ABD ordusuna ait gizli belgelerin sızdırılması, ABD’nin sadece nasıl istihbarat edindiğine değil,aynı zamanda diğer ülkeler hakkında ne düşündüğüne ilişkin önemli veriler ortaya koyuyor. Sayıları onlarca olan ve bir ayı aşkın zaman önce Discord‘a sızdırıldığı anlaşılan belgeler, büyük oranda Ukrayna’daki savaşailişkin bilgiler barındırıyor. Dahası, Ukrayna ve Rus orduları hakkında samimi değerlendirmelerde sunuluyor.
Belgelerde yer alan ülkeler sadece Ukrayna ve Rusya ile sınırlı değil: Çin gibi jeopolitik açıdan önemli olan devletler ile Haiti gibi daha küçük ülkeler de belgelerin odağında.
Ukrayna
Belgeler, Ukrayna’nın mevcut askeri gücünün ne durumda olduğu ile ilgili olup, Ukrayna hava savunmasındaki zayıf noktalara ve mühimmat tedarikindeki potansiyel sorunlara işaret ediyor.
Savunma Bakanlığı’nın Şubat sonunda hazırladığıbir evrakta, Ukrayna’nın cephe hatlarını korumak için orta menzilli hava savunması sağlama kabiliyetinin 23 Mayıs’a kadar bütünüyleazalacağı belirtiliyor. Ülkenin Rus füzeleri ve insansız hava araçlarının saldırılarına eskisi kadar iyi dayanamayacağı da açıkça dile getiriliyor.
Şubat ayı başında yayınlanan ve “çok gizli” ibaresi taşıyan bir başka rapor ise Ukrayna’nın bahar ayında planladığı karşı taarruza ilişkin pek de iç açıcı olmayan bir değerlendirme sunuyor. Rapor, bu saldırının Kyiv’in arzuladığınınyanından bile geçmeyen önemsiz toprak kazanımları ile sonuçlanacağı uyarısında bulunuyor.
Ukraynalı yetkililer sızıntıları kamuoyu önünde ciddiye almadı. Öte yandan, yapılan özel görüşmelerde ise durum daha farklı; ABD ilegizli olarak paylaşılan güvenlik açıklarının kamuoyuna afişe olması Ukraynalı bazı yetkilileri öfkelendirdi.
Rusya
Belgelerden bazıları, ABD istihbaratının Rus ordusuna önemli ölçüde sızdığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Belgeler, ABD’nin Ukrayna’yı olası saldırılar konusunda zaman zamanuyardığını gösteriyor.
Bazı belgeler ise yaşanan birçok endişe vericiolay hakkında ayrıntı sunuyor. Örneğin 29 Eylül tarihinde, bir Rus savaş uçağının Kırım açıklarında bir İngiliz gözetleme uçağını düşürmesine ramak kaldığını belirtiliyor.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov Pazartesi günü yaptığı açıklamada Rusya’nın belgeleri incelemeye başladığını ve bu belgelerin oldukça çarpıcı olduğunu söyledi. Rusya yanlısı bazı yazarlar ise yaşanan sızıntıdan çok fazla anlam çıkarılmaması konusunda uyarılarda bulunarak, bunun ABD menşeli bir dezenformasyon kampanyası olabileceğini savundu.
Çin
Belgelere göre Çin çok ciddi bir risk oluşturuyor zira Pekin Rusya’ya yüklü bir yardım gönderme arzusunda. Ayrıca Çinin Şubat ayında bir hipersonik silah testi gerçekleştirdiği de belgelerde yer alıyor.
Sızıntıdaki bir değerlendirmeye göre, Ukrayna’nın NATO menşeli silahları kullanarak Rus topraklarına saldırması Pekin’i savaşın içine çekebilme riski taşıyor. Bu bağlamda,Ukrayna’nın Rusya’da önemli bir stratejik hedefi ya da üst düzey bir lideri vurması, Çin’in Moskova’ya yardım göndermesi için gerekçeoluşturabilir.
Bir diğer bulgu ise Pekin’in 25 Şubat’ta gelişmiş deneysel füzelerden biri olan DF-27 hipersonik ile yaptığı testin ayrıntılarını içeriyor. Füzenin1,300 mil (2,100 km) boyunca yaklaşık 12 dakika uçtuğu ve “yüksek bir olasılıkla” ABD balistik füze savunma sistemlerini delme yeteneğine sahip olduğu belirtiliyor.
Sızdırılan belgelerin bir bölümünde, İngiltere Savunma Bakanlığının, bir uçak gemisini Hint-Pasifik bölgesine konuşlandırma planlarına değiniliyor. Belgede Pekin’den gelebilecek olası olumsuz tepkiler de değerlendiriliyor.
