Narin soruşturmasında dosyaları cinayet davasından ayrılan 3’ü çocuk 15 şüpheli hakkında “suçluyu kayırma” suçlamasıyla iki farklı iddianame hazırlandı.
Biri tutuklu olan 18 yaşın altındaki üç şüpheli hakkında hazırlanan iddianame çocuk mahkemesine gönderildi. Tutuklu olan 15 yaşındaki R.A. hakkında tahliye kararı verildi.
Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Fuat Güran, Hediye Güran, Maşşalah Güran, Birsen Güran, Mehmet Şevket Kaya, Muhammed Kaya ve Mehmet Salim Atasoy ile tutuksuz şüpheliler Barış Güran, Kurtuluş Güran, Ömer Faruk Güran, İbrahim Halil Güran ve Şeyma Kaya hakkında hazırlanan iddianame ise asliye ceza mahkemesine gönderildi. Eylül ayında cinayete iştirak suçlamasıyla tutuklanmış olan Hediye Güran da iddianameyle birlikte tahliye edildi.
Yetişkinlerin yer aldığı iddianamede “suçluyu kayırma” suçlamalarına gerekçe olarak; Güran ailesi mensupları ile yakınlarının henüz Narin’in cansız bedeni bulunmadan önce yapılan arama çalışmaları sırasında Tavşantepe köyünde yangın çıkartarak çalışmaları engelledikleri; ekiplere yanlış bilgiler vererek bilinçli olarak yanlış yerlere yönlendirdikleri, aile mensuplarının Narin’in ortadan kaybolmasıyla ilgili bilinçli olarak farklı saatleri söyledikleri; ailenin bazı üyelerinin jandarma personelini dinlediği gibi iddialar gösterildi.
“Arama faaliyetlerini farklı bölgeye yönlendirmeye çalıştı”
İddianamede şüphelilerle ilgili değerlendirmelerin yapıldığı son kısımda şu ifadeler yer aldı:
“02/09/2024 tarihinde kolluk tarafından tanzim olunan tutanakta; Muhammed KAYA isimli şahsın 22/08/2024 günü Suriye’den gelen şahısların yaşadığı çadırlar bölgesinde bulduğunu iddia ettiği terlik hususunda kimseye bir haber vermediğini, ailenin ise terliğin numarasına dahi bakılmadan terliğin Narin’e ait olduğu belirtilerek olayın farklı değerlendirilmesine yol açmaya çalıştıkları,
23/08/2024 tarihinde Barış GÜRAN isimli şahsın jandarmaya 23/08/2024 tarihinde saat 20:00 sıralarında bir kız çocuğunun iki erkek şahıs tarafından elinden tutularak zorla kaçırılmaya çalışıldığı şeklinde bildirimde bulunarak arama tarama faaliyetlerini farklı bölgeye yönlendirmeye çalıştığı,
24/08/2024 günü Tavşantepe mahallesinde elektrik tellerinin birbirine çarpmasını sağlayacak hiçbir dış etken (rüzgâr, yağmur vs.) bulunmamasına karşın elektrik telleri sebebiyle yangın meydana geldiği, bu hususun ihbarı esnasında İbrahim Halil GÜRAN isimli şahsın jandarma personelini dinlediği ve takip ettiği, Kurtuluş GÜRAN ve Ömer Faruk GÜRAN’ın yangın çıkarmaya çalıştıklarının tespit edildiği,
27/08/2024 günü Arif GÜRAN’ın evi ikinci kez arandığı esnada Fuat GÜRAN’ın jandarma personellerini gizliden dinlediği, arama noktasına yaklaştığı ve şüpheli tavır ve davranışlarda bulunduğunun belirtildiği,
Birsen GÜRAN ve Maşşallah GÜRAN isimli şahıslar hakkında yapılan değerlendirmede, şahısların olayın hemen sonrasında alınan beyanlarında olay günü Narin GÜRAN’ın kendilerinin ikametlerine iki kez geldiğini, ikinci kez geldiğinde saatin 17:40 olduğunu beyan etmelerine karşın bu saatte Narin GÜRAN’ın vefat ettiğinin tespiti karşısında beyanlarının açıkça gerçeği yansıtmadığı, kendi aralarında çelişkili beyanlarda bulundukları, zira Birsen GÜRAN’ın bu şekilde beyanda bulunmalarının kendilerine Salim GÜRAN tarafından söylendiğini müdafi huzurunda alınan ifadesinde açıkça beyan ettiği, bu şekilde gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştıkları,
Mehmet Selim ATASOY isimli şahıs hakkında yapılan değerlendirmede, şahsın alınan beyanlarında Salim GÜRAN isimli şahıs ile yaptığı görüşmelere ve şahsın yanında bulunduğu zaman dilimlerine ilişkin çelişkili ve tutarsız beyanlarda bulunduğu, şahsın beyanlarının hem kendi oğlu olan ve dosyası tefrik edilen R.A. ile hem de Salim GÜRAN’ın kendisiyle çeliştiği, Salim GÜRAN’ın kendisini olay günü 15:30’da aradığını beyan etmesine karşın HTS ayıtlarında en yakın görüşmelerinin 17:20’de olması çelişkisine cevap veremediği, bu bağlamda kendi içerisinde çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı,
