Programın tamamını Serbest TV’de izlemek için:
Üç konu var. Bir tanesi, geçenlerde yapılan Bulgaristan seçimleri. Türkiye’de bulunan Bulgar vatandaşlar yahut çifte vatandaşlar için burada da sandıklar kuruldu. Ama Türkiye’nin, Türk halkının ve Türk basınının tutumu sanki Bulgaristan’da belirli bir tarafı tutuyor, ağırlığımızı ondan yana koyuyormuşuz gibi bir izlenim yarattı. Bulgarlar da bunu protesto ettiler. Bulgaristan’daki Türklerin Bulgaristan siyasetine katkıda bulunmaları, etkili olmaları çok doğaldır. Ama bunun yolu böyle değildir. Zarif bir yol değil bu. Ve tabii protestolara yol açan bir tercih. Hoş olmadı, çünkü Bulgaristan ile aramızda çok pürüzlü konu yokken pürüzlü konuların olduğu ülkeler listesine Bulgaristan’ı da eklemiş olduk. Bundan böyle Bulgar hükümeti çekinceli davranacak ve oradaki Türk azınlığa karşı mesafeli bir tutum takınacak. Yazık oldu, günah oldu.
“Demokrasi zirvesine çağrılmamak Türkiye’nin imajını daha da zedeler”
İkinci konu; Biden bir demokrasi zirvesi yapıyor. 110 ülke davet edildi, bunlar içerisinde Türkiye yer almadı. Bu, Türkiye bakımından açıkça küme düşmek demektir. Türkiye’nin imajını daha da zedeler. Bunu bütün yatırımcılar, siyasetçiler görecektir.
“Türkiye Suriye’de adeta bataklığa saplanmış vaziyette”
Üçüncü konu, biraz gözden kaçan da bir konu, Suriye. Biz Suriye’ye müdahale ettik, Esad rejiminin devrileceğine, devrilmesine yardım edeceğimizi söyledik. Bugün geldiğimiz nokta ise bizim Suriye’yi değil, Suriye’nin adeta bizi adeta esir aldığı bir nokta. Türkiye’ye büyük bir mali yük bindirdiler, 4 milyon kadar Suriyeli Türkiye’de yaşıyor ve bu Esad rejimini rahatlatıyor. Bizi ise mali açıdan büyük yük altına sokmuş durumda. Diğer bir açıdan, Suriye’de Türk askerleri bulunuyor. Türkiye orada adeta bataklığa saplanmış vaziyette.
Dolar ve Euro’yu zikretmiyorum zira onlar geçen hafta da söylediğim üzere bir beka meselesi haline gelmiş durumda.