Sırbistan’ın İsrail’e silah satan devlete ait silah üreticisi, Suudi Arabistan ve BAE ile de kazançlı silah anlaşmaları imzaladı.
Kısa süre önce İsrail’e milyonlarca dolarlık silah sattığı ortaya çıkan Sırbistan’ın devlete ait silah üreticisinin de BAE ile onlarca yıllık bağları kamuoyuna yansıdı.
Balkan Araştırmacı Gazetecilik Ağı’nın (BIRN) yayın organı Balkan Insight’ın haberine göre, 2024 yılında Sırbistan’ın devlete ait başlıca silah tüccarı Yugoimport-SDPR, İsrail askeri uçaklarının yanı sıra sivil uçaklar aracılığıyla İsrail’e en az 17,1 milyon dolar değerinde silah ihraç etti.
Sırbistan, hala Yugoslavya’nın bir parçası olduğu Soğuk Savaş sırasında önemli bir silah tedarikçisiydi. Financial Times’ın yakın tarihli bir haberine göre, Rusya ile yakın bağlarına rağmen, Ukrayna’ya 858 milyon dolar değerinde mühimmat satarak da iş yapıyor. 2021’de Sırbistan’ın silah ihracatı yaklaşık 1,2 milyar dolar değerindeydi.
Ancak Sırbistan’ın silah çıkarları Orta Doğu’ya da yayılıyor.
Küresel mali krizin ardından, nakit sıkıntısı çeken Sırbistan, 2013 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) milyarlarca dolarlık kredi istedi. BAE Sırbistan’a kredi karşılığında ayrıcalıklı yatırımlar yaparken bunu silah anlaşmaları takip etti.
2013 yılında iki ülke, Sırbistan’ın BAE’ye zırhlı personel taşıyıcıları ihraç etmeyi kabul etmesini ve güdümlü karadan karaya füzenin ikili olarak geliştirilmesini içeren ilk silah anlaşmasını duyurdu. O zamanlar, anlaşma yaklaşık 214 milyon dolar değerindeydi.
BAE ayrıca Air Serbia’ya önemli bir yatırım yaptı. Süreç devam ederken Sırbistan, silah anlaşmaları konusunda BAE ile çalışmaya devam etti. Sırbistan savunma bakanlığından yapılan basın açıklamasına göre, SDPR, 2022’de BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed el-Nahyan ile Abu Dabi veliaht prensi ve BAE silahlı kuvvetlerinin komutan yardımcısı olduğu dönemde Körfez monarşisine “önemli miktarda mühimmat” satmak için bir anlaşma imzaladı.
BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed es-Nahyan, 15 Haziran 2023’te Belgrad Nikola Tesla Havalimanı’nda Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic tarafından kabul edildi. (Ryan Carter/BAE Başkanlık İşleri Bakanlığı/AFP)
Daha yakın zamanda BAE, Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte, eski ABD başkanı Donald Trump’ın eski kıdemli danışmanı ve damadı Jared Kushner ile bağlantılı bir fon aracılığıyla Sırp turizmine yeni yatırımlar yaptı.
Sırbistan’ın devlet ağırlıklı silah endüstrisi de Suudi Arabistan ile anlaşmalar imzaladı. 2018’de Balkan Insight, SDPR ile yakın bağları olan Sırp silah üreticisi Krusik’in 60, 80 ve 120 milimetre kalibrelik mayınları ve el bombalarını çok indirimli fiyatlarla Suudi Arabistanlı bir şirkete sattığını bildirdi.
Araştırmacı gazetecilik sitesi Arms Watch, daha sonra Sırp silahlarının Yemen’deki İslam Devleti militan grubunun eline geçtiğini tespit etti.
Suudi Arabistan ve BAE silahları Yemen’de kullanıyor
Suudi Arabistan ve BAE, Yemen’in 2014’te iç savaşa sürüklenmesinin ardından Yemen’de Husilere karşı kanlı bir askeri operasyon başlattı.
Suudi Arabistan ve BAE öncülüğündeki koalisyon Yemen’e binlerce hava saldırısı düzenledi ve bu saldırılar Husileri yerinden etmeyi başaramadı ancak binlerce sivilin ölümüne ve büyük bir insani krize yol açtı.
