Trump’ın ikinci başkanlık döneminin başında “Hükümet Verimliliği Departmanı” (DOGE) başkanlığına getirdiği Musk, Salı günü Senato’dan geçen ve borç ile açıkları büyüten “büyük, güzel yasa tasarısı” nedeniyle Trump’a cephe aldı. Musk, tasarıya evet oyu veren tüm Cumhuriyetçi vekillere karşı ön seçimlerde aday çıkarma sözü verdi ve yeni bir “Amerika Partisi” kurma tehdidinde bulundu.
Musk’ın elinde ciddi bir siyasi silah var: Serveti. 2024 seçimlerinde Trump’a yaklaşık 300 milyon dolar bağış yapmıştı. Ayrıca sahibi olduğu X platformu üzerinden yoğun kitle hareketleri yaratma gücüne sahip. Ancak şu ana kadar bu gücünü Trump’a doğrudan yöneltmekten kaçındı.
Fakat siyasi çevrelerde hâkim olan kanaat, Musk’ın teknoloji alanındaki dehasının siyasete yansımadığı yönünde. Kendi tabanını oluşturmakta başarısız olan Musk, Cumhuriyetçi Parti’yi dönüştürecek bir lider gibi de görünmüyor. Şubat ayında Muhafazakâr Siyasi Hareket Konferansı’nda eline aldığı motorlu testere, hükümet harcamalarını kısma vaadini simgeliyordu. Ancak bu testere, Trump ile bağlarının kesilmesinin bir sembolü haline geldi.
Musk’ın Trump’la yaşadığı kırılma, şirketlerine de olumsuz yansıdı. Özellikle Avrupa’daki müşterilerini kaybeden Musk, piyasa değerinde ciddi düşüş yaşadı. Siyasi sahnedeki bireysel hamleleri de başarısızlıkla sonuçlandı. 2024’te Wisconsin Yüksek Mahkemesi seçimlerinde desteklediği muhafazakâr aday, Musk’ın katkılarına rağmen seçimi 10 puan farkla kaybetti.
Trump’ın GOP Üzerindeki Etkisi Tartışmasız
Trump, son on yıldır Cumhuriyetçi Parti’nin tartışmasız lideri. Partinin tabanıyla kurduğu güçlü bağ, onu siyasi rakiplerinin çok ötesine taşıdı. Siyasi danışman Lee Carter’a göre, Musk’ın desteği Trump’a seçimde “kararsız seçmenler” kazandırmış olabilir ama asıl sahnedeki isim daima Trump oldu.
Musk’ın siyasete olan ilgisi yeni. Parlak bir şekilde parladığı seçim sonrası dönemde kısa sürede gözden düşmesi, siyasi gücünün Trump’tan kaynaklandığını gösterdi. Trump ile yolları ayrıldığında, Başkan Yardımcısı JD Vance dahil olmak üzere birçok isim tercihini Trump’tan yana yaptı.
Musk’ın Kendi Tabanı Var mı?
Musk’ın siyasi etki gücü büyük ölçüde teknoloji dünyasında sınırlı kalıyor. Özellikle genç, erkek ve sisteme tepkili seçmenler üzerinde etkili. Ancak bu, ulusal düzeyde etkili bir siyasi harekete dönüşmüş değil.
Musk şu anda daha çok libertaryen senatör Rand Paul gibi isimlerle aynı çizgide duruyor. Ancak ABD siyasetinde “bütçe disiplini” söylemiyle geniş bir taban yaratmak her zaman mümkün olmuyor.
Musk, Temsilciler Meclisi üyesi Thomas Massie’ye destek vereceğini açıkladı. Ancak Massie’nin karşısına Trump destekli bir aday çıkarılması durumunda, Musk’ın desteği ne kadar etkili olacak, belirsiz.
“Amerika Partisi” Geliyor mu?
Musk, tasarının geçmesi halinde “Amerika Partisi”ni kuracağını duyurdu. “Ülkemizin, Demokrat-Cumhuriyetçi tek partili düzenin karşısında halkın gerçekten SES sahibi olacağı bir alternatife ihtiyacı var,” diyerek iddiasını büyüttü.
Ancak ABD’de üçüncü bir siyasi güç kurmanın önünde ciddi engeller bulunuyor. Halkın duygusal ve tarihsel bağlılıklarını yıkmak kolay değil. Musk, anayasal olarak başkan adayı da olamıyor; çünkü ABD doğumlu değil. Ancak başka bir ismi destekleyerek siyasi ağırlığını hissettirmeyi deneyebilir.
1992’de Ross Perot’un bağımsız aday olarak %19 oy alması gibi örnekler var. Ama hiçbir eyalette kazanamayan Perot’un başarısı, sisteme karşı çıkmanın ne kadar zor olduğunu da göstermişti.
Musk’ın siyasi hayali, bugüne kadar başardığı mühendislik mucizeleri kadar zor. Yine de Trump’ın bile bir zamanlar hayranlıkla izlediği SpaceX roketlerinin inişini hatırlarsak, belki de bir şeyler mümkün olabilir.
Ama Beyaz Saray’dan gelen son açıklama, Musk’ın siyasi etkisinin bittiğini öne sürüyor:
“Artık kimse onun ne dediğini umursamıyor.”