhullah Zam, “Irak’a giderek tehlikeli bir oyun oynadı ve kaybetti. Rejim tarafından kurgulanan kirli bir psikolojik oyunun içine çekildi.”
Ruhullah Zam, 2009 yılındaki tartışmalı seçimlerden sonra ülkesini terk etti. Sürgündeki ilk yılları Malezya ve Türkiye’de geçti. Yaklaşık son 5 yılını Fransa’da geçiren Ruhullah Zam, Telegram’daki Amednews kanalında 2 milyon kişi tarafından takip ediliyordu.
Ruhullah Zam, nüfuzlu bir babanın ayrıcalıklı oğlu olarak Tahran’ın siyasi ve entelektüel çevrelerinde edindiği haber kaynakları ile ilişkilerini sürgün yıllarında da korudu.
Paris’teki çalışma arkadaşlarına göre, Tahran’da ne zaman iktidar içinde güç çatışması çıksa, taraflar ona bilgi sızdırıyorlardı: “Ruhullah Zam bilgileri hiçbir sınır tanımadan paylaşıyordu. Kırmızı çizgisi yoktu. Ne Cumhurbaşkanına ne de Ruhani lidere saygı duyardı. Kendi babasıyla bile alay ederdi.”
Çalışma arkadaşlarının yorumuna göre, Amednews’ün gördüğü yoğun ilgi ve Ruhullah Zam’ın giderek radikalleşmesi sonun başlangıcı oldu. Takipçilerine polise karşı Molotof kokteyl kullanmaları tavsiyesinde bulununca, Telegram, Amednews kanalını kapattı. Ruhullah Zam’ın muhalif çevrelerdeki etkisi azalmaya; dostları bile fazla ileri gittiğini düşünmeye başladı.
Ruhullah Zam’ın Paris’te avukatlığını yapan Hassan Fereshtyan, “Ruhullah çok tanındı. Rejimin yıkılması taraftarıydı. Kendisini lider olarak görmeye başlamış da olabilir” derken, çalışma arkadaşı Ghorbani “Azar azar dostlarını kaybetmeye başladı. Yalnız kaldı ve izole oldu. Sürgündeki muhalefetin bir bölümünün güvenini kaybetti” diye konuştu.
Ruhullah Zam’ın aldığı tehditler de artmaya başlayınca, Fransız polisi tarafından koruma altına alındı.
Arkadaşları bu süreçte onun karanlık bir tünele girdiğini; hırslı bir karakteri olan Ruhullah Zam’ın, kısa sürede inşa ettiği medyatik nüfuzunu hızla kaybetme korkusu yaşadığını söylüyor. Onlara göre, bu süreçte yanlış kararlar alma ve tuzağa düşme kıyısına geldi.
Ekim 2019 ortasında avukatı Fereshtyan’ın Paris’teki bürosuna geldi. Şii İslam’ın en nüfuzlu isimlerinden biri olan Ayetullah Ali Sistani ile Irak’ta röportaj yapacağını söylemesi avukatını şaşırttı. Sistani ile İranlı işadamı olduğunu söyleyen bir kişinin yeni bir televizyon kanalı kurma projesini konuşacaklarını söyledi. Arkadaşları, İran’ın 2003’teki ABD işgalinden sonra Irak’ta kurduğu nüfuzunu düşünerek, tehlikeliyi hemen sezdiler.
Avukatı, kendisine haykırarak, eğer giderse bir daha Fransa’ya asla dönemeyeceğini söyledi.
Koruma görevlisi dahil herkes kendisine gitmemesini tavsiye ettiği halde, Ruhullah Zam, beklemekten yorulduğunu söyleyerek tavsiyelere kulak asmadı. Irak’a ne zaman gideceğini söylemedi ancak avukatıyla konuştuğu günün ertesinde Amman üzerinden Bağdat’a yola çıktığı anlaşıldı. Ruhullah Zam, Amman havalimanından eşine telefon etti, ancak Bağdat’a varır varmaz yakalandı. İran devlet televizyonunda yayımlanan videoda, bir otomobilde gözleri bağlı olarak, İran sınırına götürüldüğü görüldü.
Gözaltındayken, Temmuz 2020’de İran devlet televizyonuna verdiği mülakat, İranlı muhaliflerin gözaltındayken işkence ile itirafa zorlanma yöntemine işaret ediyordu.
Ruhullah Zam, bir koltukta otururken; resmi söyleme göre devlet televizyonunda gazeteci olan ancak muhaliflere göre Devrim Muhafızları adına sorgulama yapan Ali Rezvani tarafından sorulan sorulara cevap verdi.
Ruhullah Zam, Fransa ve İsrail ajanı olmakla suçlandı. Kendisi ve dostları bu iddiayı şiddetle yalanladılar. Mahkeme tarafından suçlu bulunduktan sadece 4 gün sonra bu tür vakalarda görülmemiş bir hızla idam edildi.
Babası Instagram hesabında, idamından bir gün önce karanlıkta tutulduğu hücresinde oğlunu ziyaret etmesine izin verildiğini söyledi.
Paris’teki kızı Niaz, sosyal medyada babasının idamına saatler kala, anlaşılmaz bir şekilde WhatsApp’tan bir Britanya numarasından kendisini aradığını açıkladı. Kızı Niaz, telefon konuşması hakkında, “Sonun geldiğini anladım. En zor şey yapacağım hiçbir şey olmamasıydı” diye yazdı.
Hâlâ yas tutan ailesi, Fransız Haber Ajansı’nın avukatları aracılığıyla yaptığı röportaj talebini kabul etmedi.
ABD ve AB idam haberine öfkeyle tepki gösterdi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Ruhullah Zam’ın İran dışında ele geçirilmesinin adam kaçırma olduğunu söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise idamın İran ceza hukukunun bir parçası olduğunu; Ruhullah Zam’ın idamının AB ile ilişkileri zedeleyeceğine inanmadığını ifade etti.
Fransa’da yaşayan muhaliflerin yorumlarına göre, Ruhullah Zam’ın idamı, muhaliflerin yurtdışında bile güvenlik içinde olmadıklarına dair bir uyarıydı: “Ruhullah Zam’ın idamıyla rejim yanlılarına başka bir yola sapmamaları mesajını verdiler. Muhaliflere de rejimin gücünü gösterip panik duygusu yaşattılar.”
Çeviren: Meltem Ö. Marbois