İsrail Gazze’de Sırbistan’dan aldığı silahları kullanıyor
Ragıp Soylu imzalı Katar merkezli Middle East Eye (MEE) haberine göre analistler, Sırbistan cumhurbaşkanının birkaç yıldır İsrail’le ilişkilerini geliştirmesine karşın, Gazze’deki savaşın ortasında silah sevkiyatına ilişkin ifşaatların Trump’ın olası ikinci dönemi ile ilgili olduğunu söylüyor
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, dört yıl önce Washington’da düzenlenen İsrail yanlısı bir lobi etkinliğinde yaptığı konuşmada İsrail henüz kurulmadan önce Sırp milliyetçilerinin Siyonizme destek verdiğini hatırlattı.
Vucic, uzun süredir Washington’daki en güçlü özel çıkar gruplarından biri olarak bilinen Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi’nde (AIPAC) yaptığı konuşmada İsrail’i ve Siyonizmi desteklediğini belirtmişti.
Sırp lider, Siyonizm’in kurucusu Thedor Herzl’in büyükanne ve büyükbabasının Belgrad’da doğduğunu ve hala şehrin Yahudi mezarlığında yattığını ve ülkesinin, hükümetin yaşayan mirasçıları olmayan mülkler için Yahudi belediyelerine 30 milyon Euro ödemesine izin veren Holokost Mülklerinin İadesi tasarısını ilk geçiren ülke olduğunu sık sık söylüyor.
Vucic’in AIPAC ile görüşmesi, eski düşmanlar Sırbistan ve Kosova’nın Trump yönetiminin aracılık ettiği bir anlaşmanın parçası olarak ekonomik ilişkileri normalleştirme planı üzerinde durduğu bir dönemde gerçekleşti.
Belgrad yönetimi Kosova’nın bağımsızlığını tanımayı reddetmiş olsa da Vucic ABD’nin aracılık ettiği ekonomik anlaşmayı kabul etmenin avantajlarına ikna olmuştu.
Ekonomik anlaşmanın ABD’nin Belgrad’da bir Kalkınma Finansmanı Kurumu ofisi açmasını sağlayacağı ve yatırımcılara ve kredi kuruluşlarına Sırbistan’ın ticarete açık olduğuna dair daha geniş sinyaller verilebileceği yaygın olarak görülüyordu.
Ancak daha sonra 2020’de imzalanan anlaşmanın ardından Kosova, İsrail tarafından bağımsız bir devlet olarak tanındı ve buna karşılık Kudüs’te büyükelçiliğini açarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan ilk Müslüman çoğunluklu ülke oldu.
Vucic de dahil olmak üzere Sırp yetkililer, İsrail’in Kosova’yı tanımasına tepki gösterdi ve Sırbistan, sessizce de olsa, İsrail’deki diplomatik temsiliyetini düşürdü.
Siyasi ilişkiler yüzeyde gergin görünse de, özellikle savunma alanındaki bağlar devam etti.
İsrail gazetesi Haaretz ve Balkan Insight geçtiğimiz günlerde Belgrad’ın İsrail’e büyük miktarlarda silah ve mühimmat ihraç ettiğini ve Gazze’deki mevcut savaşın ortasında bu yıl ihracatı artırdığını ortaya çıkardı.
Her iki yayın organı da Sırbistan’ın İsrail askeri uçakları ve Yunan hava sahasını kullanan bazı sivil uçaklar aracılığıyla İsrail’e en az 16,3 milyon avro (17,1 milyon dolar) değerinde silah ihraç ettiğini ve muhtemelen Sırp devlet şirketi Krusik’in ürettiği çok önemli 155 mm’lik topçu mermileri taşıdığını bildirdi.
Sırbistan, Batı Balkanlar’daki en büyük savunma sanayisine sahip olmakla övünüyor ve 2021’de askeri ihracat yaklaşık 1,2 milyar dolar değerinde.
Belgrad’ın Orta Doğu’daki diğer ülkelere de ihracat yaptığı biliniyor ve 2018’de BAE’ye yapılan satışlarda önemli bir canlanma olduğunu gösteren raporlar var.
2020’de Jerusalem Post’a verdiği bir röportajda Vucic, İsrail’den büyük silah alımları yapmayı planladığını söyledi ve Sırbistan’da hiç kimsenin daha yaygın olarak BDS olarak bilinen Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar hareketini duymadığını da sözlerine ekledi.
