Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel’in, 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılan Harbiyeli öğrencilerin dosyasını Yargıtay’dan istemesinin anlamı netleşmeye başladı.
Kamuoyuna ilk kez gazeteci Bünyamin Güler’in (Milli Gazete ve TV5) duyurduğu gelişme, başlangıçta davaya müdahil bir kişinin avukatlarının rutin bir dosya talebi anlamına gelebileceğini düşündürtse de, izleyen gelişmeler, Bünyamin Güler’in ilk haberinde öne sürdüğü gibi, avukatın bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda hareket ettiğini gösterdi.
Güler, haberi Twitter’dan “Erdoğan’dan askeri öğrencilerle ilgili talimat” başlığıyla dört madde halinde şöyle duyurmuştu:
“1- 15 Temmuz gecesi ellerine silah almadıkları halde defalarca müebbet hapis cezasına çarptırılan askeri öğrencilerle ilgili yeni bir gelişme yaşandı.
“2- Askeri öğrencilerle ilgili alınan kararların toplum vicdanını yaralaması ve adalete olan güveni zedelemesinden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın askeri öğrencilerin dosyalarını inceleme talimatı verdiği öğrenildi.
“3- Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığının ilgili hukukçuları Adalet Bakanlığı’yla temasa geçti. Askeri öğrencilerin dosyalarını incelemek üzere isteyen Cumhurbaşkanlığı hukukçuları, çalışmalar için ilk adımı attı.
“4- Cumhurbaşkanlığı askeri öğrencilerin dosyalarını inceledikten sonra Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararını verecek.”
“Öğrencilerin lehine sonuç doğuracak bir müdahale”
Tümü müebbet hapis cezasına çarptırılan Hava Harp Okulu’ndan 259, Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu’ndan 26 ve Kara Harp Okulu’ndan 70 öğrencinin davalarını başından itibaren çok yakından takip eden HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da gelişmeyi, öğrenciler lehine sonuç doğuracak bir “müdahale” olarak değerlendiriyor.
Konuyla ilgili olarak Deutsche Welle’ye konuşan Gergerlioğlu’na göre dosyaların yeniden tetkik edilmesi için istenmesi önemli; bu gelişmeyle birlikte Yargıtay’ın davalarla ilgili olarak “bozma” ya da “yeniden yargılama” kararı vermesi ihtimali yükselmiş oluyor.
Gergerlioğlu’nun, bunun “yargıya müdahale” anlamına geleceği yönündeki bir soruya cevabı da ilginçti:
“Evet, yargıya müdahale anlamına geliyor ama biz bunun zaten yapıldığını, yürütmenin yargıya zaten çok yoğun bir müdahalede bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Yürütmenin kararı olmadan kararların alınamadığını da çok iyi biliyoruz. Böyle bir ülkeyiz. Yargı kararlarından ziyade yüksek tepelerden gelen bakışların, talimatların geçerli olduğu bir ülkeyiz.”
Erdoğan darbe girişiminden dört ay sonra da ‘talimat’ vermişti
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu insiyatifi, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden dört ay kadar sonra askeri öğrencilerin dosyalarının titiz bir biçimde incelenmesi talimatını vermesini hatırlattı.
Dönemin Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada (17 Kasım 2016) şöyle demişti:
“Askeri öğrenciler ve harp okulu öğrencilerinin tutukluluk durumuyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın da bizzat talimatı oldu, ‘Bir an önce bu araştırmaları yapın ve hiç kimsenin mağdur olmaması için gerekli tedbirleri alın’ diye. Bizdeki bilgileri Adalet Bakanlığına aktarıyoruz. Bu noktada elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.”