İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında üniversite diplomasının geçersiz olduğu iddiaları üzerine “resmî belgede sahtecilik” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı.
İmamoğlu’nun avukatları, Prof. Adem Sözüer ve Mehmet Pehlivan iddialar hakkında basın toplantısı düzenledi.
Sözüer: “Başvuruda da koşullarda da sorun yok”
Sözüer, toplantıda şunları söyledi:
“KKTC’den Türkiye’ye yatay geçiş yapıyor. Orada İngilizce işletme okuyor, burada da İngilizce işletmeye geçiyor. Burada bir sorun yok. O zamanki mevzuata göre, çalışkan öğrenciler için bu imkân var, ÖSS puana da gerek yok. 1990 yılında YÖK’ün ya da başka kurumun biz bunu üniversite olarak görmüyoruz dediği bir yazı da yok. İmamoğlu başvururken not ortalamasını veriyor, o belgede de sorun yok…
Başvuruda da sorun yok, koşullarda da sorun yok. Daha sonra fakülteye başlamış, dersleri başarıyla geçmiş diplomasını almış, yüksek lisans yapmış. Nasıl İmamoğlu bakımından bir savcılık soruşturma haline geliyor? Raporda da diyor ki, ‘İmamoğlu koşulları sağlamış, başvurusunu yapmış.’ İmamoğlu’nun soruşturulacak, ceza hukukuna konu olacak bir mesele yok ki o zaman… Burada ceza hukuku meselesi olmadığı halde ne mütalaa yazılacak, olan kanunlara baktığımızda bir sorun yok ama son zamanlarda hep olmayan kanunlar uygulanıyor. Yine olmayan kanunla mı karşı karşıyayız?”
“Tüm işlemlerin yasaya uygun olduğunu evraklarla göstereceğiz”
Av. Mehmet Pehlivan da şöyle konuştu:
“Bu konu, siyasi saiklerle YÖK’ün devreye sokulduğunu düşündüğümüz bir duruma evrildi. Tüm işlemlerin yasaya uygun olduğunu evraklarla göstereceğiz. İmamoğlu, 5 Eylül 1988’de Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme’ye giriyor. Bu üniversitede bir yıl hazırlık, bir yılda 1. sınıfta okuyor.
Ne oldu da İstanbul Üniversitesi’ne geçti? Bu, torpilli geçiş miydi? Bu sorunun gerçek yanıtı çok aleni. İmamoğlu’na yapılan özel bir uygulama yok. İsteyen herkes geçiş yapabilsin diye İstanbul Üniversitesi, Milliyet gazetesine ilan veriyor. Bu ilanda, işletme bölümü de bulunuyor. İlanı gören İmamoğlu, ailesi ve işi İstanbul’da olduğu için bundan yararlanıyor.
Birinci kriter, başvurunun 14 Eylül 1990 tarihine kadar yapılması. İmamoğlu’nun başvuru tarihi 29 Ağustos 1990. İlk kriter tutuyor.
İkinci kriter, öğrencinin okuduğu kurumlarda sınavları başarıyla geçmesi. Transkripte İmamoğlu’nun tüm dersleri geçtiği belirtiliyor. Üçüncü kriterde not ortalamasının 60 olması gerekiyor. İmamoğlu, 1988 güz döneminde girdiği, 1990 yaz döneminde ayrıldığı not ortalaması 4 üzerinden 2,5 yani 62,5…”


“51 kişi için bu karar veriliyor”
“İstanbul Üniversitesi bu kriterleri 1982 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik belirlemiş. Bu kriterler tüm üniversitelere geçişte aynı. Üniversite bu kriterleri tutturamayanlara torpil yapamaz yani. İstanbul Üniversitesi’ne geçmek isteyen 51 öğrencinin dosyası, yönetim kurulu tarafından inceleniyor. Yatay geçiş komisyonu kuruluyor. Bu komisyon, ön inceleme yapıyor.
İmamoğlu ile ilgili verilen kararda, komisyon oy birliğiyle yatay geçişin kabulünü yönetim kuruluna öneriyor. Daha sonra yönetim kurulu toplanıyor. Aralarında İmamoğlu’nun da bulunduğu öğrencilerin yatay geçişi onaylanıyor. Yatay geçişe onay vermekle yetkili tek makam olan yönetim kurulu kararıyla İmamoğlu’nun geçişi resmiyet kazanıyor. İÜ Rektörü ya da dekanı değil karar veren; her üniversitede olduğu gibi kararı yönetim kurulu verdi. Yine bir kişi için değil, 51 kişi için bu karar veriliyor.”
“Yatay geçiş şartlarını sağlıyor diye rapor veriyor”
“YÖK tarafından İmamoğlu ile ilgili hazırlanan bir rapor da vardır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle hazırlanan YÖK raporu, şunun altını çiziyor: İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı dönem itibarıyla yatay geçişe ilişkin tüm şartları taşıdığı belirtiliyor.
YÖK, iddia edildiği gibi ‘not ortalaması yetmiyor, ÖYS puanı yetmiyor’ demiyor, yatay geçiş şartlarını sağlıyor diye rapor veriyor.”

“İÜ’nün ilanında da şartlar arasında tanıma ve denklik koşulu aranmıyor”
“YÖK, İmamoğlu aleyhine hangi veriyi ortaya koyuyor? 18 Kasım 1991 tarihli YÖK yönetim kurulu kararı ise şunu söylüyor: Girne Amerikan Üniversitesi’nin bağlı olduğu ABD’deki üniversitenin YÖK tarafından tanınırken, Girne’deki kampüsünün tanınmadığı belirtiliyor. İstismar konusu yapılan belge budur.
Yatay geçiş işleminin hukuka uygun olup olmadığı, geçişin yapıldığı tarihteki mevzuata göre incelenir. İmamoğlu’nun yatay geçiş müracaatı Ağustos 1990’da. YÖK’ün istismar edilen kararından 1,5 yıl öncesinden yapılan bir müracaat. İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı dönemde, tanıma ve denklik şartı yok, böyle bir düzenleme bulunmuyor. Başvurunun uygunluğu değerlendirilirken tanıma ve denklik şartı aranması hukuken mümkün değil. Bu yüzden İÜ’nün ilanında da şartlar arasında tanıma ve denklik koşulu aranmıyor.”