Ana SayfaHaberlerEkonomiMB faizi beklentilerin altında artırdı, dolar yükseldi

MB faizi beklentilerin altında artırdı, dolar yükseldi

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, 28 Mayıs seçimlerinin ardından ilk kez toplandı. Toplantıdan politika faizinde 650 baz puan artışı kararı çıktı. Kararla birlikte politika faizi %15 oldu. Piyasa beklentilerinin ardında kalan bu faiz artışı kararının ardından kur yükselişe geçti. Şimşek: "Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür", Babacan: “Ya Sayın Erdoğan herkesi aldattı ya da yine aldatıldı", Kerim Rota: "Bugünkü TCMB kararı "Rasyonel zemine dönme" umutlarını yok etmiştir", Daron Acemoğlu: "Gerçekten hayal kırıcı. Bir çok insanın da şüphe ettiği gibi rasyonel politikalara dönme hedefinin pek ciddi olmadığını görüyoruz."

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, kabinedeki ve TCMB başkanlığındaki değişiklik sonrası ilk kez toplandı.

Toplantıda politika faizi 650 baz puan artırılarak %15’e yükseltildi.

“Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir”

Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,5’ten yüzde 15 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir.

Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir.

Küresel ekonomide enflasyon düşerken, halen uzun dönem ortalamalarının çok üzerinde seyretmektedir. Bu nedenle, bütün dünyada merkez bankaları enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler almaktadır.

Ülkemizde, yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişe işaret etmektedir. Bu gelişmede yurtiçi talepteki güçlü seyir, maliyet yönlü baskılar ve hizmet enflasyonundaki katılık belirleyici olmuştur. Kurul, bu unsurlara ek olarak fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngörmektedir.

Kurul politika faizini enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artacaktır. Bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edecektir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirecektir. Sadeleşme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olacaktır.

Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.

Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.”

Şimşek: “Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise kararın açıklanmasının ardından twitter üzerinden bir açıklama yayınladı.

Şimşek şunları söyledi:

“Türkiye Yüzyılı’nın temel felsefesi üç kavramla somutlaşmıştır: İstikrar, Güven, Sürdürülebilirlik… Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz ekonomi politikamız da bu kavramlar ekseninde şekillenecek, 85 milyon vatandaşımızın ve gelecek nesillerimizin huzur ve güven içinde daha müreffeh yaşamasını sağlamayı, bireylerin ve bir bütün olarak toplumun mutluluğa ulaşmasına imkan tanıyacak ekonomik çevreyi inşa etmeyi temel vizyon edinecektir.”

“Refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyüme vazgeçilmez önkoşuldur. Sürdürülebilir büyüme bir yandan yatırımlar ve istihdam artışı diğer yandan da verimlilik artışı ile sağlanır. Yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etken öngörülebilirliktir. Finansman koşulları çok elverişli de olsa, karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven, ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir.”

– Fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikası,

– Kamu kesimi mali dengesinde istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye politikası,

– Piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi, dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesi

Türkiye’ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacaktır. Bu ise yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının yeniden istikrar kazanmasını, güvenilir bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır.

Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür.”

“2002 yılından beri iktidarda olan hükümetlerimizin hükümet programlarındaki ekonomi politikalarında yer aldığı ve en son seçim beyannamemizde de ifade edildiği üzere ekonomi felsefemizin temeli; teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayanmaktadır. Bugün Merkez Bankası’nın aldığı kararı bu çerçevede değerlendirmek gerek.”

Kur yükselişe geçti

Faiz kararı öncesinde 23,55 olan kur, kararın açıklanmasının ardından saat 14.30 itibariyle kur 24,10’u civarında seyrediyor.

Ekonomistlerden TCMB’nin faiz kararına ilk tepkiler: “Artırın diyordunuz, biz de biraz artırdık, detaylara takılmayın”

Ali Babacan:

“Faiz artırıldığına göre iki seçenek var. İlki; Sayın Erdoğan seçim kampanyası boyunca ‘faiz daha da inecek’ diyerek herkesi aldattı. Bu durumda çıkıp milletten özür dileyecek. İkincisi; yine aldatıldı. Öyleyse bir kez daha ‘Laf dinlemiyorlar’ diyecek. Başka yol yok.”

Kerim Rota:

“Bugünkü TCMB kararı “Rasyonel zemine dönme” umutlarını yok etmiştir. Bebek adımları ile engeller ve zorluklar aşılamaz.

Uzun yıllardır “mahçup” para politikası uygulamalarını, “mış gibi” yapan bürokratları, bugünü ıskalayıp yarını vaatlerle süsleyenleri zaten denemiştik.

Ülkemizin bunları tekrarlayarak kaybedecek vakti ve kaynağı yoktur.

Aylardır “rasyonel zeminde olmayanların” katılımıyla yazılan bugünkü PPK metninde de, enflasyonla kararlı mücadele, önceki yanlış uygulamalara itiraz, şeffaflık ve hesap verilebilirlilik yoktu.”

