Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Eylül 2023’te G-20 zirvesi için Hindistan’a, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için de Amerika’ya yaptığı seyahatler; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde parlamentonun denetim yetkisinin ne kadar kısıtlandığına ilişkin tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Demokrat Parti İzmir Milletvekili Salih Uzun, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması isteğiyle TBMM Başkanlığı’na 20 Eylül 2023’te yazılı soru önergesi verdi.
Uzun, önergesinde şu sorulara yanıt aradı:
*Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hindistan ve ABD seyahatleri için, seyahat öncesinde hazırlık çalışmaları için gönderilen koruma ve güvenlik görevlileri de dahil kaç kişilik Türk heyeti bu ülkelere gitmiştir?
*Seyahatler için Cumhurbaşkanlığı bütçesinden ne kadar harcama yapılmıştır?
*Heyette yer alan ancak Cumhurbaşkanlığı personeli olmayan bakanlar ile diğer kamu görevlilerinin seyahat organizasyonları kendi bakanlıkları ile bağlı oldukları kurumlar tarafından yapılıyorsa ilgili bakanlıkların ve kurumların bütçelerinden ne kadar harcanmıştır?
*Seyahatlerde her bir kamu görevlisine günlük ne kadar harcırah verilmiştir? Bu harcırah miktarına konaklama dahil midir?
*Her iki resmi seyahat için ayrı ayrı kaç resmi uçak kullanılmıştır?
*Heyetlerde kamu görevlisi olmayan ama masrafları kamu bütçesinden karşılanan başka kişiler var mıdır? Varsa, kimlerdir?
“Yeteri kadar”
Anayasa 98. Madde gereği yazılı soru önergesine yanıtın 15 gün içinde verilmesi gerekiyordu.
Cevdet Yılmaz, soru önergesine 5 ay sonra 21 Şubat’ta bir yanıt yazısı yazdı ama o yazı meclis başkanlığına Mart başında ulaştı. Salih Uzun’un yanıtı meclis elektronik sisteminde görmesi 11 Mart’ı buldu.
Yılmaz, Salih Uzun’un sorularına verdiği kısa yanıtta “Cumhurbaşkanının yurt içi ve yurt dışı programları esnasında, programın mahiyeti göz önüne alınarak yeteri kadar personel bulundurulmaktadır” dedi.
“Saygısızlık” dedi, yanıtı iade etti
Yılmaz’dan gelen “yeteri kadar” yanıtının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde parlamentonun güçsüzleştirilmesinin, denetim yetkisinin sınırlandırılmasının, keyfi uygulamaların somut göstergesi olduğunu düşünen Salih Uzun, Cevdet Yılmaz’a “Bu saygısızlığı kabul etmek, vekaletini aldığımız milletin bize yüklediği sorumlulukla bağdaşmaz” mesajıyla yazı yazdı ve soru önergesine yanıtı iade etti.
Kampanya başlattı: Parlamentonun itibarı için sesimizi yükseltelim
Salih Uzun, Serbestiyet’e yaşadıklarını böyle anlatırken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde milletvekillerinin sözlü soru hakkı olmadığını, bir bakanı görevden düşürmek için gensoru mekanizmasının ortadan kaldırıldığını hatırlatıyor. “Parlamento denetim yetkisini ancak vekillerin yazılı soru önergeleriyle kullanabiliyor” diyen Salih Uzun, bu soru önergelerinin de istismar edildiğine dikkat çekiyor:
“Yazılı soru önergelerimize ya hiç cevap verilmiyor ya da dalga geçer gibi cevap veriliyor. Elimizdeki yazılı soru önergesi imkanını da almaya çalışıyorlar. Bu saygısızlığa bizi alıştırmaya çalışıyorlar. Parlamentoya yapılan saygısızlığı kabul etmiyoruz. Her milletvekilinin sesini, itirazını yükseltmesi gerekiyor. Parlamentonun itibarı için bunu yapalım”
Milletvekillerinin soru önergelerinin takibini hiç aksatmamaları için kampanya başlattığını duyuran Uzun, “Bana –yeteri kadar- diye yanıt verenler, şeffaflığı ortadan kaldırıyor. Cumhurbaşkanını denetim sisteminin dışında bırakıp, hukuk devletiyle hiç ilgisi olmayan işler yapıyorlar. Böylesi hukuk dışı, saygısız yanıtları kabul etmiyoruz. Etmeyeceğiz” çıkışı yapıyor.