CHP tüzüğündeki 28 maddede değişikliğin kabul edildiği tüzük kurultayının Ankara’daki 2.gününde tüm dikkatler İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yapacağı konuşmadaydı ki; ABB Başkanı Mansur Yavaş sürpriz bir çıkış yaptı.
Yavaş, İmamoğlu’nun CHP’ye bir çeşit ayar veren, uyarı üstüne uyarı yapan, partilileri motive edip coşturan konuşmasının ardından kürsüye çıktı.
Yavaş kürsüye çıkar çıkmaz CHP yönetimini, kurultay organizasyonunu hedef alan “Polemik falan çıkarmak istemiyorum. Ben de Ekrem Başkan gibi Türkiye’nin sorunlarına değinen güzel bir konuşma yapmak isterdim amna bana bir saat önce telefon açılıp -siz de konuşun- dendi. Biz burda 14 beledeyi başkanıyız. 14 belediye başkanından ikisini konuşturunca aylardır -Ekrem mi, Mansur mu- diye yakılan fitne ateşine odun atmış oluyoruz” sözleriyle salonda büyük şaşkınlık yarattı.
Delegelerin çoğundan büyük alkış alan bu sözler, kısa bir süre sonra “Neler oluyor” fısıldaşmalarını beraberinde getirdi.
Yavaş; ne demek istediğini ifade etmeye devam ettikçe salondaki şaşkınlık büyüdükçe büyüdü:
“Yani ben isterdim ki; bütün arkadaşlarımız görüşlerini açıklasın ya da ileriye dönük bir şey düşünülüyorsa ikimiz de (İmamoğlu’yla) aynı şeleri anlatacağız, aynı duygulara sahibiz. En azından bir gece öncesinden prompterı da hazır ederek konuşma hazırlayabilirdik. Biz de Türkiye’ye bir mesaj verebilirdik.”
“Açığımızı arayacaklar”
Mansur Yavaş, konuşmasının devamında AK Parti iktidarının millete yoksulluk yükleyen, muhalefeti baskılarla susturmaya çalışan politikalarına karşı CHP’nin dikkatli olmasını istedi:
“Akıllarına en kolay şey, yargı sopası. Bakan da -parmak salmamayın- diyor. Bakın, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bir avukatının yaptığı işleri şikayet ettik, kendisi de beni şikayet etti. Sonuçta, soruşturulacak işlem yok dendi, belediye başkanı görevini yapmış dendi. Adalet bakanı, işi gücü bıraktı, yazılı emirle bozma yoluna gitmek suretiyle, yani bir başka vatandaşın hakkını savunması gerekirken, bozma yoluna gitti. Bunlarla uğraşıyoruz. Rakibimiz AKP değil artık. Bundan böyle sürekli savcılar, adliyeler, güvenlik güçleriyle karşı karşıya geleceğiz. Açığımızı arayacaklar çünkü. Hepimiz yolsuzluk olmadan ülkenin yönetilebileceğini göstermekle sorumluyuz”
Özel: Kusurlu benim
Yavaş’ın konuşmasından sonra aile fotoğrafı için belediye başkanlarıyla birlikte kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sağ yanına Mansur Yavaş’ı, sol yanına da Ekrem İmamoğlu’nu alarak belediye başkanlarıyla yanyana durdu.
Mansur Yavaş’tan “Kusur benim” diyerek organizasyondaki aksaklıklar yüzünden af dileyen Özgür Özel, İmamoğlu ile Yavaş’ı ayrı tutmasının mümkün olmadığını da “Birisi sağ kolumuz, diğeri sol. Mansur Yavaş sağ gözümüz, Ekrem İmamoğlu sol gözümüz” dedi.
İmamoğlu’ndan Yavaş’a: Konuşma yapacağınızdan haberim yoktu
Kürsüde Özel’den sonra İmamoğlu da, Yavaş’a “Konuşma yapacağınızdan bile haberdar değilim” dedi. İmamoğlu da, organizasyondaki sıkıntıdan sitem edercesine Yavaş’a “Sayın genel başkanımız burada iki belediye başkanımızın konuşacağını söyleyince, kim konuşacak, onu da bilemedim. Ben size hem -Mansur Başkanım- derim hem abi derim. Senin rahatsız olacağını bilsem konuşmamı yere atar, yerimde otururum başkanım” açıklamasında bulundu.
İmamoğlu’nun bu sözlerinin ardından Özgür Özel tüm belediye başkanlarının ellerini havaya kaldırdı.