Çin ve İngiltere Savunma Bakanlığı konuya ilişkin yorum taleplerine hemen yanıt vermedi.
Bir başka belgede ise Çin devletinin desteklediği bir mühendislik firmasının 2022 yılında Nikaragua hükümeti ile bir deniz limanının inşası için müzakerelerde bulunduğu belirtiliyor. Belgede Nikaragua hükümetinin “muhtemelen ekonomik yatırımlar karşılığında Pekin’e deniz erişimi sağlamayı masaya yatıracağı” belirtiliyor.
Sızıntılarda paylaşılan diğer bilgiler arasında bir Çin savaş gemisinin ayrıntılı planları da yer alıyor.
Çin’in Washington Büyükelçiliği sözcüsü Hesong Shao, Salı günü yaptığı açıklamada Çin’in Ukrayna’da “barış görüşmelerine ve siyasi çözüme” bağlı olduğunu ve “çatışmanın hiçbir tarafına silah tedarik etmediğini” söyledi.
Mısır
17 Şubat tarihli bir belgede Cumhurbaşkanı Abdülfettah El-Sisi ile Mısırlı üst düzey askeri yetkililer arasında geçtiği iddia edilen ve Rusya’ya top mermisi ve barut tedarik etme planlarına atıfta bulunan konuşmaların özeti bulunuyor. Belgede Sisi, yetkililere “Batı ile sorun yaşamamak için” roketlerin üretim ve sevkiyatının gizli tutulması talimatını veriyor.
İran
İran uzun zamandır ABD casusluk faaliyetlerininen önemli hedeflerinden biri zira bilindiği üzereCIA, ülkenin nükleer programına ve güvenlik ağına nüfuz etme konusunda geçmişte kayda değer başarılar elde etti. Sızdırılan belgeler,ABD’nin İran’ın silah faaliyetlerinin bir kısmını takibe aldığını gösterdi. Dahası, üst düzey İranlı yetkililerin iç görüşmelerinin de rutin olarak takip altında olduğu açığa çıktı.
“Çok gizli” ibareli bir raporda, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Rafael Mariano Grossi’nin yaklaşan ziyaretine ilişkin üst düzey İranlı liderler arasındaki özel sohbetlerdenbahsediliyor. İranlı yetkililer, ziyaretin yerel basında yer almasına izin verip vermeyeceklerini ve eğer izin verirlerse bu haberin nasıl hükümetin yararına olacak şekilde şekillendirileceğini tartışıyorlar. Ele geçirilen uydu fotoğraflarından elde edilen ayrı bir belge ise İran’ın uzaya birfırlatış için yaptığı hazırlıkları anlatıyor.
Daha önceki istihbarat sızıntıları, ABD’nin Birleşmiş Milletler ve UAEK gibi uluslararası örgütlerin yanı sıra yabancı elçilikleri de rutin olarak izlediğini göstermişti.
Macaristan
Sızıntılarda yer alan bir diğer belge ise Macaristan’la ilgili. CIA, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın 22 Şubat’taki bir siyasi strateji oturumu sırasında ABD’yi partisinin “ilk üç düşmanından” biri olarak tanımladığını belirtiyor. CIA istihbaratında Orban’ın söylemlerindekiAmerikan karşıtı retorik düzeyinin artışına vurgu yapılıyor.
Çarşamba günü (12 Nisan) ABD’nin Macaristan Büyükelçisi David Pressman Budapeşte’de bir basın toplantısı düzenleyerek “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı devam eden acımasız saldırganlığına ve transatlantik güvenliğe yönelik tehdidine rağmen Macar liderlerin Rusya Federasyonu ile bağlarını derinleştirme hususunda devam eden istekliliğine” dairendişelerini dile getirdi. Pressman’ın açıklaması, ABD Hazine Bakanlığının “yolsuzluk ve yasadışı finansman mekanizması” olarak tanımladığıMacaristan merkezli Uluslararası Yatırım Bankası’nı hedef alan yaptırımlarıyla aynı döneme denk geldi.
Sağ popülist lider Orban, Biden’ın göreve gelmesinden bu yana Amerika karşıtı açıklamalarını artırdı ve düzenli olarak eski başkan Donald Trump’a olan hayranlığını dile getirdi. Orban, geçen yıl sosyal paylaşım platformu Twitter’a katıldıktan sonra yaptığı ilk paylaşımda “yakın dostu” Trump’tan bahsetmişti. Macar lider birkaç gün sonra yaptığı bir konuşmada ise Trump’ı Ukrayna’daki olası barış için “tek umut” olarak tanımladı.