Daron Acemoğlu:

“Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı faiz gerçekten hayal kırıcı. Bir çok insanın da şüphe ettiği gibi rasyonel politikalara dönme hedefinin pek ciddi olmadığını görüyoruz. Niye?

Birincisi, piyasalara bu kadar umut verdikten sonra onların beklediğinin çok altında bir faiz açıklaması ekonomik politik gücün hala cumhurbaşkanı ve çevresindeki insanlar elinde olduğunu ve seçim ekonomisine erkenden geçiş olacağını gösteriyor.

İkincisi, yeni bir faiz politikası olup olmadığı belli değil. Tabii ki birden 15 puanlık bir artış mantıklı olmazdı. Ama buradan nereye gideceği hakkında büyük belirsizlik var ve bu karardan sonra yatırımcıların güvenine ne olacağından emin değilim.

Üçüncüsü ve bence en kötüsü, faiz konusunda bu kadar cesaretsiz davranan bir teknokrat grubu çok daha zor olan yapısal problemlerle nasıl uğraşacak?

Bunların hepsini bir araya koyarsak şu ana kadar söylenen rasyonel politikalara dönüş söyleminin biraz daha vitrinler için ve kısa vadede zaman kazanmak için yapıldığı konusunda olan görüşler kuvvetleniyor.”

Nesrin Nas:

“Merkez Bankası faizi yüzde 15’e çıkardı. Piyasalara, biliyorum yetmez ama ben rasyonele döneceğim mesajı veriyor. Burada doları 23-25 bandına oturtmaya çalışıyorlar.”

“Politika faizinin artmasının ilk etkisi olarak hazine kağıdına boğulmuş bankaların yazacağı zararları konuştuk ama bu artış kredi kartı faizlerine de yansıyacak. Kredi kartıyla ay sonunu getirmeye çalışanlar doğrudan etkilenecek.”

Mahfi Eğilmez:

“TCMB Politika faizini % 15’e çıkardı. An itibarıyla ikinci senaryodayız. Faiz artışını yapısal reformlar izlemezse ikinci senaryoda kalırız ve ekonomiyi toparlamak mümkün olmaz.”

Uğur Gürses:

“Enflasyonu, bunu patlatana temizletmeye kalkarsanız olacağı bu. Yetersiz faiz artışına karşılık, sıkılaşmanın devamı için kuvvetli bir işaret de yok: ‘belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir’”

Yalçın Karatepe:

“Açıklama metnini okuyunca edindiğim izlenim: artırın diyordunuz, biz de biraz artırdık, detaylara takılmayın.”

İris Cibre:

“Nas şimdilik iptal fakat ‘izne ihtiyacımız yok’ denecek boyutta bir karar da değil, tam tersi imaj oluştu ‘bu kadarına izin aldık’. Heyecan yarım kaldı, beklentilerin en dibi gerçekleşti… USDTRY de kamular çalışıyor, peh…”

Özgür Demirtaş:

“🤦‍♂️🤦‍♂️🤦‍♂️”

Burak Dalgın:

“Patlayan döviz kuru

Artan hayat pahalılığı

Orta direk için hayal olan ev/araba

KKM ile vatandaştan zengine servet transferi (“tersine Robin Hood”)

Zorla yüzdürülen zombi şirketler

Hepsi hatalı bir teoriyi ispat için miydi?

85 milyon vatandaşı kobay yapmaya değdi mi?”

Serkan Özcan:

“Seçim sonuçlandığından bu yana hep aynı şeyi söyledim; Türkiye’de dört başı mamur bir iktisat politikası uygulamanın siyasi ve sosyal zemini yok! Bugünkü karar da gösteriyor ki, gerçekler ile makyaj politikalar arasındaki sarmal sürüp gidecek! Ya adam akıllı enflasyonun belini kırarız ya da tarihimizde görmediğimiz bir bedelle derin bir iktisadi kriz daha yaşarız!”

Bilge Yılmaz:

“Doğruları yapmaya cesaretiniz yoksa bu işe talip olmayacaktınız. Yetkiniz yok, cesaretiniz yok, ekibiniz yok, programınız yok. Yarattıkları garabetin kendilerini de yutacağını fark edince AK Parti’nin piyasaya sürdüğü “rasyonele dönüş” sözünün safsatadan başka bir şey olmadığını bugün açıkça gördük. Ekonomide kurtuluşumuz etkili bir para politikası ve iyi hazırlanmış bir istikrar programı ile mümkün ama ortada rasyonel politikalara dönüşü başaracak ne kadro ne istikrar programı var. Türkiye’nin yetersiz ve zayıf adımlar ile gidebileceği bir yer kalmamıştır. Hiçbir güvenilirliği ve saygınlığı kalmayan bir kurulla yol almaya çalışmak ödenecek maliyeti ağırlaştırır. Unutulmamalıdır ki, bugün yaratılan sahte iyimserlik yarınımızdan çalınan güvendir.”

- Advertisment -