Mehmet Şevket KAYA isimli şahıs hakkında yapılan değerlendirmede, Arif GÜRAN’ın kollukta alınan savunmasında olayın ikinci ya da üçüncü günü Mehmet Şevket KAYA’nın önce Narin’in hastanede olduğunu söylediğini ancak gittiklerinde bunun doğru olmadığını anladıklarını, yine Mehmet Şevket KAYA’nın jandarmaya ihbarda bulunarak elleri bağlı bir çocuğun Bostanpınar mahallesinde bulunduğunu söyleyerek jandarmayı oraya yönlendirdiğini, kendisine bu bilgileri nereden aldığını sorulduğunda ise kaçamak cevaplar vererek şahsın açıkça araştırma çalışmalarını engellemeye çalıştığı, ayrıca Mehmet Şevket KAYA’nın Cumhuriyet Başsavcılığımızda vermiş olduğu ifadesinde 23/08/2024 günü Kurtuluş GÜRAN ile Ömer Faruk GÜRAN’la birlikte olduklarını, hepsinin de elinde plastik çubuk olduğunu kabul ettiği ancak elektrik tellerini birbirlerine çarptırıp yangın çıkarmaya çalışmadıkları yönünde beyanda bulunduğu ancak ellerinde çubuk bulundurma saiklerine ilişkin herhangi bir açıklama getiremediğinden suçtan kurtulmaya yönelik beyanda bulunduğunun anlaşıldığı, böylelikle şahsın yangın çıkarmaya çalışarak kolluk birimlerinin dikkatini farklı noktaya çektiği, olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı,
Muhammed KAYA isimli şahıs hakkında yapılan değerlendirmede, aramada görevli jandarma personelinin defalarca arama tarama gerçekleştirdiği bir alanda bulmuş olduğunu iddia ettiği terlik ile ilgili olarak ilk aşamada hiçbir kolluk personeline bildirimde bulunmadığı, numarasını dahi kontrol etmeden Narin’e ait olduğu yönünde bir algı yaratarak ve Suriyeli vatandaşların yaşadığı çadırlar bölgesinde bulduğunu söyleyerek sanki Suriyeli vatandaşlar tarafından gerçekleşen bir eylem varmış gibi göstermeye çalıştığı ve bu şekilde gerçek fail ya da faillerin yakalanmasına engel olmaya çalıştığı,
Barış GÜRAN isimli şahıs hakkında yapılan değerlendirmede, 23/08/2024 tarihinde saat 20:00 sıralarında bir kız çocuğunun iki erkek şahıs tarafından elinden tutularak zorla kaçırılmaya çalışıldığı şeklinde bildirimde bulunarak panik havası yaratarak araştırma faaliyetlerini farklı yöne çekmeye çalıştığı ve bu şekilde faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı,
Fuat GÜRAN isimli şahıs hakkında yapılan değerlendirmede, şahsın telefonun incelenmesinde tüm Whatsapp görüşme içeriklerini temizlediğinin tespit edildiği, tutanaklarda belirtildiği üzere jandarma personelini takip ederek arama faaliyetleriyle ilgili bilgi edinmeye çalıştığı, telefon geçmişini silerek ve jandarma personeli dinleyip bilgi edinerek olayın araştırılmasına engel olmaya çalıştığı,
Kurtuluş GÜRAN, Ömer Faruk GÜRAN ve İbrahim Halil GÜRAN isimli şahıslar hakkında yapılan değerlendirmede, kolluk tutanağından ve Mehmet Şevket KAYA’nın kendi beyanından anlaşılacağı üzere 23/08/2024 günü Kurtuluş GÜRAN ve Ömer Faruk GÜRAN’ın ellerinde çubuklarla yangın çıkardıkları, bu esnada İbrahim Halil GÜRAN’ın da jandarma personelini dineyip takip ederek yönlendirmeye çalıştığının tespiti karşısında jandarma personelinin dikkatini farklı yönlere çekerek olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştıkları,
Şeyma KAYA isimli şahıs hakkında yapılan değerlendirmede, şahsın jandarmada ilk alınan bilgi sahibi beyanında Narin GÜRAN’ı olay günü 17:00 sıralarında üzüm bağında dalgın bir şekilde otururken gördüğünü beyan ettiği, bu beyanını daha sonra şüpheli olarak alınan savunmasında değiştirdiği, ancak ilk aşamada açıkça vefat ettiği belirlenen saatte Narin’i gördüğünü söyleyerek ve jandarma tarafından tarafsız tanık olarak düşünülüp itibar edilmesi sebebiyle arama çalışmalarının saatinin ciddi anlamda olumsuz etkilendiği, bu şekildeki çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı,
