27 Kasım tarihli “İktidar olmak böyle bir şey” başlıklı yazımın bir bölümü şöyleydi: “AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, restore ettirdiği tarihi Vezir Çeşmesi’nin kitabesine babası Zeki Ahmed Çamlı’nın ismini ekletmiş, bunun için yeni bir kitabe yazdırmış. Çamlı, İstanbul Fatih’te İskenderpaşa Camii yakınlarında 1748 yılında I. Mahmud tarafından inşa ettirilen ve yine bu padişahın ismiyle anılan tarihi Vezir Çeşmesi’nin kitabesini değiştirme hakkını kendinde görebilmiş. Kitabenin orijinali ise kayıplarda.” Ahmet Hamdi Çamlı aradı. Söz konusu haberin İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ekibinin bir iftirası olduğunu ifade etti. Açıklama yolladı. Açıklamayı yer sorunum nedeniyle özüne dokunmadan kısaltarak yayınlıyorum:
Çamlı’nın açıklaması
“1748 yılına ait olan 1.Mahmut çeşmesi çeşitli onarımlar geçirmiş ve 1918 yılında Sarıgüzel çevresini etkileyen büyük yangında tahrip olduktan sonra gerekli bakımlarının yapılmaması ve bürokratik sıkıntılar, iklim ve zaman dönüşümleri nedeni ile bütünlüğü bozulmuş kaybolmuştur. (…) Babam Ahmet Zeki Çamlı (çeşmeyi yeniden ihya etmek istemiş) fakat o dönemde bürokratik ve idari engeller sebebi ile mümkün olmamıştır. Günümüze ulaşan tarihi kaynaklardan ve yarım yamalak fotoğraflardan istifade ederek, çeşmenin asıl bânilerini de unutmadan, 2018 yılında inşa edip hayrat olarak yeniden ihya etmek bizlere nasip olmuştur. Restitüsyon ve imalat çalışmasının maddi harcamasını karşıladığım 1. Mahmut çeşmesini yeniden ihya edip Ecdâdın hatırasını muhafaza ederek, eserin var olmasına sebep olan geçmişlerimizi de yâd etmiş olduk. 1. Mahmut çeşmesini aslına uygun olarak yeniden ‘mevcudu olmayan eserin benzerinin yapımı’ çalışması ile ihya edilmesinin benzer uygulamaları tarihi eserlerimizde çok sayıda mevcuttur. (…) Safahatı bu fikirler üzerine inşa edilen konuyu şahsıma siyasi itibarsızlaştırma eylemine çeviren Ekrem İmamoğlu ve çalışma ekibinin yaptığı yalan ve iftira dolu asılsız sosyal medya paylaşımlarına aynı güruhun ürünü yazar-çizerler, haber siteleri ve tv programları mesnetsiz hezeyanlar ile ait oldukları habis ruh halini yeniden ortaya dökmüşlerdir.”
İBB’nin açıklaması
Olayı geçmişiyle bilen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ise şunları söylüyor: “1. Mahmud Çeşmesi 1980 yılına kadar sapasağlam şekilde ayaktadır. 1974 yılında Koruma Kurulu tarafından tescili yapılmıştır. Bu tescil sırasında çekilmiş fotoğrafları dün tweet’imde yayınladım. 1978 yılında içinde çeşmenin olduğu arsa Zeki Rıza Çamlı tarafından alınıp ardından çeşme sökülerek arsası boşaltılıp sonraki yıllarda Çamlı Ailesi’nin bugün hâlâ yerinde olan apartmanı yapılmıştır. Semavi Eyice’nin kitabında İstanbul’un en güzel çeşmelerinden biri olarak anılan çeşmenin, mal sahibi Ahmet Zeki Çamlı ile Vakıfların anlaşması ile sökülerek ortadan kaldırıldığı yazılıdır. Bu dönemin kurul belgeleri, yazışmaları da bu süreci onlarca belge ile göstermektedir. Bölge Koruma Kurulu çeşmenin aynısının yapılmasını onaylamıştır. Şu andaki gibi kişisel isim yazılacak hatta orjinalinden mısra silinecek bir uygulamayı onaylayan bir koruma kurulu kararı yoktur.”