Çin’in en üst düzey yasama organı Çin Ulusal Halk Kongresi (Ulusal Meclis), Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) zorla çalıştırmayla ilgili iki sözleşmesini onaylamaya hazırlanıyor.
Çin parlamenterleri 18-20 Nisan tarihli Ulusal Meclis toplantısında ILO’nun temel haklara ilişkin sekiz sözleşmesi arasında yer alan 1930 tarihli Zorla Çalıştırma ile 1957 tarihli Zorla Çalıştırmanın Kaldırılması sözleşmelerinin kabul edilmesini görüşecek.
İki sözleşme, 2020 sonunda prensipte bir anlaşmaya varılması yaklaşık yedi yıl süren AB-Çin Kapsamlı Yatırım Anlaşması (CAI) için maraton müzakerelerinde geçen ana engeller arasındaydı.
Çin, AB ile yatırım anlaşması müzakerelerini durduran bir konu olan köle işçilik meselesinde bir uzlaşma için iki ILO sözleşmesinin onaylanmasını Aralık 2020’de kabul etmişti.
Uygur Özerk Bölgesi’nde bir pamuk tarlası. Çin devletinin uluslararası medya için düzenlediği bir geziden. Fotoğraf: AP
ILO’nun zorla çalıştırma, toplu pazarlık ve sendika gibi temel ilke ve haklar olarak kabul ettiği alanlarla ilgili sekiz sözleşmesi var. ILO’nun üyesi olan Çin, bu sözleşmelerden yalnızca dördünü imzalamış durumda. Çin’in kabul etmediği zorla çalıştırmaya ilişkin iki sözleşme, her türlü zorla çalıştırmanın sona erdirilmesiyle ilgili.
Ancak anlaşma, geçen yıl Brüksel’in Uygur Özerk Bölgesi’ndeki insan hakları ihlalleri ve soykırım suçlamalarıyla ilgili olarak Çin’e karşı bazı yaptırımlar uygulaması ve Çin’in de karşı yaptırımlarla cevap vermesi sonrası belirsizlik içinde.
AB, 2021 Mart ayında dört Çinli yetkili ve bir kuruluşa uygulanan yaptırımları Aralık ayında yeniledi.
Rusya’nın Ukrayna işgali taraflar arasındaki gerilimi daha da arttırdı. İki yıl sonra ilk kez 1 Nisan’da yapılan Çin-AB zirvesinde iki taraftan da anlaşmayı ilerletmeyi hedefleyen herhangi bir açıklama ya da tutum gelmedi.
1 Nisan’daki AB-Çin zirvesi video-konferansla yapıldı.
Sözleşmelerin açıklanması için belirtilen 18-20 Nisan tarihleri aynı zamanda, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in Mayıs’taki Uygur Özerk Bölgesi’ni de kapsayan Çin ziyaretinin hemen öncesine denk geliyor. Bachelet 2018’de göreve geldiğinden beri, uluslararası toplumca soykırım bölgesi olarak tanımlanan Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret için defalarca talep iletmiş ama Çin makamları tarafından reddedilmişti.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet
Sözleşmelerin imzalanması köle işçiliğin engellenmesi için fayda sağlar mı?
Global Labour University’de görev yapan ve eski bir ILO yetkilisi olan Frank Hoffer, sözleşmelerin kabulünün bir gecede bir iyileşmeye yol açmayacağını, ancak uluslararası toplumun ve sendikaların Çin hükümeti tarafından onaylanan uluslararası standartları belirlemesi ve bunlara uyulmasını sorgulamasını sağlayacağını söyledi.
Hoffer şunları söyledi:
“ILO denetim mekanizmasından gelen herhangi bir rapor, Çin vatandaşlarının zorla çalıştırılma zincirlerinin bir parçası olmamasını sağlamak için Batılı şirketler üzerindeki baskıyı artıracaktır. Bu, değişim için bir miktar ekonomik baskı yaratabilir.”
Franck Hoffer
Borrell: Yaptırımlar sürdükçe yatırım anlaşmasının hiç şansı yok
Hong Kong merkezli yayın yapan Alibaba Group’a ait South China Morning Post’a adını vermeden konuşan bir AB yetkilisi, Avrupa Parlamentosu üyelerine Çin yaptırımları sürdüğü müddetçe yatırım anlaşmasının hiç şansı olmadığını söyledi.
AB’nin dışişleri şefi Josep Borrell da geçtiğimiz hafta “Çin’in karşı önlemleri devam ettiği sürece, CAI’nin onay sürecinin ilerleme olasılığı yok. Bu, Dışişleri Bakanı Wang Yi ile zirvenin hazırlıkları için yaptığım görüşmede ve ardından AB-Çin zirvesinde net bir şekilde açıklandı” diye konuşmuştu.
Çin, Uygur Özerk Bölgesi’nde kurduğu uluslararası toplum tarafından “soykırım” suçunun işlendiği “toplama kampları” olarak tanımlanan zorla çalışma kamplarındaki uygulamaları nedeniyle ağır tepki görüyor.