Günaydın efendim, iyi bir hafta diliyorum.
En son gelişme, Birleşmiş Milletler’in Lübnan’daki UNIFIL gücüne yönelik oldu. İsrail Başbakanı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne bu gücün geri çekilmesi gerektiğini söyledi. Ancak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin bu gücü çekme yetkisi yok. Çünkü bu güç, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin en son Ağustos sonunda kabul ettiği kararla orada bulunuyor. Belki hatırlamayacaksınız; 1967 yılında Mısır lideri Abdülnasır, Sina’daki Birleşmiş Milletler gücünün geri çekilmesini istemişti. O dönem, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri kimseye sormadan gücü geri çekti. Büyük bir ihtilaf çıktı, ardından savaş patlak verdi. Fakat o durumda farklı bir şey söz konusuydu: Birleşmiş Milletler gücü Mısır topraklarındaydı. Şimdi ise Birleşmiş Milletler gücü Lübnan topraklarında ve Netanyahu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne “Bu gücü çek” diyor. Ancak bu gücün çekilmesi mümkün değil ve İsrail bu gücü ciddi şekilde rahatsız etmeye başladı. Savaşın nasıl devam edeceği belli değil, ama Amerika Birleşik Devletleri, olası bir İran hava saldırısına karşı ek olarak 95 asker ve bir batarya gücü gönderiyor.
Amerika’nın İsrail üzerindeki baskısı giderek azalıyor. Tam tersine, Netanyahu Amerika’ya baskı yapıyor. Savaş nasıl gelişecek? Bölgesel bir savaşa mı dönüşecek yoksa karşılıklı birkaç misillemeden sonra duracak mı? Hiç belli değil, ama durum çok tehlikeli ve göç dalgaları başladı. Suriye’ye ve Suriye’den diğer bölgelere doğru hareketlenmeler var. Irak ise bu çatışmanın dışında kalmaya çalışıyor ve “Benim üzerimden, benim hava sahamdan İran’a saldırmayın” diyor. İsrail bu uyarıyı dikkate alır mı almaz mı, belli değil. Bu hava saldırısının önemli bir noktası ise İsrail uçaklarının havada yakıt ikmali yapması gerekecek, çünkü mesafe oldukça uzun. Durum tehlikeli ve tehlikeli olmaya da devam edecek. Diyelim ki savaş bitti, oraya barış gelmeyecek. Orada ölenlerin yakınları intikam almak isteyecektir. İsrail, kendi meşruiyetini sorgular hale geliyor diye düşünüyorum.
Ukrayna cephesinde herkes Amerika’daki seçimleri bekliyor. Amerika’daki seçim sonuçları, Ukrayna için hayati önem taşıyor. Ukrayna, Kursk ve Rus topraklarında direniyor. Buna karşılık Ruslar da birkaç bölgeyi daha ele geçirmiş durumda. Yani dünya çapında bir savaş durumu söz konusu.
Gelelim Amerika’daki Helen kasırgasına: Zararın 50 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. İklim değişikliğinin bunda bir etkisi olabilir. Dünyanın dört bir yanında benzer sıkıntılar yaşanıyor; örneğin, Gana’da altın aramaya karşı çıkan köylüler haklı olarak buna engel olmaya çalışıyorlar. Çünkü sağlıklarını kaybetmiş durumdalar. Çok kötü bir 21. yüzyıla girdiğimizi üzülerek söylemeliyim. Bu arada biz de Devlet Bey’in eliyle şu ya da bu meselelerle uğraşıyoruz. Belki daha büyük bir sorunla uğraşmıyor olmak daha iyidir. Hepinize saygılar sunuyorum.