ÖZEL HABER/ Maaz İbrahimoğlu
Geçen haziran ayında Twitter’da erkek egemen kültürün klişelerini, atasözlerini eleştirmek için onların ters çevrilmiş halleri üzerinden binlerce tvit atılan bir hashtag uzun süre trending topic listesinde kaldı.
Zeynep Algı da o tvitlerden birkaçının sahibiydi.
Attığı tvitlerden biri, sahih olup olmadığı üzerine tartışmalar olan “İşlerini bir kadına bırakan topluluk asla felah bulamaz” hadisinin tersine çevrilmiş haliydi: “İşlerini bir erkeğe bırakan topluluk asla felah bulamaz.”
Fakat bu tvite sosyal medyadan bazı tepkiler geldi.
Tepki gösterenlerden biri YÖK kararıyla kapatılan Şehir Üniversitesi’nin İslami İlimler Fakültesi hocalarından Mustafa Özel’di.
Özel, önce hadislerle şaka yapmanın günah olduğunu, hatta bile bile yapıldıysa dinden çıkılacağını yazdı.
Sonra bir adım daha ileri giderek “Bu, dini duyguları tahriktir” diyerek tweeti @TC_icisleri
@EmniyetGM hesaplarına mention’layarak ihbar etti.
Bir ilahiyat hocasının dini bir tartışmada katılmadığı bir tviti emniyete ihbar ermesi sosyal medyada tartışmalar yarattı, büyük tepki aldı.
Tvitin atılmasından beş ay sonra, geçen Cuma işte çalışırken Zeynep Algı’nın telefonu çaldı.
Arayanlar polisti. Polis, Zeynep hanıma “Hakkınızda şikâyet var. Emniyete gelip ifade vermeniz gerekiyor” dedi.
Sebep olarak sosyal medya paylaşımları gösterildi.
Zeynep Algı, pazartesi günü ifade vermek üzere emniyete gittiğinde, karşısına beş ay önce attığı “İşlerini bir erkeğe bırakan topluluk asla felah bulamaz” tviti çıkarıldı.
Suçlama ağırdı: “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama.”
Zeynep Algı, tvitin kendisine ait olduğunu söyledi ve neden böyle bir tvit attığını ifadesinde şöyle anlattı:
“Ben Müslüman bir kadınım, yukarıda yazılı olan ve hadis olarak bilinen İslam’a ve Kuran’a mal edilen, gerçekte ‘işlerini bir kadına bırakan topluluk asla felah bulamaz’ cümlesinde geçen kadın yerine erkek yazarak tersten okuma olarak nitelendirdiğim bir farkındalık yaratmak istedim. Sebebi gençlerin, çocukların bu tür uyduruk hadislerle dinden soğutuluyor olmasından rahatsızlık duyduğum için tersten okuma yaparak farkındalık oluşturdum. Erkek egemen sistemin kadını aşağılayan yok sayan din diye dayattığı uydurma hadislerini kabul etmiyorum ve buna göre de yaşamıyorum, bu benim düşüncem…”
Soruşturmayı Serbestiyet’e anlatan Algı, dini bir meseleye Emniyet’in dahil olmasının ilk başta kendisine komik geldiğini söylüyor:
“İnanca dair getirilen eleştiri ve itirazların herhangi bir cezai yaptırımı olması gerektiğini düşünmüyorum. Din, inanç ve vicdan meselelerinde hukukun ancak ayrımcılık söz konusu olduğunda devreye girmesi gerektiğine inanıyorum. İslam inancının farklı yorumlarından birine inanmayı tercih ediyorum. İnandığım din yorumu şu an hâkim olan statükocu din anlayışının tam karşısında bir yerde. Kültürleşmiş atalar dinini eleştiren, bir yandan da eril din yorumunun karşısında duruyorum. Ben inançlı bir kadın olarak Kur’an dışında herhangi bir söylemi dini referans olarak almıyorum. Hele hele Kur’an ile çeliştiğini düşündüğüm, ayrımcılığın önünü açan uydurulmuş rivayetlerin din diye dayatılmasına elbette itiraz ediyorum. Ve bunu, kadınların aleyhine uydurulmuş bir rivayeti tersinden kadın yerine erkek yazarak gösterdim.”
İfade vermeye avukatsız gittiğini aktaran Algı, ifadesini alan memurların da soruşturmanın konusu olan hadislerle ilgili pek bir dini bilgisinin olmadığını söylüyor. Ona göre zaten böyle şeylerin soruşturma konusu olması “trajikomik.”
https://twitter.com/zeyneberr/status/1313061299677429760/photo/1