MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin haftalık olağan grup toplantısı konuşması için kürsüye çıktığında MHP’li vekiller Bahçeli’nin terörle mücadelede yeni mesajlar vereceğini bekliyordu ancak “tarihi açıklamalar” yapacağından haberleri yoktu.
Haberi olan MHP’li vekiller vardı elbet. MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Feti Yıldız onlardan sadece biriydi.
Bahçeli’nin ağzından “Terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında terörün tamamen bittiğini haykırsın. Bu kararlılığı gösterirse umut hakkından yararlanmasının önü ardına kadar açılsın. Vatan, millet, devlet için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız” sözleri döküldüğünde onu alkışlayanlar Bahçeli’nin ne diyeceğinden haberdardı.
Olan bitenden habersiz vekiller kimin haberinin olduğunu anlamak için Bahçeli’yi ilk alkışlayanlara bakmışlardı. Ama sonra çok da renk vermek istemediler, “Baktık alkışlıyorlar, biz de alkışladık. Hep beraberiz. Bizi değil, bitecek terörü alkışlayalım” sözleriyle şaşkınlıklarını gizlemek istediler.
DEM Parti: Şok olduk ama iyi oldu
Bahçeli’nin en yakın kurmaylarından Feti Yıldız “Türk siyasetinde 22 Ekim bir milattır. Bugünden sonra siyasi değerlendirmeler 22 Ekim’den önce, 22 Ekim’den sonra diye yapılacaktır” diye X mesajını paylaştığında Bahçeli’nin sözleri çoktan DEM Partililer arasında analiz edilmeye başlanmıştı, hatta eş genel başkanlardan Tülay Hatimoğulları da partisinin grup toplantısı için yapacağı konuşmayı gözden geçiriyordu.
DEM Partililer keyifliydi meclis kulisinde. Bahçeli’nin sözleri üzerine konuşmaya başlayan herkes “Şok olduk. Ama iyi oldu. Bizim daha önce onlarca kez söylediğimiz sözler bugün iktidar temsilcileri tarafından tekrarlanıyor” yorumları yapıyordu.
Kuliste en çok görünen isimler Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, Muş Milletvekili Sezai Temelli’ydi.
DEM Partililere göre umut hakkı İmralı’daki Öcalan’ın serbest bırakılması anlamına geliyordu. PKK’nın silah bırakması için Öcalan’a çağrı yapan Bahçeli doğru adresi tutturmuştu. Bu çağrı ancak Türkiye sınırları için geçerli olabilirdi. Bahçeli’nin de dediği gibi ortada yeni bir çözüm süreci olmayabilirdi ama bu kez sonuç alınabilirdi. Kesinlikle Bahçeli TBMM’nin açıldığı ilk gün DEM Partililerin elini sıktığı günden beri planlı bir şekilde hareket ediyordu.
CHP: Biz de barış istiyoruz ama
DEM Parti meclis grup toplantısı da, CHP grup toplantısı da büyük ilgi odağı oldu. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın grup toplantısı sonrası gazetecilere yaptığı “Tecrit kalkmalı. Öcalan konuşacağını kendi konuşmalı” açıklamasına birçok CHP’liden gelen “Biz de barış istiyoruz ama tek aktör Öcalan mı” çıkışı dikkat çekti.
CHP lideri Özgür Özel, Bahçeli’nin Öcalan’a çağrısından bir gün önce Edirne Cezaevi’nde eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etmişti.
Ama Bahçeli, Demirtaş’tan söz etmiyordu. Birçok CHP’li buna taktı kafayı: “Bahçeli Demirtaş’ı görmezden geliyor. Özgür Özel’in Demirtaş’ı ziyaretini de, Doğu ve Güneydoğu gezisini de bombalıyor. Barış, tek aktörle olmaz. Barış sadece Öcalan’la olmaz. Bahçeli Özel’i engelleyemez.”
Bir grup CHP’li ise Bahçeli’nin, Özgür Özel ve Amerika’yla anlaştığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’yi ziyaret ettiğinde Özel’le sadece terörle mücadele meselesini konuşup görüştüğünü deyim yerindeyse Türk siyasetine bir çeşit “nükleer bomba” atmayı kararlaştırdığını konuşuyordu. Bu öyle bir bombaydı ki; Suriye’nin kuzeyinde oluşacak özerk Kürt yönetimine Türkiye izin verecekti.
“İmamoğlu’nu bitirmeye çalışıyorlar”
“Bizim tabanımız asla terörist Öcalan’ın meclise gelmesini kabul etmez” diyen CHP’liler de vardı. Bahçeli’nin Öcalan’a çağrısını analiz ederken “Türkiye nereye gidiyor” sorusunu sormaktan geri durmuyorlardı.
“Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak koymaya çalışanlar terörist Öcalan’ı meclise çağırıyor. İmamoğlu’nu bitirme planı devrede” yorumu yapan bir başka grup CHP’li, Bahçeli’nin siyaseti yeniden dizayn etmeye kararlı olduğundan yakınıp “Özgür Özel’in Bahçeli’nin karşısına bundan böyle çok sert çıkması gerektiğini” savunuyordu.
Amerika ve Suriye işin içinde mi?
İyi Partililerin nerdeyse tümünün yüzünde öfke vardı. “Evet biz de şoktayız. Bahçeli’ye gereken cevabı ülkücü camia verir. Biz güçleniriz. MHP’liler bize gelir” hesabı yapan İyi Partililer, Bahçeli’nin Erdoğan’ı bir dönem daha cumhurbaşkanı yapmanın peşinde olduğunu söylüyordu.
DEVA, Gelecek, Saadet Partililer de İsrail-İran gerilimi üzerinden Bahçeli’nin çıkışlarına analizler yaparken, bu gerilimin Türkiye’ye olası olumsuz etkisini azaltmak için iktidarın yeni bir çaba içine girdiğini konuşuyordu.
Amerika ile Suriye’nin işin bir parçası olup olmadığını soranlar oluyordu. “Amerika ve Suriye de işin içindeyse PKK, Öcalan’ı dinleyebilir” yorumları yapılıyordu.
75 yaşındaki Öcalan’ın ölmeden önce Kürt ve Türk halkı arasındaki barışa imza atma isteğinin de bu süreçte rol oynayabileceğini söyleyen de oldu.