Ana SayfaHaberlerGündemErdoğan TTB yönetimini görevden alma sinyali mi verdi?

Erdoğan TTB yönetimini görevden alma sinyali mi verdi?

Erdoğan dün (14 Ekim) Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) hedef aldığı konuşmasında TTB yönetiminin “görevlerine mahkeme kararıyla son verilebileceğini” söyleyerek dikkat çekici bir mesaj verdi. TTB yasasındaki ek maddeye göre Sağlık Bakanlığı ya da Cumhuriyet Başsavcılığı “amaç dışında faaliyet” gerekçesiyle mahkemeye başvurup TTB yönetiminin görevine son verdirebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün partisinin meclis grubu toplantısında yaptığı konuşmada hedeflerinden biri Türk Tabipleri Birliği’ydi (TTB).

Anayasanın 135. maddesine göre meslek kuruluşlarının kamu kurumu niteliğini haiz tüzel kişilikler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, aynı anayasa maddesinde meslek kuruluşlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyet gösteremeyeceğinin yazıldığını belirtti. Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının organlarının görevine mahkeme kararıyla son verileceğinin de hükme bağlandığını aktaran Erdoğan şöyle devam etti:

“Türkiye’nin çözmesi gereken bir mesele de meslek kuruluşlarının sürdürülemez hale gelmiş çarpık yapısıdır. Barolarla ilgili sıkıntının çözümü konusunda önemli bir adım atmıştık. Türk Tabibleri Birliği başta olmak üzere -düşünebiliyor musunuz terör örgütünden birini getirip başına koydular- değerli arkadaşlar bunun adı demokratik bir yaklaşım değildir. Bunun adı terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına el koyması hadisesidir. Biz bunlara hastalarımızı nasıl teslim edeceğiz. Nasıl bunlardan şifa arayacağız. Teröristten bu beklenir mi? Görevlerine mahkeme kararıyla son verilebileceği hükmü vardır. TTB açıkça anayasaya aykırı faaliyet içerisindedir. Çoklu baro sistemi gibi bir çalışmayı bu yönde de yapmak durumundayız. Bu kuruluşlar amaçlarından sapmıştır.

“Şimdi bu Tabipler Birliğiyle ilgili de barolarla ilgili atılan adım ne ise aynı şekilde Tabipler Birliğiyle, diğerleriyle ilgili de süratle bu dönemde bu adımları atıp, buralarda da her fikrin, her düşüncenin içinde yer aldığı Tabipler Birliği’ni oluşturmamız lazım. Mimarlar var; 25-28 tane bu şekilde kuruluş var. Bunların hepsi için bu çalışmaların yapılması lazım. Cumhur İttifakı olarak süratle bu adımı atmamız lazım. Diğer siyasi partiler buna katılır katılmaz ayrı bir konu. Onlarla da grubumuz görüşmelerini yapar ama bu adımı atmamız lazım. Vakit kaybına tahammülümüz yok. Önce meslek kuruluşlarıyla ilgili genel bir düzenleme, bunun yeterli olmadığı durumlarda da tek tek her meslek kuruluşuyla ilgili değişiklik için Meclisimiz derhal harekete geçmelidir. Grubumuzdan, MHP Grubuyla da istişare halinde, gereken hazırlıkları süratle yapmasını istiyorum. Mümkünse diğer partilerin de desteğini alarak, değilse de Cumhur İttifakı’nın imkanıyla bunları en kısa sürede hayata geçirmeliyiz. Bütçenin hemen ardından Meclisimizin ilk işlerinden biri bu konu olmalıdır. Türk ve Türkiye ismini hak etmeyen meslek kuruluşlarından, bu imtiyazlarını derhal almalıyız. Türk Tabipleri Birliğinin başındaki ‘Türk’ ifadesi, zaten bunlara yakışmıyor. Ondan zaten nefret ediyorlar. Onun için bir an önce bizim onların elinden bunu almamız lazım.”

Peki Erdoğan, “Görevlerine mahkeme kararıyla son verilebileceği hükmü vardır” derken hangi hükmü hatırlattı.

Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun Ek 2. Maddesinde şöyle bir hüküm var:

“(Değişik: 18/6/1997 – 4276/10 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren Türk Tabipleri Birliğinin merkez ve tabip odalarındaki sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Sağlık Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç üç ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece ikinci fıkrada yazılı organların görevlerine son verilmesi halinde kararda ayrıca, görevlerine son verilen organları bu Kanunda yazılı usullere göre seçecek organları toplamak üzere Merkez Konseyi için Büyük Kongre temsilcileri arasından, oda idare heyeti için umumi heyet azaları arasından beş kişiyi de görevlendirir. Seçim, görevlendirilen bu beş kişi tarafından bir ay içinde sonuçlandırılır ve görevlendirilen bu üyeler bu fıkrada yazılı süre içinde görevlerine son verilen organlar gibi görevli ve yetkili olup aynı şekilde sorumludurlar.”

Aynı maddeye daha sonra eklenen bir hükme göre ise TTB yönetimi vali tarafından bile “milli güvenlik ve kamu düzeni” gerekçesiyle faaliyetten men edilebilir:

“(Değişik: 18/6/1997 – 4276/10 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, Türk Tabipler Birliği ile tabip odaları, vali tarafından faaliyetten men edilebilir. Faaliyetten men kararı, yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.”

Erdoğan konuşmasının, meslek odalarının “amaçları dışında faaliyet gösteremeyeceği” ile ilgili bölümünde TTB’nin bazı açıklamalarını da yorumlayarak hatırlattı:

“İnsanları acımasızca katletmekten ormanları yakmaya, çocukları kaçırmaktan kadınlara tecavüze kadar her melanete bulaşmış terör örgütünü savunmak, bir meslek kuruluşunun görevi olamaz. Suriye’de kendi halkını katleden zalim bir rejimi ve onunla birlikte hareket eden bir terör örgütünü yüceltmek, bir meslek kuruluşun görevi olamaz. Kendi devletinin sınırlarını, güvenlik altına almaya yönelik harekatlarını itibarsızlaştırmaya çalışmak, bir meslek kuruluşunun görevi olamaz. Vatan topraklarını kurtarma mücadelesi veren Azerbaycan devletini hedef almak, bir meslek kuruluşunun görevi olamaz.” 

- Advertisment -