İmamoğlu’ndan CHP’ye ayar veren konuşma: Ülkenin gündemine odaklanın, yeni siyaset üretin
Yavaş’ın konuşmasından önce kürsüde olan İmamoğlu, CHP’de asıl değişimin program ve politika değişikliğiyle olacağını söyleyerek, partililere “Geçmişte olanları kafanızdan silin artık. Sen eksiksin, ben fazlayım tartışmalarını bitirin. Sadece geleceğe bakın, partiyi iktidar yapmak için neler yapabileceğinizi düşünün. Çünkü ülkemiz Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına büyük zorluklarla giriyor. İktidar vatandaşı yoksullukta eşitledi. Evlerde çorba kaynamıyor. Gençler üzgün. Bu kahredici tabloyu değiştirecek güç sizsiniz, bizleriz” çağrısı yaptı.
Konuşması sık sık alkışlarla kesilen İmamoğlu, “Bizim için anahtar sözcükler değişim ve yeniden inşadır” dedi, tüm partililerin “adeta her gün ibadet eder gibi” sürekli CHP’yi iktidara taşıyacak politikalar üzerinde düşünmesini istedi:
“Seçmen henüz –ülkeyi siz yöneteceksiniz- demedi”
“Her seçimi kazanmak için ortak akılla hareket etme şartı ar. Bizim işimiz bugün belediyelerde yarın iktidarda yurttaşın istediği adaleti, refahı ve güvenlik duygusunu birlikte vermektir. Aklın ve bilimin rehberliğinde çok disiplinli ve ahlaklı çalışmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz. Millet bize yerel seçimlerde -şehirleri sizin adaylarınızın yöneteceğine inanıyoruz- dedi, seçmen henüz bize -ülkeyi net olarak siz yöneteceksiniz- demedi ama diyecek.
Milletin bildiğini millete anlatma zamanları geçti. Millete daha fazla nasıl da geçinemediğini anlatma vakti geçmiştir. Bize, bizi gören vatandaşımız -bana ne yapacaksın onu anlat- diyecek. Millet için yeni bir hikaye tarif edecek zaman gelmiştir. Türkiye’nin ve dünyanın en iyi uzmanlarını, siyasetin en doğrusunu CHP ile buluşturmalıyız. Benim için CHP’nin programı, tüzükten bin kat daha önemli. CHP, mağdurların sözcüsü, kapsayıcı ve halkçı bir partidir. CHP, ikinci yüzyılda ülkemizi sıçrayarak kalkındıracak, zenginleştirecek ve demokratikleştirecektir.”
“Partimiz kutsal değil”
CHP’nin nasıl bir muhalefet partisi olması gerektiğine ilişkin görüşlerini tüm ayrıntılarıyla anlatmaya çalışan İmamoğlu, “Müzmin muhalefet dönemi tarihe gömülmüş, bitmiştir” diyen İmamoğlu, “Partimiz kutsal değil” çıkışı da yaptı:
“Partimiz kutsal değil. Partiyi kutsallaştırırsak bugünkü parti devleti anlayışına doğru gideriz. Bizim kutsalımız milletimiz, vatanımız. Partimiz devletimize, bayrağımıza, bu cennet vatana hizmet etmekteki aracımız, kurumumuz. Böyle bakmalıyız. Kişi hukuku değil, yoldaşlık hukukudur tesis etmek istediğimiz. Birbirimizi incitmemimizin bize bir faydası yok. Kucaklaşacağız.”
“Ne yaparsanız yapın, başarılı olamayacaksınız”
İmamoğlu, hakkında siyasi yasak isteyen davayla ilgili bir kez daha iktidara “Halep ordaysa, arşın burada” sözleriyle meydan okudu. Bu sözlerin ardından tüm partililerden “Yanınızdayız” sloganlarıyla ayakta alkışlandı:
“Yenemeyeceği rakiplerini yargıyı alet ederek yarış dışı bırakmaya çalışıyorlar. Daha önce yaptılar ama bilsinler ki, yargısal tacizden sonuç almaları mümkün değildir. Ne yaparsanız yapsın, başarılı olamayacaksınız. Halep ordaysa, arşın burada. Bu millete ses olmaktan, hizmet etmekten, var gücümle çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğim. Bizim tek gücümüz var. O da milletimiz. Ülkemizi özgür kılacağız. Milletimizle büyük bir hikaye yazacağız.”