Vucic, “Sırbistan, çıkarlarımızı İsrail ile uyumlu hale getirmek için her zaman elinden gelenin en iyisini yapacaktır” dedi. Vucic ertesi yıl Kudüs’te resmi bir Sırp devlet kurumu şubesi olan Sırp Ticaret Odası’nı açtı.
Belgrad Güvenlik Politikası Merkezi’nde kıdemli araştırmacı olan Maja Bjelos, Vucic’in pragmatik ve oportünist dış politikasının İsrail ve Ukrayna’ya silah satışını içerdiğini ifade ediyor.
Bjelos, “Sırp politika yapıcılar için İsrail, ABD yönetimine açılan bir kapı ve ABD ile ikili ilişkileri geliştiren bir kapı olarak görülüyor” dedi.
Vucic’in İsrail’le ilişkisinin ilginç bir boyutu da kendi seçim kampanyaları.
İsrailli bir siyasi danışman olan Asaf Eisin, Vucic’in sadece 4 bin oyla kaybettiği Belgrad Belediye Başkanlığı kampanyasını yürüttüğü 2004 yılından bu yana Sırbistan cumhurbaşkanına danışmanlık yapıyor.
Sırp medya kuruluşu Nova’da yer alan habere göre Vucic onun için “Eisin neredeyse on yıldır arkadaşım. O zaman bana yardım etti, şimdi de bize yardım ediyor ve her zaman da bize yardım edecek” ifadelerini kullanmıştı. Haberde, Eisin’in 2017’de Vucic’in başkanlık kampanyasında, Saviv Strategies and Campaigns şirketinin sahibi olan bir başka İsrailli siyasi danışman Aron Shaviv ile birlikte çalıştığı belirtildi.
Shaviv, resmi internet sitesinde 2017 yılında yaptığı açıklamada, “İsrail’in Vucic’e Sırbistan’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasında yardımcı olduğunu” söyledi. Shaviv ayrıca İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun 2015’teki seçim kampanyasının kampanya yöneticisi olarak görev yaptı.
Eisin ayrıca İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un aynı yıl parlamento seçim kampanyasına danışmanlık yaptı.
Sırbistan Trump’ı bekliyor
Ancak bu yılın başlarında, 26 Şubat’ta Belgrad’dan İsrail’e silah sevkiyatı yapıldığında Vucic, Sırbistan cumhurbaşkanını “gerçek bir dost” olarak nitelendiren Netanyahu ile telefonda görüştü.
Netanyahu sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “Hem sözde hem de eylemde sarsılmaz desteği için minnettarlığımı ifade ettim” dedi.
Bjelos, “Sırbistan cumhurbaşkanı, bu satışlar ve İsrailli siyasetçiler ve lobicilerle olan bağları sayesinde, kendisini Balkanlar’da Batı’nın önemli bir ortağı olarak kabul ettirmeyi ve başta ABD’dekiler olmak üzere Batılı karar vericiler nezdinde daha fazla nüfuz kazanmayı hedefliyor” dedi.
Aynı zamanda eski bir Sırp subayı olan Belgrad’daki Stratejik Politika Konseyi İcra Direktörü Nikola Lunic MEE’ye Sırbistan’ın Ukrayna’ya dolaylı mühimmat satışlarında olduğu gibi, İsrail’e yapılan silahların da büyük olasılıkla üçüncü şahıslar aracılığıyla aktarıldığını ifade etti.
Analistler, Vucic’in küresel gelişmeleri kendi lehine nasıl kullanacağını da bildiğini söylüyor. Bjelos, “İsrail, BM Genel Kurulu’nun Srebrenica soykırımıyla ilgili kararı lehinde oy kullanmazken, Sırbistan da Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni bağımsız ve tarafsız bir kurum olarak desteklemek için Roma Statüsü bildirisine taraf devletlere katılmadı” dedi.
Bjelos, Vucic’in muhtemelen Trump’ın ikinci bir dönem kazanmasını beklediğini ve yeniden seçilip Beyaz Saray’a dönmesi durumunda onun gözüne girme niyetinde olduğunu söyledi. Bjelos, “Trump Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimlerini kazanırsa, Sırbistan’ın İsrail’le bağları güçlenebilir ve bu da küresel popülist sağ arasındaki bağları daha da güçlendirebilir” diye ekledi.