Hediye GÜRAN isimli şahıs hakkında yapılan değerlendirmede, şahsın alınan beyanlarının çelişkili olduğu, ısrarla Enes GÜRAN isimli şahsın olay saatinde evde uyuduğu hususunu belirtmeye çalıştığı, ifadelerinde saat kavramını iyi kullanamamasına rağmen Arif GÜRAN’ın evine gittiği ve Enes GÜRAN’ı uyurken gördüğü saatleri net olarak ifade etmesi, şahsın ifadelerinin çocukları olan Abdurrahman ve Sultan Ecrin’in tanık bayanlarıyla da uyuşmadığı, bu bağlamda çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı, her ne kadar ilk aşamada kasten öldürme eylemine iştirak ettiği değerlendirilmiş ise de Diyarbakır 8.Ağır Ceza Mahkemesinin …. sayılı dosyasında yapılan yargılama ile soruşturma dosyamızda yapılan araştırmalarda suç vasfının dönüştüğü ve eyleminin bir bütün halinde suçluyu kayırma niteliğinde olduğu kanaatine varıldığı,
Dosya kapsamında alınan ifadeler ile toplanılan deliller dikkate alındığında, Narin GÜRAN’ı muhtemel ölüm saatinden sonra gördüğünü zaman belirtmek suretiyle beyan eden şüphelilerin birbirlerinden haberli olarak zaman belirttikleri, nitekim ifadeleri irdelendiğinde belirtilen zamanların birbirlerinden farklı ve bir sıralama içerisinde olduğu, ancak gördüklerini iddia ettikleri zaman diliminde Narin GÜRAN’ı görme ihtimallerinin bulunmadığı, bu haliyle şüphelilerin belli bir organizasyon içerisinde planlı hareket ettikleri ve önceden aldıkları karar ile Narin GÜRAN’ın bulunmasına yönelik arama tarama faaliyetlerini sekteye uğratmak, zora sokmak ve şüphelilerin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla hareket ederek kronolojik sıralama içerisinde zaman belirttiklerinin anlaşıldığı, bu hareketleriyle arama tarama faaliyetlerinin vermiş oldukları zaman diliminden sonraki zamana odaklanmasını sağladıkları, bunun da Narin GÜRAN’ın cansız bedeninin geç bulunmasına ve dolayısıyla beden üzerinde elde edilebilecek delillerin çürümeye bağlı olarak yok olmasına sebebiyet verdiği,
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, şahısların yukarıda izah edilen sebeplerle verdikleri beyanların kendi aralarında çelişkili ve tutarsız beyanlar olduğu, yargılamada netleşen maddi delillerle de uyuşmadığı, buna rağmen ısrarla aynı şekilde beyanda bulunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, jandarma personelinin sürekli takip edilip dinlenilerek çalışmalara engel olunmaya çalışıldığı, bir kısım şahısların ellerinde bulunan çubuklarla yangın çıkmasını sebebiyet vererek, bir kısım şahsın bulduğu iddia ettiği terlik ile olayın seyrini değiştirmeye çalışarak, bir kısım şahsın ise telefon kayıtlarını silerek organize bir biçimde olayın ve gerçek fail ya da faillerin tespitine engel olmaya çalıştıkları, kayıp şahıs olarak başlanan araştırma çalışmalarında bu tür beyanlar ile eylemler sebebiyle araştırmaların farklı mecralara yöneltildiği ve cinayet eylemi ile eylemi gerçekleştirenlere yönelik araştırma yapılmasının açıkça engellendiği, bu şekilde şüphelilerin verdikleri gerçek dışı beyanlarıyla, tutanak içeriklerinde bulunduğu şekilde yangın çıkararak, jandarma personelini takip ederek ve dinleyerek, telefon kayıtlarını silerek suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına imkan sağlamak suretiyle ortak saikle hareket ederek üzerlerine atılı Suçluyu Kayırma suçunu işledikleri ve bu hususta yeterli şüphenin elde edildiği anlaşılmakla…”
Cinayet davası
Narin cinayetiyle ilgili görülen davada anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran, “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne çuval içerisinde sakladığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar ise “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası almıştı.