Çalıkuşu, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanlığı’na verilmek üzere, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na sunduğu dilekçede, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Yargıtay’da bozulmasından sonra 10 yıl 6 ay hapse mahkum edilen, yattığı sürenin bu cezayı karşıladığı gerekçesiyle tahliye edilmesinden bir hafta sonra yeniden tutuklanan Ahmet Altan’ın dosyasının Yargıtay tarafından hâlâ görüşülmediğini anımsattı.
Üç hücrede Korona tespiti
Çalıkuşu, şu ifadeleri kullandı:
“Ancak bozma kararında saptanan atılı suça göre verilen fevkalade ölçüsüz cezaya, 1500 gündür tutuklu bulunmasına, bozma kararına uygun hüküm kurulmasına, hüküm ile birlikte adli kontrol uygulanarak tahliye kararına ağır hukuk kırımı ile itiraz edilerek yeniden tutuklanmasına, 26. Ağır Ceza Mahkemesinin hükmüne itirazın itirazı ile hüküm kurulmuş dosyaya yan mahkemenin yanı olan 28. ACM’nin bakmış olmasına hiç aldırmadan, dosyanın halen “arşivde” bekliyor olmasına ilaveten, 08.11.2020 tarihinde, Korona virüsünün Silivri’de müvekkilimin hücresinin bulunduğu koridorda, hemen karşısındaki 3 hücreye kadar geldiğini de öğrendiğim…”
“Örgüt üyeliğinden ceza almadı”
“Bunca hukuk dışı uygulamayı da vicdanına sindiremeyen bir hukukçu olarak, kendimi bir dilekçe daha yazma mecburiyetinde hissettim” diyen Çalıkuşu, şöyle devam etti:
“Ahmet Altan’a bir örgüt üyesi olarak ceza verilmiş olsa idi tutukta kaldığı süreye göre bu cezayı infaz etmiş olacak idi. Ama Yargıtay Dairenizin kararına göre örgüt üyesi olmadığı da saptanmış oldu. Size yukarıda bildirdiğim üzere dosya kapsamı, hukuk ilke ve kuralları vs yazmayacağım. Korona gibi bir katil virüsün müvekkilimin bulunduğu yere girmiş olduğu gerçeğini hiç unutmadan, Ahmet Altan’ın bir siyasetçi olmadığını, bu ülkenin bir yazarı, bir romancısı olduğunu, 23 ülkede kitaplarının yayınlanmakta olduğunu, Nobel ödül sahibi 51 kişinin özgürlüğü için imza verdiğini, Silivri’de yazdığı kitabı ile dünyanın en saygın edebiyat ödüllerini aldığını, özetle dünyanın sahip çıktığı bir değer olduğunu, Silivri’de 5. yılına girdiğini ve 70 yaşında olduğunu hatırlatmak istiyorum. Zaten tarafınızdan içeriği bilinen, isteğinize göre “bozmaya uygun” hüküm kurulan dava dosyasının, arşivde daha fazla bekletilmeden incelenmesine ve temyiz sebeplerimizin kabulü ile bozma kararı verilmesine,
“Ama öncesinde ağır yaşamsal risk, yaş durumu, tutukta kaldığı süre ve sürece dair ağır hukuk kırımı dikkate alınarak bir an evvel tahliyesine karar verilmesini arz ve istirham ederim.”
Kaynak: T24