Bloomberg ve New York Times’ta yer alan habere göre Joe Biden, uzun zamandır dış politika danışmanlığını yapan, kendisinin ‘alter egosu’ olduğu söylenen Antony Blinken’ı Dışişleri Bakanlığı için aday gösterecek.
Bloomberg’in üç yetkili isme dayandırarak verdiği haberi ABC gibi haber kurumları da doğruladı.
ABD’de bakanların göreve başlayabilmesi için Senato’nun onayı gerekiyor.
Blinken, 58 yaşında. New Yorklu Yahudi bir aileden geliyor. Üvey babası Auschwitz kampından kurtulmuş bir avukat. Eğitimine ailesiyle göç ettikleri Paris’te başlayan Blinken, Harvard ve ardından Columbia üniversitelerinde hukuk okudu. Siyaset hayatına 1988 seçimlerinde Demokrat aday Dukakis’in kampanyasında çalışarak başladı.
Beyaz Saray’daki ilk görevi Bill Clinton’ın başkanlığı döneminde oldu. Çok uzun yıllar Clinton’un danışmanlığını yaptı, konuşma metinlerini yazdı.
Yazdığı metinlerden biri de Clinton’ın 1999 depreminden sonra ziyaret ettiği Türkiye’de TBMM’de yaptığı konuşmaydı.
O konuşmada öne çıkan bölümler şöyleydi:
“Bu Meclis, Türkiye’yi yeni yüzyıla götürmek için, halihazırda cesur adımlar atmıştır. Amerikan basınının bunu iyi dinlemesini istiyorum: Haziran ve Eylül ayları arasında, bu Meclis, olağanüstü 69 yeni kanun geçirdi -bunu, ülkeye dönünce, bizim Kongremize de anlatacağım- ama, şunu da anlıyorum; sadece sayısı değil, önemli olan, bu kanunların kalitesidir.
“Yeni binyılın başlangıcında, farklı geçmişlerden, bugün kutladığımız, birbirimize yaklaşmaya giden yolculuğumuza yansıyacak ender bir şans doğmuştur. Yeni binyıla girerken ortaklığımızı daha da geliştirmeliyiz.
“Bugün, hepimiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün sayesinde buradayız. Çünkü, kendisi, Ankara’yı başkent olarak seçti; sadece Ankara’yı başkent olarak seçtiği için değil; Türkiye’nin geleceğini, bu gururlu Meclisin sembolize ettiği demokrasiye bağladığı için.
“İyi veya kötü, o zamanların olayları, Osmanlı İmparatorluğunun dağılması ve yeni Türkiye’nin yükselmesiyle, bu yüzyılın tüm tarihini şekillendirdi. O imparatorluğun yıkıntılarından, Bulgaristan’dan Arnavutluk’a, İsrail’e, Arabistan’a ve Türkiye’nin kendisine kadar, yeni uluslar ve yeni ümitler doğdu; ancak, eski düşmanlıkların kaybolması zor oluyor.”
Türkiye’de Blinken’ın adı ilk olarak Clinton’ın danışmanı sıfatıyla 1999’da yaptığı açıklama vesilesiyle duyuldu. Açıklamaya göre, Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesi kararı Clinton tarafından verilmişti ve koşulu tarafsız yargı garantisiydi.
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/aponun-teslim-emri-clintondan-38248135
Blinken, 2008’de Obama-Biden kampanyasında çalışmış, geçiş yönetiminin içinde yer almıştı. 2009-2013 yılları arasında Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısıydı.
Bu yıllar boyunca Türkiye’yi de yakından ilgilendiren İran nükleer anlaşması ve Suriye politikalarının arkasındaki isimlerden biri oldu.
Blinken’in ABD’nin askeri müdahalelerini desteklediği biliniyor. Bu bağlamda, 2017 yılında New York Times’a yazdığı makalede Trump yönetiminin Suriye’den çekilmesine karşı çıkmış, IŞİD’in yenilgiye uğratılabilmesi için ABD’nin Suriyeli Kürtleri silahlandırması gerektiğini savunmuştu.
Blinken, 2016’da gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ABD’nin sessizliğini bozan ilk isimlerden biri olarak Obama adına Ankara’yı ziyarete gelen isimdi; Eylül 2016’da Ankara’yı ziyaret etmiş, TBMM’de bombalanan alanları gezmişti.
Blinken bu ziyaretinin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Demokrasi için ayakta duran Türk halkının ve temsilcilerinin zarar görmesini ve aynı zamanda dayanıklılığını görmek çok dokunaklı” ifadelerini kullanmıştı.
Blinken’in, 2016’dan beri Türkiye’nin BM Daimi Büyükelçisi olarak görev yapan eski Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile yakın teşriki mesaisi bulunuyor.
Anthony Blinken, bu yıl Temmuz ayında Hudson Enstitüsü’nde katıldığı bir toplantıda, Biden’ın başkan seçilmesi halinde Türkiye’ye yönelik nasıl bir politika izleyeceği sorulunca, Türkiye’nin hayati derecede önemli bir NATO müttefiki olduğunu, daha yapıcı ve olumlu bir ilişki kurmak istediklerini söylemiş; ancak ikili ilişkilerde karşılaştıkları “meydan okumaları” önemsizleştirmek istemediğini vurgulayarak Suriye’deki görüş ayrılıklarına göndermede bulunmuştu.
Blinken, Biden seçim kampanyası sırasında attığı ender dış politika tivitlerinden birinde Türkiye’nin Kıbrıs’taki tutumunu eleştirmişti:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tatar’ın iki devletli Kıbrıs çözümü açıklamasını üzülerek izliyoruz. Joe Biden uzun bir süredir barış ve huzurun olduğu iki bölgeli ve iki toplumlu bir federasyonu desteklediğini söylüyor.”