Sırbistan
Sırbistan hükümeti Çarşamba günü Ukrayna’ya silah gönderdiği iddialarını reddetti ve savaşa müdahil olmama politikasının devam ettiğini vurguladı. Bu hafta başında sızdırılan ve gerçekliği doğrulanamayan ABD menşeli bir istihbarat belgesi, Sırbistan’ın Kyiv’e yardım sağladığını gösteriyor.
Sırbistan Savunma Bakanı Milos Vucevic yaptığı açıklamada “Sırbistan Ukrayna’ya herhangi bir silah göndermemiştir ve bu konuda ortaya atılantüm iddialar yalandır. Belli ki birileri Sırbistan’ı bu çatışmanın içine çekmeyi amaçlıyor” dedi.
Güney Kore
Güney Kore Ulusal Güvenlik Konseyi’ne ait bir belgede, ABD’nin Mart ayı başında kendilerindenUkrayna’ya topçu mühimmatı gönderme talebinde bulunduğu belirtiliyor. Rapora göre Seul, bu talebin Moskova’yı kızdırabileceğinden endişe ediyordu.
Kim Tae-hyo, Washington ve Seul’ün “ifşa edilen bilgilerin çoğunun değiştirildiğine dair ortak bir değerlendirmeye sahip olduğunu” öne sürdü vesızıntıları ciddiye almadığını belirtti.
Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol tarafından yapılan ayrı bir açıklamada ise “iddiaların tamamen gerçek dışı olduğu” ve sızıntıyla ilgili olarak “ABD’den uygun bir yanıt talep edildiği” belirtildi.
İsrail
Belgelerde İsrail’in de adı geçiyor. Şubat ayındaki bir raporda Mossad’ın üst düzey liderlerinin İsrail vatandaşlarının yargı reformunu protesto eylemlerini destekledikleri belirtiliyor. Ayrıca Mossad yetkililerinin hükümeti kınayan açık çağrılar yaptıkları da kayda geçiriliyor.
Buna karşılık İsrail hükümeti Mossad’ın siyasi tarafsızlığını vurgulayan bir açıklama yaptı. Açıklamada “Mossad ve görevdeki üst düzey personel, protestolar ile hiçbir şekilde ilgilenmemiştir ve kuruluşundan bu yana Mossaddevlete hizmet etmek gibi bir misyona sahiptir” denildi.
Türkiye
Sızan bir rapor, Wagner’in Türkiye’den malzeme tedariğine yardımcı olması için istekte bulunduğunu öne sürüyor. Belgelerde Wagner temsilcilerinin “Türkiye’den silah ve teçhizat satın almak için belli kontaklar kurduğu” belirtiliyor. Türkiye’nin bu olaylardan ne kadar haberdar olduğu ise belirsiz.
Kanada
Belgeler, Rus Devleti yanlısı bir hacker grubu olan Zarya‘nın 25 Şubat’ta Rus istihbarat teşkilatından olduğu iddia edilen bir yetkiliyleberaber, Kanada’nın gaz altyapısına erişim sağladığını belirtiyor. Belgelere göre Rus istihbaratı, başarılı bir operasyon gerçekleştirilmesi durumunda gaz altyapısında büyük bir patlama meydana gelebileceğine inanıyor.
Böyle bir patlamanın meydana gelip gelmediğiise net değil. Kanada’nın en büyük doğal gaz dağıtım şirketi olan Enbridge Pazartesi günü yaptığı açıklamada ne saldırıya uğradığını ne de herhangi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldıklarınısöyledi. Kanada İletişim Güvenliği Kurumu sözcüsü Laura Payton, gaz altyapısına bir saldırı olup olmadığı ya da böyle bir olayı önlemek için adım atılıp atılmadığı konusunda bir şey söylemedi. Dahası, kurumun “sızdırıldığı iddia edilen istihbarat” hakkında herhangi bir yorum yapmadığını belirtti.
Başbakan Justin Trudeau Salı günü Toronto’da gazetecilere yaptığı açıklamada, sızdırılan belgelerdeki iddialarla ilgili olarak “siber saldırılar sonrasında Kanada enerji altyapısında herhangi bir maddi hasar meydana gelmediğini” söyledi.
Haiti
Sızdırılan belgelerden birinde, Wagner yetkililerinin Şubat ayı sonlarında “gizlice” Haiti’ye gitme planları olduğu belirtiliyor.Haiti’de başkentin büyük bölümü çeteler tarafından kontrol ediliyor ve binlerce insan bu çeteler tarafından öldürülüyor. Belgeye göre Wagner Grubu bu çetelerle mücadele etmek için hükümetle işbirliği yapmak istiyor.
Kaynak: https://www.washingtonpost.com/world/2023/04/10/pentagon-document-leak-russia-china-israel/
Çeviri: Hasan Ayer