Rize’de şu anda en çok konuşulan konulardan biri şehrin yemekleriyle ünlü, her zaman dolu, öğlen saatlerinde ise yer bulmak için ayakta beklenen Huzur Pide Salonu ile Liman Lokantasının garsonlarında koronavirüs çıktığı için kapatılmaları… Bu iki lokanta kapatılınca panikle birlikte dedikodular şehre yayıldı. Vakaların çoğaldığı, evde karantina altına alınanların arttığı dilden dile dolaşıyor.
Aslında Rize, koronavirüsün yoğun olduğu dönemi en hafif atlatan illerden biri. Kış nüfusunun az olması, çevre illerden geçişlerin yasak olması sayesinde az hasarla geçirdi zor günleri.
Ne var ki Rize’nin çevre illere kapalı olma dönemi Mayıs ayının ortalarından itibaren bitti. Çay hasadının başlaması ile birlikte çay tarlalarını toplamak için Türkiye’nin her yerinden insanlar şehre geldi. On yılı aşkın bir süredir çay hasadı Gürcistan’dan gelen mevsimlik tarım işçileri ile yarıcılar aracılığı ile yapılıyordu. Çay tarlası sahipleri yılda üç kez yapılan hasat için şehre gelmek zorunda kalmıyordu. Gürcistan sınırı kapatılıp mevsimlik işçiler gelmeyince yarıcılar tarlaları hasat etmeyi bıraktı, tarla sahipleri çay hasadı yapmak için memleketlerine gelmek zorunda kaldı.
Buna bir de memleket hasretiyle gelenler, doğal güzellikleri nedeniyle yaylalara akın eden yerli turistler eklenince her yıl olduğu gibi şehirde yaz aylarında nüfus patlaması yaşandı. Bu nüfus yoğunluğu Kurban Bayramı ile birlikte doruğa çıktı.
Rize deyince ilk akla gelen çay ve hamsi olsa da şehrin modern zamanlarının en önemli simgelerinden biri de Huzur ve Liman lokantalarıdır. Yer darlığı nedeniyle dönemin Belediye Başkanı Ekrem Orhon tarafından 1960’lı yıllarda denizin doldurulmasıyla elde edilen ‘yeni şehirde’ kurulan yapılardan ikisinin alt katında 100 metre arayla açılan iki lokanta 1970’li yıllarda hizmet vermeye başladı. Huzur pide ve döner, Liman ise etli sulu yemekler ve sabahları kavurmayla Rizelilere hizmet vermeye başladı. Geçen zaman içinde her ikisinin de ünü şehri aştı. Şehrin sakinlerinin dışında Rize’ye bir şekilde gelenlerin mutlaka yemek yedikleri yerler haline gelerek gelişti, turistik özellik kazandı.
Rize’de Atatürk caddesinden sonra açılan ikinci cadde olan Cumhuriyet caddesi üzerinde bulunan iki lokantada yemek yemek için, sadece bunun için bile Rize’ye gelenlerin olduğu biliniyor. Liman lokantasının sabahları kahvaltı için hazırladığı bir kazan kavurma, şehrin kalabalık olduğu zamanlarda iki-üç kazana çıkıyor.
Normal zamanlarda zaten yoğun olan bu iki lokantanın gelenlerin sayısı Kurban Bayramıyla birlikte doruğa çıktı. Müşteriler yemek yemek için kapıda sıraya girince sosyal mesafe kuralları ortadan kalktı. Masalar arasındaki mesafelerde de kurallar hiçe sayılarak eski düzene dönüldü. İddialara göre Huzur Pide Salonu’nda bir garson koronavirüs pozitif çıktı. Bu vaka bayram süresince saklandı. Şehirde söylentiler artınca bu iki ünlü lokanta ile birlikte bazı işletmelerin çalışanlarına test yapıldı. Sonuçta bazı çalışanların testleri pozitif çıktı. Çayeli ilçesinde bulunan ve yörede bilinen bir lokanta olan Lale lokantası çalışanlarında da pozitif sonuçlar çıkınca, bu üç lokanta 14 gün süreyle kapatıldı.
Rize’de şu anda günün en çok konuşulan konusu bu lokantalara bu süre zarfında kimlerin gittiği… Şehrin simgelerinden olan bu iki lokanta şimdilerde koronavirüsü yaymakla suçlanıyor. Önlemleri gevşetmenin, kurallara uymamanın nasıl bir maliyeti olduğunu belki hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Bilinen bir şey var o da şu; o lokantalardan virüs kapanlar yaşadıkları şehirlere dönmeye başladı. Bunun da anlamı bütün Türkiye buralardan kapılan virüsten etkilenecek. Bir yerden bir yerlere taşınarak koronavirüs aramızda dolaşmaya devam ediyor. Çaresi bulunmadığı sürece etmeye de devam edecek.